İstanbul Karaburun’unda balıkçı barınaklarını temizleme bahanesiyle gelen gemiler deniz tabanındaki binlerce ton kumu çalıyor. Hırsızlar vurgun yaparken ruhsatlı işletmeleri de zarara uğratıyor. Kum hırsızlarına neden göz yumulduğu ve bu işten kimlerin menfaat sağladığı merak ediliyor.
Temizlik adı altında kıyılardan kum çalan hırsızlar adres değiştirdi. Daha önce Kırklareli Kıyıköy’de binlerce ton kumu çaldığı tespit edilen hırsızların yeni adresi İstanbul Arnavutköy’deki Karaburun olduğu tespit edildi. Temizlik bahanesiyle kum çalan hırsızlar, haksız kazanç elde ederken, hem devletten vergi kaçırıyor, hem de ruhsatlı olarak kum çıkarma işini yapan işletmeleri büyük zarara uğratıyor.
Karaburun’daki balıkçı barınaklarını temizlemek bahanesiyle büyük bir vurgun yapan kum hırsızlarının kimler tarafından korunduğu veya kimlere menfaat sağlayarak bu işi serbestçe yaptığı merak ediliyor. Arnavutköy’un kuzeyinde kalan Karadeniz kıyı şeridindeki balıkçı barınaklarını temizleme amacıyla gelen gemilerin, deniz tabanındaki tonlarca kumu çalarak civardaki limanlarda sattığı tespit edildi. Yasadışı toplanıp satılan kumlar, devlet hazinesini ve yasal olarak çalışan şirketleri milyonlarca lira zarara uğratıyor.
VALİLİĞE BİLGİ VERİLDİ
İstanbul Valiliği’ne Karaburun’daki kum hırsızlığıyla ilgili bilgi verdiğini söyleyen RA Madencilik ve Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı Rafi Altınok, daha önce benzer bir süreci Kırklareli Kıyıköy’de yaşadıklarını ifade etti. Benzer bir yöntemle şimdi Karaburun kıyılarından yasadışı yollarla kum çıkarılarak piyasaya sürüldüğünü belirtti.
ORADA NE İŞİNİZ VAR?
Altınok; Türkiye'deki balıkçı barınaklarının inşaatı ve bakımının Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü'ne (DHMİ) kullanımının ise o yöredeki balıkçılara ait olduğunu söyledi. Karaburun'da yapılan kum hırsızlığıyla ilgili çarpıcı bilgiler veren Altınok, "Şimdi kendileri yöntem bulmuşlar. Balıkçı barınağını temizliyoruz diye, balıkçı barınağının sınırları denizin kenarındadır. O sınırın dışına taştığı zaman denize ait" dedi.
"Türkiye'deki balıkçı barınaklarının inşaatı bakımı DHM'na aitken şahısların burada ne işi var?" diye soran Altınok, şunları kaydetti: "Eğer balıkçı barınaklarının bir eksiği varsa DHMİ'ye müracaat edecek. Şahsın orada ne işi var? O şahışlar da temizlemek bahanesiyle dışarıdan kumu alıyorlar getirip ticaretini yapıyorlar. Balıkçı barınağında DHMİ'nın yapması gereken eğer dolduysa DHMİ derinleştirir. Eğer ekonomik değeri varsa, kıyıya çıkartır. Bunu vali ihale ile satar. Ekonomik değeri yoksa döküm yerine götürüp imha eder. Deniz de döküm yeri varsa orada imha eder. Mülki amir olaya el koyup kim yapmışsa cezasını çekecek. Hırsızlığın ötesinde birilerinin böyle bir menfaat sağlama yetkisi de yok. Bu yetkiyi veren kim? İstanbul Valiliğini bilgilendirdim. Bizim bilgimiz yok, dediler."
RUHSATLI İŞLETMELER %10 VERGİ ÖDÜYOR
- Kum kaçakçılığı nedeniyle devlet her yıl milyonlarca lira kayba uğruyor. Maden ruhsatı alan şirketler her yıl milyonlarca lira ihale bedelleri ödüyor. Yine aynı işletmeler satılan kum için ton başına yüzde 10 devlete vergi öderken kaçak kum satanlar hiçbir ödeme yapmıyor. Kanunsuz şekilde balıkçı barınağı temizlemek için ruhsat alan gemiler deniz yüzeyindeki milli servetlerden birisi olan kumları çalıyor. Adeta dolandırıcılık yapan kaçakçılar kum satışından elde ettikleri paranın üstüne bir de barınakları temizledikleri için para alıyor.
