Kozlu ilçesinde 44 yaşındaki otobüs işletmecisi Ömer Özcan, dört yıl önce Düzce’deki tesisinde solucan gübresi üreten bir arkadaşını ziyaret etti. Sohbet sırasında merak ettiği gübre üretimi için arkadaşından 70 solucan isteyen Özcan, evinin alt katını bu iş için hazırladı.
İlk olarak gübre üretmek yerine solucan sayısını artırmak için çalıştığını anlatan Özcan, 2018 yılının Nisan ayı itibariyle 20 ton gübre üretmeyi hedeflediğini aktardı. Özcan, “4 yıldan beri arkadaşım bu işi yapıyor. Ve başardı. Şu anda 8-10 milyon solucanı var. Aylık 30 ila 35 ton gübre üretiyor. Ben de solucan alarak bu işi yapmaya başladım. Bu işe başladım. Yaklaşık 3 yıl oldu. Geçen yıl bu işten gübre satarak 17 bin lira para kazandım. 70-80 adet solucan ile başladım. Solucanlar için kalorifer tesisatı kurdum. 17 ila 25 derece arasındaki sıcaklıkta tutmaya çalıştım. Bir solucan 9 kokon bırakıyor. Ne kadar fazla kokon (yavru) aldığımızı hissettim. Üretime başladık. Geçen yıl 2-3 ton gübre sattım. Bu sene de yaklaşık hedefim önümüzdeki 4. Aya 15-20 ton gübre üretmek” ifadelerine yer verdi.
Yaptığı işin zahmetsiz bir iş olduğunu kendince de kanıtladığının altını çizen Ömer Özcan, gıda artıklarının da böylece geri dönüşüme kazandırıldığına vurgu yaptı. Özcan, “Ben bu işi herkesin yapmasını tavsiye ediyorum. Kimse çalışmak istemiyor. Bu da zahmetsiz bir iş. Çok zahmetsiz bir iş olduğunu kendim kanıtladım. Bir ton inek gübresine, 200 kilogram çay posasını kıraathanelerden toplayarak geri dönüşümü sağlıyorum. Halk pazarında elma, kabak, muz artıklarını topluyorum. Yumurta kabuklarını topluyorum. Hepsini parasız bir şekilde alıp solucanlarımıza yediriyorum. Solucanların gübresini alıyorum. Kendim de denedim. Bu sene sivri bibere hiç para vermedim. Bahçeye yerleştirdiğimiz eski bir banyo küvetine biber diktik. Kendim organik olarak beslendim” dedi.
Solucan gübresi üretiminin işsizliğe de çare olabileceğini hatırlatan Özcan, herkese kapısının açık olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Burada da şu anda 300 ila 400 bin solucanımız var. Yemlenmek istiyorlar. Bir gün sonra ben bunları yemleyeceğim. Bu işi herkesin yapmasını istiyorum. Topraklarımızın doğala, meyvelerimizin doğala kavuşmasını istiyorum. Gelirlerse ben istedikleri gibi yardımcı olurum. Zonguldak’ta işsizlik var. Herkes bunu rahat bir şekilde başarabilir. Ve ufacık bir tezgahla büyük paralar kazanabilir.”