Uluslararası Teknolojik, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar (UTESAV) ve Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından hazırlanan 'Türkiye’nin Göç Raporu: Bütünleşik Bir Göç Politikasının Yol Haritası' başlıklı çalışma, dün basın toplantısıyla tanıtıldı. Raporla, Türkiye’de faaliyet gösteren firmaların göçmenlere bakış açısını öğrenmek hedeflendi.
Rapor kapsamında yapılan araştırmalar, Türkiye’deki işverenlerin yüzde 75,7’si yerli iş gücü bulma zorluğu çektiğini ve göçmen iş gücünden yararlanma konusunda destek beklediğini ortaya koydu. Ardından ise yerli işçilerin iş beğenememeleri, Arapça bilmeleri yurt dışı veya yurt içinde müşterilere hitap etmek, daha kaliteli iş çıkarmaları/mesleki yetkinlikleri, daha az şikayet etmeleri, ücretlerin/maliyetlerinin düşüklüğü, daha uzun süre çalışmaları, işten ayrılma ihtimallerinin düşük olması ve sosyal güvenlik maliyetlerinden kaçınmak gibi sebepler öne çıktı. 14 bine yakın firmaya cevaplaması 3-5 dakika arasında süren bir online anket gönderildi. Türkiye’nin 81 ilinden bu ankete 425 firmadan cevap alındı. Katılımcıların çoğunluğu yüzde 28.7 ile inşaat sektöründe faaliyet gösteriyor. Rapora göre; firmalarda çalışanların göçmenlerin çoğunluğu Suriye kökenli olmaları. Daha sonraki ülkeler ise Afganistan, Irak, Pakistan, İran, Özbekistan şeklinde sıralandı.
MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, raporun tanıtımında yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: "Göç, sadece bir kriz değil, doğru yönetildiğinde büyük bir fırsat olabilir. Türkiye’nin ekonomisi, kültürü ve toplumu bu dinamizmden yararlanabilecek güçtedir. Türkiye’nin göç yönetiminde bölgesel ve küresel bir model oluşturabileceğine inanıyoruz." Asmalı, "Göç alan ülkelerde insanlar, gelenleri genellikle bir tehdit ya da yük olarak algılıyor. Yeni gelen göçmenler, kültürel farklılıkları, dil bariyerleri ve kendi yaşam tarzlarını beraberlerinde getirerek; yerli halkın kimlik, güvenlik ve ekonomik geleceğine dair endişeler uyandırıyor" ifadelerini kullandı.
UTESAV Başkanı Ahmet Doğan Alperen ise, göçün insanlık tarihinin en köklü meselelerinden biri olduğunu dile getirdi. Alperen, "Gazze’den Yemen’e kadar dünyanın dört bir yanında yaşanan göçler, insanlık tarihine bir trajedi olarak yazılıyor. Göç, sadece göç edenlerin değil; hepimizin ortak sınavıdır" dedi.