Evlerinin yanındaki 3 dönüm araziyi çiftliğe dönüştüren Kemal Doğan ve Sefa Seven isimli ortaklar, buğday, mısır ve silajla besledikleri organik ördeklerin, lezzeti ile meraklılarının vazgeçilmezi haline geldiğini söylediler.
“Ortağım Sefa Seven’le birlikte geçen yıl hobi olsun diye 100 adet ördek almıştık. Bölgemizde ördek etine olan talebin fazla olduğunu görünce, bu yıl işimizi genişleterek bin 500 ördek yavrusu ile çiftlik kurarak işe başladık. Çiftliğimiz toplamda 3 dönüm. Beslenme alanları ve kümesler bulunuyor. Kendi bölgemizde yetişen mısır, silaj, buğdayla birlikte bulgur unu ve ekmekle besliyoruz. Başka bir gıda takviyesi falan kullanmıyoruz. Organik bir şekilde ördeklerimizi yetiştiriyoruz. Kesimden sonra yolma işlemi için de mahallemizdeki 10 kişiyle anlaştık. Hem bize, hem de onlara bir gelir kapısı oldu. Şu anda Elbistan ve Afşin’deki marketlere satış gerçekleştiriyoruz. Mahallemizden ve yakın çevremizden de gelenler oluyor. Tamamen temizlenmiş pişirilmeye hazır şekilde satıyoruz. Ördeklerimizin her biri yaklaşık 2 kilogram geliyor. İnşallah bu yıl umduğumuz verimi ve geliri sağlarsak seneye çiftliğimizi daha da büyütmek istiyoruz.”
‘Ördek eti, lezzetinin yanı sıra adeta bir sağlık deposu gibidir’ diyen Seven, “100 gram derisiz ördek eti, 18 gram protein ve bol miktarda potasyum içerir. B3 vitamini açısından da oldukça zengin olan ördek eti, günlük niasin ihtiyacının yarısına yakınını karşılar. Niasin vücudu soğuğa karşı dirençli kılarken metabolizmayı da hızlandırır. Kanser riskini azaltıp kalp hastalıklarına sebebiyet veren kötü kolesterolü düşürür. Kansızlığı önler. Bağışıklık sistemini de güçlendiren ördek eti, bölgemizde özellikle köylerde yaygın olarak tüketilir. Ancak ördek etinin sadece kışın yendiğine ilişkin yaygın bir inanış var. Bu doğru değil. Ördek eti, yediklerine bağlı olarak tat kazanır. Bizim çiftliğimizdeki ördekler de bu yüzden 12 ay tüketilebilir özelliktedir” ifadelerini kullandı.