Kur ve faiz sarmalına karşı ortaya çıkan yeni ekonomi modeli iş dünyasından büyük ilgi gördü. Faizlerin düştüğüne, üretim ve ihracatın durmadığına işaret eden reel ekonomi aktörleri, kur ataklarının da tamamen spekülatif olduğuna vurgu yaparak, “Türkiye’ye büyük bir hücum var. Kur atakları manipülatif. Bu savaşı kazanacağız. Ekonominin çıpası üretim, yatırımdır” açıklaması yaptı.
Döviz kurları üzerinden ekonomiye yapılan saldırılara karşı iş dünyası tek ses oldu. Yeni ekonomi modeliyle çıpanın artık kur- faiz değil, üretim ve yatırım olduğuna işaret eden reel sektör temsilcileri, “Türkiye’ye büyük bir hücum var, kur atakları da manipülatif. Bu savaşı kazanacağız” açıklamasında bulundu.
Arap-Türk İş Adamları Derneği (ARTİAD) Başkanı Cemalettin Kerim, şunları söyledi: “Faiz bir puan aşağı indi. Türkiye’ye büyük bir hücum ve spekülasyon var. İhracat çok güzel gidiyor. Fabrikalar siparişleri yetiştiremiyor. Bu savaşı kazanacağız. Çok itiraz edenler, çok ağlayanlar parası olanlar. Kazandıkları zaman konuşmuyorlar.”
BAŞARIYLA ÇIKACAĞIZ
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, bu süreçten hükümet, özel sektör ve halkın el ele başarıyla çıkacağını kaydetti. Türkiye ekonomisinin kur-faiz gibi iki parametreye hapsedilmesine müsaade etmediklerini vurgulayan Avdagiç, şöyle devam etti: “İhracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 90’ları geçtiği bu dönemde kur atakları manipülatiftir. Türkiye ekonomisinin çıpası üretimdir, yatırımdır. Kısır bir döngüye mahkum edilemez. Ekonomiyi kuşatmak isteyenlere daha çok üreterek cevap vereceğiz.”
Organize sanayi bölgemiz doldu
- Doğu Güneydoğu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED) Danışma Kurulu Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu: “Yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı ekonomi politikasının çok önemli. Bölgede son dönemde tekstil yatırımlarında hareketlilik var. İki yıl önce kurulan tekstil organize sanayi bölgemiz doldu. Şimdi beşinci OSB için hazırlıklar yapılıyor.”
Cari fazla verirken kur nasıl yükseliyor?
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, ekonominin kalıcı olarak dengelenmesinde enflasyonun önceliklendirilmesi gerektiğini söyledi. Özdebir, son haftalarda Türk Lirası'nda yaşanan değer kaybının en önemli nedeninin belirsizlik olduğunu belirterek, “Cari fazlanın verildiği, döviz talebinin azaldığı bir dönemde kurların bu denli yukarı yönlü hareketine anlam veremiyorum. Bu aylarda reel sektörün bir miktar dış borç ödemesi var ama bu kadar artışa neden olacak bir miktar olduğunu da zannetmiyorum. Ortaya çıkan bu spekülatif hareketlerin Merkez Bankasının proaktif bir politika tercihi oluşturamamasının bir sonucu olduğunu düşünüyorum” dedi.