Ekonomik ve siyasi istikrarla son 13 yılda dikkatleri üzerine çeken Türkiye, bugünlerde zorlu bir süreçten geçiyor. 15 Temmuz darbe girişiminde başarılı olamayan çevrelerin, Türk lirasını zayıf kılarak ve Merkez Bankası'nı faizleri arttırmaya zorlayarak Türkiye'ye ekonomik saldırıda bulunması dikkat çekiyor. 14 Temmuz günü 2,87 seviyesinde olan Dolar/TL dengesi, Türkiye'yi işgal hareketinin ardından 3 lirayı aşsa da vatandaşlar 10 milyar 800 milyon dolarlık satış yaparak bununla mücadele etti. Dolar kurunu 3 lira seviyesinin altına çekmeyi başaran bu hareketin etkisi, Eylül ayının ortalalarına kadar piyasalardaki etkisini korudu.
Darbe girişimine Türk halkının verdiği güçlü direniş karşısında şok olan çevreler, tarihler 22 Eylül'ü gösterdiğinde bu sefer ekonomik kaos senaryosu için kredi derecelendirme kuruluşu silahına sarıldı. Eylül'de 2,92 siviyesine kadar gerileyen dolar/TL seviyesi Mood'y'sin Türkiye'nin notunu yatırım yapılabilir olmaktan çıkarmasıyla yeniden 3 liranın üzerine çıktı. Amerika merkezli Moody's'in bir hafta arayla Türkiye'ye ilişkin tavır değişikliği yapması dikkatlerden kaçmadı.
Oyun kuranlar kendilerine ait olan fonlarda satışa geçiyor gibi yaparak dolar kurunu içeride önce kredi derecelendirme kuruluşları, ardından da Trump gibi korku senaryolarıyla 3,5923'e kadar çıkardı. Merkez Bankası'nın önceki günkü kararlı duruşu ile devlet millet el ele yürütülen TL'ye destek kampanyası kurların yönünü tekrar aşağı çekmeyi başardı. Üstelik bu yükselişte vatandaş, ellerindeki doları tutmak yerine kar satışı olarak değerlendirip para avcısına değil kendi hanesine kar yazdırdı. Dövizden kaçışın hızlandığı ortamda bugün ve yarınki TL'ye dönüşler, yatırımcısına kazandıracak kararlar olabilir.
Paradan para kazananların gelişmekte olan ülkeleri hizaya getirmek için zaman zaman kullandığı bu silahı darbe sonrası bu kez doğrudan Türkiye'ye yöneltmesi çok tartışıldı. Gerek içerde gerekse dışarıda farklı lobilerle ülkenin ekonomik bir kaos içinde olduğu algısını oluşturanlar S&P ve Moddy's'e Türkiye ekonomisinin kötü olduğuna dair not verdirerek de bu algıyı güçlendirdi. Ülke notunun 'yatırım yapılabilir' seviyenin altına inmesiyle notu yüksek olan ülkelere yasa gereği yatırım yapmak zorunda olan fonlar, Türkiye'den çıkarmaya zorlandı.
Aralık ayının ortasındaki Fed'in faiz kararı sonrasında gelişmekte olan piyasalara karşı risk iştahının tekrar canlanacağı tahmin ediliyor. Finans kurumları tarafından açıklanan yeni raporlar da iyileşmeye işaret ediyor. Geçen hafta cuma günü küresel piyasalarda artan volatilite ve dolara olan talebin etkisiyle 3,5923 ile tüm zamanların zirvesini gören dolar, dün yüzde 1,4 azalışla 3,3961 seviyesine kadar geriledi. Analistler, TL'nin diğer gelişmekte olan ülke para birimlerine kıyasla daha iyi performans gösterdiğine dikkati çekerek, teknik açıdan dolar/TL'de 3,40 seviyesinin altında kalıcılık sağlanması durumunda ilk etapta 3,30 seviyesinin gündeme gelebileceğini ardından ise 3,20'nin mümkün olabileceğini dile getiriyor.