Bakanlığın üst düzey bürokratlarının da çoğunun medyadan duyduğu proje, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanları ve Ahmet Eşref Fakıbaba'nın Tarımsal İşletmeler Genel Müdürlüğü (TİGEM) bünyesinde özel olarak görevlendirdiği bir ekip tarafından hazırlanıyor. Proje ile ilgili çalışma devam ettiği için henüz bütçesi, toplamda ne kadar hayvan dağıtılacağı, hayvanların nasıl temin edileceği, kimlerin yararlanacağı kesin olarak bilinmiyor. Ancak bazı ipuçları var. Bilinen tek şey bu projenin 2019'da yapılacak seçim öncesinde devreye girecek olması.
Bakan Fakıbaba'nın açıkladığı köye dönüş projesi kapsamında, köyde yaşayan ve halen koyun yetiştiriciliği yapanlar bu proje desteklerinden yararlanamayacak. Sadece, daha önce hayvancılık yapan, ancak üretimi sürdüremediği için ağılını, toprağını bırakıp kente göç edenlerden tekrar köye dönmek isteyenler yararlanabilecek. Türkiye genelinde binlerce boş ağıl ve işlenmeyen milyonlarca dönüm boş arazi var. Şehirde yaşayan ve köyde boş ağılı ve işlenebilir tarım arazisi olanlardan köye dönmek isteyenler 300 damızlık koyun ve asgari ücret garantili proje kapsamındaki desteklerden yararlandırılacak.
Koyunlar bedava değil. Köye dönüş yapan ve koyunculuk yapmak isteyen kişinin, sahip olduğu tarım arazisi ipotek olarak alınacak ve Ziraat Bankası'nın düşük faizli kredisinden yararlandırılarak 300 baş koyun 5 yıl vadeli kredi karşılığında temin edilecek. Devlet her ay asgari ücret ödeyecek. Veterinerlik hizmetini karşılıksız sağlayacak. Yem ihtiyacı olursa, Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından bedeli karşılığında temin edilecek.
Projenin en önemli konusu bu. Projeyi yürütecek olan Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün elinde yeterli sayıda damızlık koyun yok. Genç çiftçi projesi kapsamında koyun temininde de ciddi sıkıntılar yaşanmıştı. Bakanlık, serbest piyasadan damızlık koyun alarak köye dönenlere dağıtması çok kolay görünmüyor. Ayrıca yeterli koyun temin etmek de zor. Koyun ithal edilerek dağıtılması düşünülüyor. Fakat, ithalat yapılırsa ülke koyunculuğu bundan çok büyük zarar görür endişesi var. Ayrıca, ithal koyunların uyum sorunu nedeniyle istenen verim ve başarı elde edilmesi çok zor. İthalata dayalı proje, kısa zamanda büyük bir çöküşe neden olabilir.
Koyunun cinsine göre fiyat farklı olacaktır. Mevcut durumda damızlık koyun fiyatı cinsine göre 800 lira ile 1500 lira arasında değişiyor. Fakat, "devlet koyun alıp dağıtacak" denildiğinde piyasada fiyat yükselecektir.
Ağılı olanlara koyun verileceği için yeni ağıl yapımına ihtiyaç olmayacağı düşünülüyor. Damızlık koyunun ortalama fiyatı 1000 lira olarak kabul edildiğinde koyun alacak birisi 300 koyun karşılığında 300 bin lira kredi kullanmış olacak. Bu krediyi almak için ipotek ettirecek yeterli miktarda tarım arazisi olması gerekiyor. Dolayısıyla köye dönen birisi tarım arazisini ipotek ettirerek baştan 300 bin lira civarında bir kredinin altına imza atacak. Kredinin geri dönüşü 5 yılda olacak. Yem maliyeti, çoban ve benzeri giderler hesaba katıldığında 400-500 bin lira gibi bir kaynağa ihtiyaç olacak.
Proje ile ilgili şartlar henüz net olarak kağıda dökülmediği için bu soruya kesin yanıt vermek zor. Ancak, genelde bu tür projelerde alınan kredinin vadesi süresinde hayvanların satışına izin verilmiyor. Bu nedenle alınan koyunlar kredinin vadesi dolana kadar yani 5 yıl satılamayacak, kesilemeyecek.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın 2018 yılı tarımsal destekleme bütçesinde bu projeye ilişkin bir kaynak ayrılmadı. Ancak, hayvancılık desteklemelerinde değişiklik yapılarak 1 milyar liralık bir bütçenin bu proje için ayrılacağı tahmin ediliyor.