Güvenlik Servisleri ve Organizasyon Birliği Derneği (GÜSOD) Başkanı Levent Güler, özel güvenlik sektöründe şu anda yaklaşık 300 bin kişinin çalıştığını belirterek, "Şartlarımız pek çok sektöre göre iyi olmasına rağmen çalıştıracak eleman bulmakta zorlanıyoruz." dedi.
Sektörün en büyük 11 şirketini ve 60 binden fazla çalışanı temsil ettiklerini ifade eden Güler, özel güvenlik sektörünün ülke ekonomisi içinde önemli bir yer tuttuğunu söyledi.
"Cirosal büyüklük olarak bu yılı 12 milyar TL civarında tamamlayacağız muhtemelen, 2020’de 15 milyar TL’leri yakalayacağımızı öngörüyoruz. Sektörde şu anda yaklaşık 300 bin kişi çalışıyor. Bu yıl yaklaşık 25 bin kişilik istihdam yarattık, 2020 yılında yaklaşık 28 bin kişilik daha yeni istihdam yaratmayı hedefliyoruz. O yüzden şartlarımız pek çok sektöre göre iyi olmasına rağmen çalıştıracak eleman bulmakta zorlanıyoruz.
Resmen çalıştıracak personel bulamıyoruz. Diğer sektörlerde eleman sirkülasyonu maksimum yüzde 20’lerde iken bizim sektörümüzde yüzde 50’lerde. Sembolik ücret farklarına ya da aynı ücrete sektör değiştiren çalışanlarımız var.
Özel güvenlik çalışanı olmak için özel bir eğitimden ve sınavdan geçmek gerekiyor. Bu süreçin sonucunda ise 'özel güvenlik kimlik kartı' alınıyor. Halen Türkiye’de 1 milyonun üzerinde özel güvenlik kimlik kartına sahip çalışan varken, bunların sadece 300 bini faal olarak güvenlik görevlisi olarak çalışıyor."
Güler, çalışan sirkülasyonunun fazla olmasının sektörünün büyümesini ve personelin uzmanlaşması engellediğini ifade ederek, "Teknoloji ve güvenlik ihtiyaçları, uzmanlaşmayı gerektirirken, bizler değişen elemanlarla iş sürekliliğimizi sağlamaya çalışıyoruz. Çünkü zor bir meslek , toplumda hak ettiği saygıyı görmüyor. Bu algıyı değiştirmek ve çalışanlarda yıpranma payı gibi yan haklar tanımak gerekiyor." diye konuştu.
Sigortada prim gününü azaltan fiili hizmet zammının özel güvenlik sektörü çalışanlarına da tanınması gerektiğini dile getiren Güler, güvenlikçilerin olası risklerine dikkati çekti.
"Görev başında yaşanan talihsizlikler bizim sektörümüz için oldukça önemli bir konu. Olası bir saldırıda çatışmaya girmesi ve müdahale etmesi beklenen güvenlik görevlileri, hayatlarını kaybetmeleri durumunda 'iş kazası' kategorisinde değerlendiriliyor.
Oysa eline jop, beline silah verilip tehlikeye bile bile atılan bu insanların canlarına kast olması durumunda en azından kendilerini ve ailelerini mağdur etmeyecek aylıklar almaları gerekiyor.
Özetle Güvenlik Çalışanları için istediğimiz haklar; güvenlik sektörü için asgari ücretin yüzde 30 oranında artırılması, fazla mesai, tatil günleri ücretinin ve yıllık izin haklarının haklarının sektöre özel ayarlanması, madencilik, hemşirelik, gazetecilik, itfaiye gibi riskli işlerde çalışanlara uygulanan, emeklilik için gerekli prim gün sayısını azaltan 'fiili hizmet zammı'nın güvenlik çalışanları için de uygulanması.
Bir de vazife başında meydana gelen kazaların ya da maluliyetlerin iş kazası olarak sınıflandırılmaması, emniyet mensuplarına benzer malullük hakkı tanınması.
Levent Güler, özel güvenlik sektörü çalışanları için hak taleplerini her zaman dile getirdiklerini belirterek, GÜSOD olarak çalışanlarından oluşan bir Çalışan Komitesi kurarak onların görüşlerine başvurduklarını söyledi.
"Üç yıldır 'Özel Güvenliğin Yıldızları' adı altında bir yarışma ile çalışanlarımızı onurlandırmaya, meslek algısını olumluya çevirmeye, sektörün kahramanlarını ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Sektörün kamuoyundaki saygınlığını artırmak, çalışanların yaptıkları işe saygı duymalarını sağlamak amacıyla önümüzdeki ay bir sosyal medya kampanyası da başlatıyoruz.
Yasal düzenlemelerle ilgili kanun yapıcıların ve elbette kamuoyunun desteğini bekliyoruz. Çok zor ve meşakkatli şartlarda çalışan sektör çalışanlarımıza daha olumlu yaklaşmalarını istiyoruz."