Türkiye’deki istihdamın yüzde 65’ini, cironun yüzde 44’ünü, personel maliyetinin yüzde 48’ini, üretim değerinin yüzde 37’sini ve faktör maliyeti ile katma değerin yüzde 36’sını oluşturan KOBİ’ler ihracatın yüzde 30’unu, ithalatın ise yüzde 15’ini yapıyor. KOBİ ihracatının yüzde 91’lik kısmını imalat sanayii ürünleri oluşturuyor. KOBİ’lerin küresel pazarda tutunabilmesi için katma değerli ürün kritik önem taşıyor. KOBİ’ler 2021 yılında Ar-Ge harcamalarında 15,5 milyar TL ile yüzde 27 pay aldı. İmalat sanayiinde teknoloji kullanımı ise sınırlı kaldı.
İmalat sanayiindeki KOBİ’ler teknoloji düzeylerine göre sınıflandırıldığında, yüzde 55,9’u düşük teknoloji sınıfında üretim yaparken, büyük ölçekli girişimlerde bu oran yüzde 45,9 oldu. Mikro ölçekli girişimlerin yüzde 57’si düşük teknoloji sınıfında üretim yaparken yüzde 31,2’si orta-düşük teknoloji, yüzde 11,2’si orta-yüksek teknoloji ve yüzde 0,6’sı yüksek teknoloji sınıfında üretim gerçekleştirdi.
Türkiye’nin ihracatında da söz sahibi olan KOBİ’lerin ürünlerini ve üretim altyapılarını dönüştürmesi için Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından önemli destek mekanizmaları devreye alınıyor. Bunlara en önemli örnek olarak, ‘KOBİ Teknolojik Ürün Yatırım Destek Programı’ gösterilebilir. Program kapsamında orta yüksek ve yüksek teknoloji alanlarında üretime dayalı projelere 6 milyon liraya kadar destek sağlanıyor.
KOSGEB verilerine göre desteklenen KOBİ sayısı 2020 yılında 65 bin 359, 2021 yılında 58 bin 805 oldu. 2022 yılında da 58 bin 850 işletmeye destek verildi. Girişimcilik kapsamında desteklenen kadın sayısı ise; 2020 yılında 11 bin 809 iken, 2021 yılında bu sayı artış göstererek 12 bin 105 oldu. Kadınlara sağlanan girişimcilik desteklerinin toplam girişimcilik destekleri içerisindeki payı 2020’de yüzde 34,1 iken, 2021’de yüzde 27,4’e yükseldi. 2022’de ise yüzde 29 olarak gerçekleşti.