Ülkemizin gıda kaybı ve israfı konusunda karnesi iç açıcı değil. Yaz aylarının gelmesi ve otellerdeki her şey dahil açık büfe uygulaması israfı ve buna bağlı gıda enflasyonunu zirveye çıkarıyor. En çok kaybın görüldüğü sebze ve meyvenin neredeyse yarısı çöpe gidiyor. Ülke genelinde yıllık serpme kahvaltı nedeniyle 100 milyar liralık israf yaşanıyor. Uzmanlar, gıda krizine de vurgu yaparak, caydırıcı önlemler bekliyor.
Yaz aylarının gelmesi ve her şey dahil sınırsız açık büfe uygulaması hem israfı hem de gıda enflasyonunu zirveye çıkarıyor. Restoranlardaki serpme kahvaltı da serpme israfa dönüşüyor. Türkiye’de gıda kaybı ve israfında durum hiç de açıcı değil. Günlük 4,9 milyon sumon ekmek israf edilirken, en çok kayıp meyve ve sebzede yaşanıyor. Üretilen sebze ve meyvelerin yaklaşık yüzde 50’si çöpe gidiyor. Yılda 18,8 milyon ton gıda çöpe gidiyor. Ülke genelinde yıllık serpme kahvaltı nedeniyle 100 milyar liralık israf yaşandığı ve ürünlerin yarısının çöpe gittiği belirtiliyor. Sektör temsilcileri, israfı önlemek için serpme kahvaltı yerine seçmeli kahvaltıya geçme kararı aldıklarını söylese de işletmeler uygulamıyor.
AÇIK BÜFE UYGULAMASI SON BULSUN
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, israf konusunda çok bilinçli olunmadığını belirterek, "Her yaz ülkemize akın eden 50 milyon civarında turisti de eklediğimiz zaman İsrafın boyutunu hiç düşünemiyorum. Yaz aylarında 85 milyon artı 50 milyon nüfusun gıda ihtiyacını karşılamak zaten bir sorun iken bir de israfla bu durumu çıkmaza sürüklemek insanlığa fayda değil zarar verir. Mesele yalnızca gıda israfı değil aynı zamanda gıda enflasyonudur ki, binlerce 5 yıldızlı otelin direk üreticilerden ürün alması gıda fiyatlarının artmasına neden oluyor. Muhtemel gıda krizi için otellerin açık büfe uygulamasına son vermesini sağlarsak dünyaya örnek oluruz" ifadelerini kullandı. Şahin, yaz aylarında binlerce turizm tesisinin müşteri kapmak için her şey dahil ve sınırsız açık büfe uygulaması ile hem israfın hem de gıda enflasyonunun zirveye çıktığını söyledi.
DÜNYAYA ÖRNEK OLABİLİRİZ
Şahin, “Ülke olarak dünyaya örnek olacak bir uygulamayı hayata geçirmek ve öncü olmamız hiç de zor değil” diyerek, şöyle devam etti “Hiçbir turist ülkemize otellerimizde tıka basa yemek için gelmiyor. Ya denizimiz ya coğrafyamız ya peri bacalarımız ya da tarihi eserlerimiz için geliyorlar. Kaldı ki, açık büfe ve sınırsız yiyecek-içecek uygulaması insanları daha çok yemeye teşvik ve tahrik ediyor ve nasılsa parasını verdim, tüketebildiğim kadar tüketeyim noktasına getiriyor ki sadece bu sebep bile bu uygulamanın bitirilmesi için gerekçe olmalıdır.”
Bakanlık pilot oteller belirlesin
Mahmut Şahin, Turizm Bakanlığı’ndan bu konuyla ilgili atacakları adımlara gönülden destek vereceklerini ifade ederek, “Uygulamanın pilot oteller ya da iller şeklinde uygulamasını da bakanlığın yapması çok kolay. Yaz aylarında müşteri bolluğu yaşayan turizm yöresi otellerinin kış aylarında en büyük müşterisi kamu kurumları” dedi.
Küreselde ziyanın büyüklüğü yıllık 936 milyar dolar
Her yıl küresel düzeyde yaklaşık 931 milyon ton gıda israf edilmekte, bir başka deyişle çöpe gidiyor. Bu küresel gıda üretiminin %17’sinin çöpe gidebileceği anlamına geliyor ki, bu miktarın %61’i evsel, %26’sı gıda servisi ve %13’ü perakende sektörü kaynaklı. Gıda kaybı ve israfının küresel ekonomiye maliyeti her yıl 936 milyar dolar civarında.