Konkordato ile ilgili çok fazla spekülasyon yapıldığını söyleyen İTO Başkanı Şekib Avdagiç, "Tüm Türkiye'de sayı 500'ün, İstanbul'da ise 100'ün altında" dedi.
Gıda, içecek ve gıda ekipmanları sektörünün buluştuğu dünyanın en büyük gıda inovasyon fuarı SIAL Paris, 155 bin profesyonel ziyaretçiye kapılarını açtı.
Türkiye, katılımcı firma sayısında 109 ülke içinde Fransa, İtalya, İspanya'dan sonra 4'üncü sırada yer aldı. Türkiye 2016'da 5'inci sırada bulunuyordu.
Fransa'nın başkenti Paris'te iki yılda bir gerçekleştirilen fuarda, İstanbul Ticaret Odası (İTO) milli katılım organizasyonu ile bu yıl 269 Türk firması stant açtı. 42 Türk firması da bireysel olarak katılıyor. Türk firmaları SIAL Paris'te 7 ayrı ihtisas salonunda bulunuyor. Dünya'da yer alan habere göre, bu yıl ilk defa organik ihtisas salonunda da yer alındı. Fuarda bisküvi, çikolata, şekerleme, dondurulmuş gıda, gıda teknolojileri ve ekipmanları, içecekler, kümes hayvanları, organik gıda bu yıl da öne çıkan ürünler oldu.
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, Türkiye'nin gıda sektöründe öncüler arasında yerini aldığını belirterek, "Gıda endüstrisi Türkiye'de ihracatımızın lokomotifl eri arasında. SIAL Paris de adeta dünyanın en büyük süpermarketi. Türk girişimcisi olarak bu imkanı sonuna kadar değerlendiriyoruz. SIAL Paris'te, inovasyona dayalı yıldız ürünlerimizle birlikte aynı zamanda tarımsal dış ticaret stratejimizi de bir anlamda ortaya koyuyoruz. 1986 yılında 10 firma ile başlayan yolculuk bugün 311 firmayla güçlenerek sürüyor" dedi.
- Avdagiç fuarda basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Son dönemde en çok tartışılan konuların başında gelen konkordato ilanlarının abartıldığını vurgulayan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, şunları söyledi:
- "Rakamlar 3 bin-5 bin diye söyleniyor. Konkordato ile ilgili inanılmaz spekülasyon yapılıyor. Tüm Türkiye'de sayı 500'ün altında İstanbul'da ise 100'ün altında.Bu işi küçümsemek için söylemiyorum kendilerini korumaya alıyorlar ama onlardan alacağı olanlar zora giriyor. Çok doğru ve sınırlı uygulanması önemlidir. Şu andaki düzenlemelere bağlı olarak finansman kanallarındaki tıkanıklıklar açılmaya başlandı, kurda gerileme var. Bizim fiyatlama için en büyük risk unsurumuz kur idi. Biz şu anda psikolojik ve politik rüzgar Türkiye'nin lehine işliyor. Üzerimize gönderilen kara bulutlar dağılmaya başladı. Finansmana ulaşma konusunda iyileşme var ama devinimin artması gerekiyor."
Tarımda milli birlik projesi
Avdagiç, gıda fiyatını kalıcı olarak düşürebilmek için üretimin en önemli üç girdisi olan mazot, gübre ve tohumda dışa bağımlılığı azaltmak zorunda olduğumuzu söyledi. Avdagiç, "Tüketimimizin yaklaşık yüzde 25'i gıda harcaması. İklim ve coğrafya şansına rağmen üretmemiz gerekenin belki de üçte birini üretiyoruz. Bu yılın ilk çeyreğinde ekonomik anlamda büyümesi yüzde 6.1 olan tarım sektörü ikinci çeyrekte ise yüzde 1.5 küçüldü. Tarımsal üretimde çift haneli büyümeyi başarmak için bazı reformlara ihtiyaç var. Toprağımızdan rekabetçi ürün fışkırması için ülkemizin bir seferberlik halinde tarım ve hayvancılıkta ciddi adımlar atması gerekiyor. Bu anlamda Tarım ve Orman Bakanlığı'nın hazırladığı Tarımda Milli Birlik Projesi'ni bekliyoruz. İTO olarak her türlü katkıyı vermeye hazırız. Projenin tarımda bütüncül bir perspektif için önemli bir dönüm noktası olmasını umuyoruz. Çünkü tarımsal üretimde artış Türkiye'nin büyümesini de gazlayacaktır" dedi.
Yeni bir fiyat dengesi kuruluyor
Şekib Avdagiç, Enflasyonla Topyekün Mücadele Programı'nın enflasyonun hem reel hem de psikolojik düzeyde kırılımı için önemli bir açılım olduğunu belirtti. Avdagiç, sözlerine şöyle devam etti: "Enflasyonla Topyekün Mücadele Programı kapsamında enfl asyon sepetindeki tüm ürünlere yönelik indirimlerin uygulanması durumunda, enflasyonda ciddi bir gerileme yaşanması muhtemel. Piyasadaki aktörler, fiyatların artacağı inancıyla hareket etmeye başladığı zaman enfl asyon da peşi sıra yükselişe geçer. Piyasaya güven aşılandığında bu çarpıtılmış algı ve yükseliş beklentisine de set çekilmiş olur. Hükümetimizin Yeni Ekonomi Programı ve piyasaya güven veren adımları, bugün de bu noktada yeni bir açılım oldu. Şu anda yeni bir fiyat dengesi kuruluyor. Talep ve arz yeniden uygun bir noktada birleşecek. Kurdaki geri çekilme devam ettikçe bu fiyatlamaya da yansıyacak. Bu rakamlar bize üretim ekonomisine hızla geçmemiz gereğinin aciliyetini daha iyi anlatıyor."
AB'nin ikinci büyük meyvesuyu tedarikçisiyiz
- AB'nin gıda ve içecek sektöründeki ithalatı 75 milyar euro.
- 2017'de Türkiye'den AB ülkelerine gıda ve içecek ihracatı 2.8 milyar Euro'ya yaklaştı. Brezilya, ABD, Çin, Arjantin, İsviçre, Endonezya'nın ardından AB'ye en çok gıda ve içecek ihraç eden 7'nci ülke Türkiye.
- Meyve ve sebze sularında Türkiye, Brezilya'nın ardından ikinci büyük tedarikçi.
- Avdagiç, İTO olarak 2019'da gıda sektöründe SIAL Canada, SIAL China, Anuga (Almanya) ve SIAL Middle East (BAE) fuarlarına Türk firmaların katılımlarını organize edeceklerini söyledi.