Türkiye ile Rusya arasındaki ekonomik ilişkilerin normalleşme sürecine girmesi ile birlikte iki ülke arasındaki ticarette yerli para birimlerine geçilmesi konusu tekrar gündeme geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında 9 Ağustos'ta gerçekleştirilen tarihi zirvede, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin tekrar kasım ayı öncesi seviyelere ulaştırılması konusunda görüş birliğine varılırken, iki lider de Türkiye ve Rusya arasındaki ticarette Türk lirası ve Rus rublesi kullanılmasının her iki ülke açısından avantaj sağlayacağına yönelik açıklamalarda bulundu.
Moskova merkezli Yüksek Ekonomi Okulu Asya Ekonomileri Uzmanı Andrey Chuprygin, yerel para birimleri kullanılmasının Rusya ve Türkiye arasındaki ticaret hacmini artırabileceğini, başta turizm olmak üzere yeni iş fırsatları yaratabileceğini söyledi. Chuprygin, konunun Rusya ve Türkiye arasında daha önce 2014'te görüşüldüğünü ve ticarette yerel para birimlerinin kullanılmasının küresel bir eğilim haline geldiğini belirterek, “Son yıllarda özellikle Çin, Güney Kore ve Latin Amerika gibi bölgelerde dolar yerine yerel para birimleri ile ticarete dönüş var” dedi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Üniversitesi Dünya Ekonomisi Departmanı Uzmanı Nigyar Masumova da ikili ticarette yerel para birimi kullanılmasının çok karmaşık bir süreç olduğuna işaret etti. Masumova, yerel para birimlerini kullanma fikrinin Türkiye ve Rusya'nın ekonomik ilişkilerini derinleştirmek istediğine işaret ettiğini belirterek, “Ancak ticarette yerel para birimlerine geçmek zorlu bir süreç ve arkasında ciddi bir politik irade olması gerekiyor” dedi.
TİM Başkanı Büyükekşi, TL ile dış ticaretin bir faydasının da firmaların gerek ihracat gerekse ithalat yaparken kur riskinden kaçınması olduğunu, dolayısıyla dolar ve avroda yaşanan dalgalanmalardan firmaların direkt olarak etkilenmediğini söyledi. Türkiye'nin, bu yılın ilk yarısında gerçekleştirdiği 71 milyar 668 milyon 595 bin dolar tutarındaki ihracatın 62 milyon 547 bin dolarlık bölümü Rus rublesi karşılığında yapıldı. Rus rublesi karşılığında yapılan ihracat 2010'da ise 92 milyon 468 bin dolar, 2011'de 148 milyon 456 bin dolar, 2012'de 198 milyon 308 bin dolar, 2013'te 454 milyon 639 bin dolar, 2014'te 482 milyon 532 bin dolar ve 2015'te 193 milyon 363 bin dolar oldu.
Uzmanlar; Türkiye ve Rusya arasında yerel para birimlerinin kullanılmasıyla iki ülke ticaret hacminde güçlü artışın yakalanacağını belirtiyor. İtibarı artan TL ile dış ticaretin bir faydası da yerli ihracatçıyı kur riskinden koruması.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, TİM olarak, yerel para birimleri ile ticaret yapılmasını önemsediklerini, son dönemlerde TL'nin dış ticarette kullanımında önemli oranlarda artış görüldüğünü ifade etti. Büyükekşi, şöyle devam etti: “2001 yılında sadece binde 3 düzeyinde olan TL'nin ithalatımızdaki payı, 2016'nın ilk yarısı itibarıyla yüzde 7'ye yükselmiş durumda. Bu durum, TL'nin artık dünyada itibarının yükseldiğini ve dış piyasalarda kullanımının da arttığının bir işaretidir. TL'nin dış ticaretimizdeki payının artışı bizi en çok cari açığın finansmanı noktasında etkiliyor. 2016'nın ilk yarısında Türkiye 19,1 milyar dolar cari açık verirken, bu açığın 3,2 milyar doları TL ile yapılan ticaretten kaynaklandı. Yani bu dönemde yaklaşık 6,9 milyar dolarlık ithalatı ve 3,7 milyar dolarlık ihracatı TL karşılığında yaptık.”