Elektrik ve Elektronik Geri Dönüşüm ve Atık Yönetimi Derneği İktisadi İşletmesi (ELDAY) Genel Müdürü Muharrem Yamaç, Türkiye'nin hurda ithalatına son 10 yılda ortalama 6,5 milyar dolar harcadığını belirterek, "Bu bizim cari açığımızın neredeyse yüzde 10’u. İthal ettiğimiz ham maddeye elimizdeki hurdalardan ulaşırsak, yurt dışına aktardığımız bu kaynaklarla 3 yerli ve milli otomobil fabrikası kurabiliriz" dedi.
Yamaç, elektrik ve elektronik geri dönüşüm ve atık yönetimine ilişkin yaptığı açıklamada, e-atıkların doğrudan hurdacılar tarafından alındığını, çöpe gitmediğini belirterek, evsel e-atığın Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2016 yılı tüm belediyelerin atık miktarları verilerine göre yüzde 1,5 civarında olduğunu kaydetti.
Yamaç, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2015 verilerine göre 28 bin ton evsel e-atığın geri dönüştürüldüğünü anlatarak, bu rakamın toplam atığın yaklaşık yüzde 5’ine tekabül ettiğini, henüz işin çok başında olunduğunu ve bu miktarların hızla arttırılmasının hem çevre sağlığı hem de milli servet açısından çok önemli olduğunu söyledi.
Yamaç, Türkiye’de ham madde olması açısından yastık altı altınlar kadar değerli olan çekmece içi e-atıkların bulunduğunu vurgulayarak, "Şu anda sahip olduğumuz kaynakların 1,5 katını tüketiyoruz. Bunu her yıl bir sonraki yıldan avans olarak maden alıyoruz gibi düşünebiliriz. Bu atıkları geri dönüşüme versek geleceğimizden harcamayı azaltma şansımız olacak. Yaptığımız hesaplara göre Türkiye’deki her bir birey yılda yaklaşık 6,5 kilogram e-atık üretiyor." diye konuştu.
Yamaç, eski ürünlerin kullanımının enerji sarfiyatını arttırırken, atık halini almış elektrikli ve elektronik eşyaların düzgün şekilde geri dönüştürülmemesinin kurşun, cıva, brom ve krom gibi zehirli materyallerin salınımına, insan ve doğa sağlığının zarar görmesine sebep olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
"Örneğin 1 floresanın içerisinde bulunan cıva 30 bin litre suyu kullanılamaz hale getiriyor. Bir çay kaşığının 70’te 1’i cıva bile 80 bin metrekarelik göldeki suyu kirletip yaşayan balıkların yenmesini engelliyor. 80 bin metrekare ise Topkapı Sarayı’nın kapladığı alana eşit. Elektronik atıklarda bulunan değerli maddeler geri kazanıldığında enerji tasarrufu sağlanıyor, emisyon salınımı ve fosil yakıtların kullanımı azalıyor. Bunun yanı sıra Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyalar (AEEE) geri dönüştürüldüğünde plastik, metal ve benzeri kısımları fiziksel yollarla ayrılarak ikincil ham madde olarak piyasaya sürülüyor. Bu yapılmadığında tüm sektörlerde üretim için kullanılan ham madde cevherden elde ediliyor, bu durum da kaynakların azalmasına neden oluyor."
Üretim girdisinde cevher ve fosil yakıtların kullanması yerine geri dönüştürülmüş ham maddelerin kullanılmasının, yeryüzü kaynaklarının korunmasında büyük rol oynadığına dikkati çeken Yamaç, 1 kilo demirin elde edilmesi için 200 kilo cevherin çıkarılmasına ihtiyaç duyulurken, 2 kilo AEEE geri dönüşüm prosesinden elde edilen demirin yeterli olduğunu söyledi.
Yamaç, tüketicilerin yeni ürün satın aldıklarında eskisini, ürünü getiren bayi/servise ücretsiz olarak teslim edebildiğini belirterek, bunun yanı sıra elektrikli ve elektronik eşyalarını servis ve bayilerdeki toplama noktalarına ya da belediyelerin getirme merkezlerine bırakılabildiğini söyledi.
Yamaç, e-atıkların ekonomiye kazandırılması sürecinin en zor kısmının atıkların hanelerden çıkarılması ve toplanması olduğunu anlatarak, şunları söyledi:
"Hepimizin evlerinde bir çekmeceye konulmuş ya da üretim amacı dışında kullanılan e-atıklar mevcut. ELDAY’ı kurduğumuz yıldan itibaren üreticilerimizle öncelikle 'eskiyi getir, yeniyi götür' kampanyaları ile atığı evden çekmeyi hedefledik. Dört yıldır zaman zaman devam eden farklı tarzda kampanyalar denedik. Tabii bu kampanyalar da bir süre sonra etkisini kaybetmeye başladı. İkinci aşama olarak yönetmelikte sorumluluğu tanımlanmış ilçe belediyeleri ile pilot projelere başladık. Vatandaşımızdan atıkları toplamanın en etkili yolunu bulmak için denemeler yaptık. Çok başarılı devam eden organizasyonlarımız var. Bunları 2018 içerisinde rapor haline getirip Bakanlığımız ile paylaşacağız. Toplama organizasyonunu bir sisteme bağlayabilirsek başarılı olabileceğimize inanıyoruz. Toplanan atıklar Bakanlığımızca lisanslandırılmış işleme tesislerine gönderiliyor. Bu tesislerde küçük bir şarj kablosu da bir buzdolabı da materyallerine ayrıştırılarak ham madde haline getiriliyor. Elbette sokak arası hurdacıları da bu işlemi yapıyor ancak onlar zararlı olan kısımlarını (yağ ve gaz içeriği gibi) ve yakılarak bertaraf edilmesi gereken bölümleri ile ilgilenmeden tekrar doğaya bırakıyorlar. Bu da doğamız için çok ciddi bir risk oluşturuyor."
Elektrikli ve elektronik atıkların geri dönüşümünün ikincil ham madde pazarı için de önemli bir kaynak olduğunu aktaran Yamaç, sektörün yeni iş alanlarıyla, yeni istihdamlarla, ekonomiye katkı sağladığını, bu nedenle e-atıkların kayıt altına alınarak toplanması ve lisanslı tesislerde, devletin denetimi altında geri dönüştürülmesinin büyük önem arz ettiğini vurguladı.