Milli Muharip Uçak Kaan’ın ilk uçuşunu başarıyla tamamlaması özellikle vurucu gücü artacak Hava Kuvvetleri’ne büyük moral oldu. Askerler, kullanım kısıtlaması ve yedek parça ambargosuna maruz kalmayacakları için Kaan’ı “Özgürlüğün sesi” olarak tanımlayıp envantere gireceği günü dört gözle bekliyor.
Milli Muharip Uçak Kaan’ın ilk uçuşunu başarıyla tamamlaması özellikle vurucu gücü artacak. Hava Kuvvetleri’ne büyük moral oldu. Askerler, kullanım kısıtlaması ve yedek parça ambargosuna maruz kalmayacakları için Kaan’ı “Özgürlüğün sesi” olarak tanımlayıp envantere gireceği günü dört gözle bekliyor.
GECE GÜNDÜZ ÇALIŞACAĞIZ
Kaan’ın gökyüzüyle buluşmasının ardından hangarda uçuş ekibiyle buluşan Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün de ilk uçuşun çok önemli bir motivasyon olduğunu söyledi. Görgün, “Daha yapacak çok işimiz var, hepimiz bunun farkındayız. Hava Kuvvetlerimize bu uçak teslim edilene kadar gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
MÜKEMMEL BİR UÇUŞ OLDU
Kaan’ın ilk uçuşunu gerçekleştirerek tarihe geçen Albay Barbaros Demirbaş, Türkiye’nin önemli test pilotlarından biri olarak biliniyor. Hava kuvvetlerindeyken F-4 ve F-16’nın test pilotluğunu da yaptı. TUSAŞ’ta da aynı göreve devam etti. Demirbaş, Kaan’ın bir eğitim uçağı olmadığı için tüm çalışmayı simülatörle yaptı.
YOLUMUZ ÇOK DAHA ÇETİN
Uçuşun sadece bugünün olayı olmadığını, arkasında yılların bulunduğunu belirten Demirbaş, şunları kaydetti: "Bundan sonra yolumuz çok daha çetin. Uçak üstünde 10 binin üzerinde veri var. Test kontrol odasında 50’den fazla mühendisimiz, 15'ten farklı disiplin uçağı benim gördüğümden çok daha erken takip edebiliyorlar. Mükemmel bir uçuş oldu."
Demirbaş, kalkışta yatay stabilize büyük bir hareket görüldüğünü, bu durumun uçağın kontrol karakteristiğinin normal bir davranışı olduğunu da sözlerine ekledi.
Biz istersek vereceğiz
Başmühendis Emre Yaban da uçuşu büyük gurur olarak nitelendirerek, "Bu aslında Cumhuriyetimizin 100. yılına bir armağan diyoruz. Tüm mühendisler olarak, bu topraklarda yetişmiş mühendisler olarak bizim için bir gurur fotoğrafı bu. 100 yıllık havacılık tarihinde artık o içimize sindiremediğimiz, geri kalmış dediğimiz şeyi artık yakaladığımızın fotoğrafı. Dünyadaki tüm benzerlerine baktığımızda artık havacılığın şampiyonlar ligine girdik. Onu gösterdik... İnşallah bundan sonra bu uçağı, sadece bu topraklarda yapıldı diye değil, en iyi rakiplerinden de daha iyi özelliklere sahip olduğu için tüm dünyaya satacağız. Onlar almak isteyecekler ama bu, parayla satın alınamayacak bir ürün olacak. Biz istersek vereceğiz onlara" diye konuştu.
Türk havacılığının altın çağı
Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, X hesabından Türkiye'nin 5. nesil savaş uçağı Kaan'ın ilk uçuşuna dair bir video mesaj yayımladı. Mesajında, TUSAŞ'ın geliştirdiği milli muharip uçak Kaan'ın bugün ilk uçuşunu başarıyla tamamladığına vurgu yapan Bayraktar, bu tarihi uçuşta emeği geçenlere tebrik ederek, "Havacılıkta akamete uğrayan serüvenimizin yeniden doğuşunu izliyoruz. Gelecek nesillerimiz bu döneme baktıklarında 2000'li yıllarda Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla başlayan bu çağı Türk havacılığının altın çağı olarak anacaklar" ifadelerini kullandı.
Türkiye için dönüm noktası
Kaan'ın ilk uçuşu, dünya basınının da gündemindeydi. ABD merkezli Bloomberg, "Uçuş, Türkiye'nin yerli savaş uçağı projesinde dönüm noktası oldu" diye yazdı. Yunan gazetesi Pentapostagma, Kaan'ın her türlü hava koşulunda uçabildiğini kaydetti. Alman Welt "Bu dönüm noktası, Türkiye'nin bir savaş uçağı ülkesi olarak yükselişine işaret ediyor" ifadelerini kullandı. Çin devlet televizyonu haberi "Türkiye'nin 5. nesil uçağı ilk uçuşunu tamamladı" manşetiyle duyurdu.
En güncel 5. nesil
Önceki günkü ilk uçuşunda göz dolduran milli muharip uçak Kaan, muadilleri ile mukayesede de farkları ile öne çıkıyor. 5. nesil uçak olarak anılan Kaan, muadili F-35’den barındırdığı çok sayıda güncel donanım ile ayrışıyor. Kaan sahip olduğu ve önümüzdeki süreçte eklenecek sistemler ile sınıfının en dolularından olacak.
TERMAL İZİ DÜŞÜK
Kaan ve F-35 boyut olarak eşit özelliklere sahip. Kaan, iki motorlu bir uçak olmasına rağmen arkadan çıkardığı ısı bin 500 derecenin de aşağısında. F-35’te ise bu ısının 2 bin derecenin üzerinde olması Kaan’ın termal görünürlük açısından ABD yapımı F-35’ten daha başarılı yapıyor.
RADARI UZUN MENZİLLİ
Radar bakımından da F-35’e göre daha güncel bir sistem kullanacak olan Kaan, uzun menzile sahip AESA radarına sahip olacak. Radar izini düşüren özel boyası ve tasarımı, gövde içi silah istasyonları ve donatıldığı yüksek teknolojiler ile Kaan 5. nesil bir uçak olarak üretildi. Ayrıca uçakta yüzlerce kilometre ötedeki onlarca düşmanı aynı anda takip edebilecek yerli üretim MURAD AESA radarı bulunacak.
ÖZELLİĞİ BİTMİYOR
Bunun yanında Kaan art yakıcı kullanmadan süpersonik hızlara çıkılabilmesini sağlayan süper seyir özelliğine de sahip olacak. Süper itki sistemi, kaska monteli nişangah, sentetik açıklıklı radar sistemi (SAR), kızılötesi arama ve takip sensörü, elektro-optik hedefleme sistemi gibi son teknoloji cihazlar da Kaan'ın sahip olduğu donanımlar arasında yer alacak. Uçakta tamamen yerli imkanlarla üretilen havadan havaya ve havadan karaya akıllı mühimmat kullanılacak.
İlk uçuş neden önemli?
Kaan’ın Ankara semalarındaki 13 dakikalık uçuşu önemli bir başarı olarak değerlendiriliyor. Bu uçuşla birlikte Kaan’ın hesaplamalar ve laboratuvar ortamında test edilen uçuş karakteristikleri gerçek ortama taşındı. Test uçuşlarında Kaan’ın nasıl çalıştığı, arzu edilen kriterleri karşılayıp karşılamadığı test edilecek. Alınacak sonuçlara göre Kaan’ın sistemlerinde revizyona gidilecek ya da gelişmişleri eklenecek. İlerleyen süreçte uçak uçuş karakteristikleri dışında aviyonik sistemleri, motor performansı, radar etkinliği, silah sistemleri gibi başka alanlarda da teste tabi tutulacak. Testler sonucunda görev etkinliği yönünden arzu edilen seviyeye geldiğinde seri üretim safhasına geçilecek.
Uçaklarda nesil ne demek?
Birinci nesil uçaklar, 1940’lı yılların daha çok makineli tüfek kullanan Mig-15 ve Mig-17 ve F-86 gibi savaş jetleri. 1950’li yılların ortasından 1960’lı yılların başına kadar olan süreçte geliştirilen Mig-19, Mig-21, F-104, F-5 gibi savaş uçakları ikinci nesil. Üçüncü nesille beraber kokpitte analog göstergelere geçildi. Manevra kabiliyeti ve havadan yere taarruz yeteneklerinde dikkat çeken bu neslin en bilinen örneği F-4’ler. Karmaşık aviyonik sistemler ve silahların kullanılmaya başlandığı 1990’lı yılların başından günümüze kadar olan süreçte geliştirilen savaş uçakları dördüncü nesil kapsamında.Eurofighter, Rafale, Su-33/34, Su-35, Mig-29 ve Mig-31, F-15, F-16 ve F-18’ler dördüncü nesil sayılıyor. Dördüncü nesil uçakların daha gelişmiş aviyonik ve radarla modernize edilmiş versiyonları sık sık “4.5 nesil” olarak adlandırılıyor.
BEŞİNCİ NESLİN 6. ÜYESİ
Kaan’ın da dahil olduğu beşinci nesilde ise radar ve ısı izinin düşük olması, sensör füzyonu ve ağ merkezli muharebe gibi özellikler ön planda. F-22 ile başlayan beşinci nesil, F-35, J-20, Su-57, J-31 ve Kaan ile devam ediyor.
10 yılda 9 gurur abidesi
Türk savunma sanayii yaklaşık 10 yıllık dönemde 9 milli platformun ilk uçuşlarını gerçekleştirdi. Temel eğitim uçağı HÜRKUŞ ile başlayan serüvenden insanlı ve insansız hava araçlarıyla atılan adımlar milli muharip uçak Kaan ile zirveye ulaştı.