Dış ticarette milli para kullanımında tarihi süreç resmen başladı. TL-yuan para takası anlaşması kapsamında ilk işlem 30 Kasım 2016’da yapıldı. Anlaşmayı hayata geçiren ilk kurum olan ICBC Turkey Bank bu kapsamında 450 milyon TL büyüklüğünde kullanım gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gündeme getirdiği dış ticarette milli para kullanımı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) Çin Merkez Bankası ile gerçekleştirdiği ilk para takasıyla yeni bir boyuta taşındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dikkati çektiği ve bir süredir gündemde olan “dış ticarette milli paraların kullanılması” konusu her kesimden destek bulurken, TCMB kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Çin ile ilk para takas işlemi 30 Kasım 2016'da gerçekleştirildi. Bazı kamu kurum ve kuruluşları, Erdoğan'ın çağrısı sonrasında anlaşma, ihale ve satışlarının dolar yerine TL ile gerçekleştireceğini duyururken, özel sektör de dış ticarette mili para kullanılmasıyla ilgili çalışmalar yapıyor. Turkcell'in de bu anlamda yaptığı çalışmaların sonuç verdiği ve Çinli tedarikçilerine ödemelerini yuan ile yapmaya başlayacağı öğrenildi.
ICBC Turkey Bank, Türkiye ile Çin arasındaki ticaret hacmini artırmak amacıyla her iki ülke merkez bankası tarafından imzalanan para takası anlaşması kapsamında 450 milyon TL büyüklüğünde kullanım gerçekleştirdi. Yerel bir bankanın çoğunluk hisselerini devralarak Türkiye'de faaliyete geçen ilk Çin bankası olan ve 22 Mayıs 2015'ten bu yana Türkiye'de hizmet veren ICBC Turkey Bank, Türkiye ve Çin arasındaki ticaret hacminin gelişmesine yönelik merkez bankaları arasında yapılan anlaşmayı hayata geçiren ilk kurum oldu. Öte yandan ICBC Turkey Bank'ın, söz konusu fonu, kredi ve yatırım olarak Türkiye ekonomisinin kullanımına tahsis edeceği de öğrenildi.
Verilere göre, Türkiye'nin, en büyük ticaret ortaklarından Çin Halk Cumhuriyeti ile geçen yıl 28 milyar dolar tutarında dış ticaret hacmi bulunuyor. Para takası anlaşması ile iki ülke arasında cari dengenin sağlanması, ticaret ve yatırımda milli paraların kullanılması hedefleniyor. Çin ile gerçekleştirilen yuan karşılığı TL para takası işlemi ile iki ülke arasındaki ticaretin finansmanının da milli paralar ile yapılmasına yönelik önemli bir adımın atılmış olduğu belirtiliyor. Öte yandan halen yürürlükte bulunan 2012 tarihli para takası anlaşması, 2015'te 3 yıl süreyle uzatılmış ve anlaşmanın tutarı 12 milyar yuana yükseltilmişti.
Rusya ve İran da sıcak bakıyor
Başbakan Binali Yıldırım'ın birkaç gün önce Rusya'ya yaptığı ziyarette de ticarette yerel para birimlerinin kullanılmasının gündeme geldiği belirtilirken, Rusya tarafının da konuya sıcak baktığı ve kısa zamanda milli para kullanımı ile ilgili adım atılabileceği ifade ediliyor. İran Meclis Başkanı Ali Laricani de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “iki ülke arasında milli para kullanımı çağrısını” memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, “İran, her zaman ticaretini yerli parayla yapma isteğinde olmuştur.” ifadesini kullanmıştı.
Turkcell Finanstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Aksu da TL'ye dönüş girişimlerinin özel sektörde uygulamaya geçmesiyle Türkiye ekonomisinin yapısal problemlerinden olan dolarizasyonun önemli ölçüde aşılacağını belirtti. Aksu, şöyle devam etti: “Bu doğrultuda yabancı para cinsinden yatırım harcamalarımızı, ürün ve hizmet alımlarımızı ve kira sözleşmelerimizi TL'ye çevirmeye başladık. Yurt dışı ekipman alımı işlemlerimizde de TL veya yerel para cinsi ile işlem için girişimlerimizi hızlandırıyoruz.”
ICBC Turkey Yönetim Kurulu Üyesi Hilmi Güler, Çin'de Türkiye'ye çok güvenildiğini ve yatırımlar konusunda kesenin ağzının açıldığını, ülkenin en büyük bankası ICBC ile Türkiye gelinmesinin yanı sıra Türkiye için çok önemli milli kuruluşlara da kredi verilmeyi başlandığını söyledi. TCMB'nin Çin ile gerçekleştirdiği para takasının önemli olduğunu vurgulayan Güler, şunları kaydetti: “Bu gelişmelerin devamı gelecek. Katılım bankacılığı, emtia, faiz ve hisse senedi swap'ları (para takası) gibi uygulamalar yakında
öne çıkabilir. Bütün mesele cari açığı makul ölçülere getirmek ve ticaret hacminin sağlıklı bir şekilde artırılması. Bu yüzden para birimleri arklılaştırılmasından doğan riskleri azaltmak çok önemli.”