Savunma sanayii üretiminde portföyüne her gün bir yenisini ekleyen Türkiye, ürünlerine dönük siber saldırılara karşı da önlem alıyor. Bu noktada çalışmalarını sürdüren STM, milli uçak KAAN’ın platform siber güvenliğini geliştiriyor. Bu kapsamda KAAN’a iki aşamada destek veren STM, platform siber güvenliği ve danışma ve mühendislik konularında destek sağlıyor.
KAAN’a sadece siber güvenlik ayağında destek sağlamakla kalmayan STM, danışmanlık ve mühendislik ayağında da iş birliği içinde. KAAN’ın sağlık yönetim sistemi yer aktiviteleri, harekat analiz modelleme ve simülasyon, kokpit aviyonik alt sistemleri ve entegre kontrol paneli konusunda çalışmalar devam ediyor.
PLATFORMLARA ‘SİBER’ DİZAYN
STM’nin hazırladığı Siber Tehdit Durum Raporu’na göre, savunma sanayiindeki platformların siber güvenliğine dikkat çekiliyor. Günümüz savaşlarının önemli bir kısmının artık siber dünyada gerçekleştiğine vurgu yapılan raporda, ülkelerin savunma yeteneklerinin zayıflatılması için sıklıkla siber saldırı düzenlendiği belirtildi. Devletlerin savunma stratejilerinin önemine bağlı olarak platformlara yönelik siber güvenlik saldırılarının arttığı gözlemlenen rapora göre, örneğin dünyada arabalara yapılan siber saldırıları sıklığının 2018’den 2021’e yüzde 225 arttığını tespit edildi.
Türkiye’deki platformların siber güvenlik risklerinin de göz önüne alınarak geliştirilmesi gerektiği kaydedilen raporda, İHA ve SİHA sistemleri (TOGAN, KARGU ve ALPAGU), su üstü ve denizaltı platformları, muharip insansız uçak sistemi (MİUS), milli muharip uçak (MMU), MİLGEM, Togg yerli otomobilin bu anlamda önemli olduğunun altı çizildi.
DENİZDE DE KRİTİK
Deniz platformlarına yapılan siber saldırılar da raporda detaylıca ele alındı. Bir deniz platformunun yerleşik bilgi teknolojisi ve operasyonel teknoloji sistemlerinin, karadaki sistemler kadar kolay hacklenebileceği belirtilen raporda, bu tür güvenlik ihlallerinin gemilerin, limanların, deniz tesislerinin ve diğer unsurların emniyet ve güvenliğine önemli zararlar verebileceğine dikkat çekildi.
Saldırganların kötü amaçlı yazılımları kullanarak, gemilerin otomatik tanımlama sistemi, elektronik harita gösterim ve bilgi sistemi , küresel konumlanma sistemi (GPS), makine daireleri ve radarlarına siber saldırı yapabildiğine değinilen raporda, bu saldırıların gemilerin kaçırılmasına, seyir sistemlerinin devre dışı bırakılmasına veya yanlış yönlendirilmesine, iletişimin kesilmesine, platform verilerinin imhası ve çalınmasına yol açabileceği tespitinde bulunuldu.