ABD ve Avrupa ülkelerinin, Ukrayna işgalinden sonra Rus kökenli iş insanlarının para ve mallarına el koyması, ‘küresel ticaret ve özel mülkiyeti’ tartışılır hale getirdi. Batı’da yatırımları bulunan özellikle Körfez ülkelerinden iş insanlarının da artık güvende olmadığı belirtiliyor. Polis Akademisi Öğretim Üyesi Dr. Levent Yılmaz, “Aynı durumu Çin’in yaşamayacağını kim garanti edebilir” diye sordu. Doç. Dr. Yusuf Dinç de, “Liberalizmin temel tezleri yırtılırken, küresel ekonomik sistemde önemli bir kırılma yaşanıyor” dedi.
Rusya’ya yönelik yaptırımlar, küresel ekonomide yeni bir dönemin başladığına işaret ediyor. Batılı ülkelerce yaptırım bahanesiyle, farklı ülke kişi ve ülke kurumlarının mallarına ve finansal kaynaklarına el konulmasıyla küresel yatırımcıda tedirginlik oluşabileceği ifade ediliyor.
KÜRESEL EKONOMİ VE TİCARET ZARAR GÖRÜR
- ABD ve Avrupalı ülkelerin Rus oligark ve şirketlerinin mal varlıklarına el koymasının ardından Rusya, ülkede faaliyetlerini durduran 59 çok uluslu şirkete el konulacağı açıklamasıyla karşılık vermişti.Ekonomistler, özel mülkiyetlerine el koyma politikasının nereye varacağını tartışıyor. Birçoğuna göre, bu durumun yaygınlaşması uluslararası ticaret ve yabancı sermaye yatırımlarını azaltabilir.Örneğin, 10 yıl sonra ülkesinin ABD ile sorun yaşamasından korkan yatırımcılar artık iki kez düşünecek.
AVRUPA’DA YATIRIMI OLAN TEDİRGİN
İSVİÇRE 200 YILLIK TARAFSIZLIĞINI BOZDU
- Özellikle parasını Batılı ülkelerde değerlendiren Ortadoğulu, Çinli ve Latin Amerikalı şirketlerin bundan sonra daha temkinli davranacağı ifade ediliyor.Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri sermayesinin Premier Lig yatırımlarına yönelik kararlar gibi birçok örnek sermayesini farklı ülkelerde değerlendiren yatırımcılar tarafından dikkatle izlenecek türden.Son olarak, finansal piyasaların sır küpü İsviçre, 200 yıllık tarafsızlığını bozarak offshore hesaplarında Rus müşterilere ait 213 milyar dolar olduğunu açıkladı.
RUSYA'NIN 300 MİLYAR DOLARI BLOKE
- Son yıllardaki ekonomik yaptırımlarda Rusya’yı, 3 bin 616 yaptırıma maruz kalan İran, 2 bin 608 düzenlemeyle Suriye, 2 bin 77 yaptırımla Kuzey Kore takip ediyor.7 ülkelik listede Venezuela 651, Myanmar 510 ve Küba 208 yaptırımla yer alıyor. Bu durum özellikle son 30 yıldır doğrudan yabancı yatırımlarla büyüyen küresel ekonomiyi tehdit ediyor. Birçok ekonomiste göre, liberalizmin temelini oluşturan özel mülkiyet ve sermayenin serbest dolaşımına yönelik bu riskli eylemler yeni bir dönemin habercisi.Kişi ve şirketlerin farklı coğrafyalardaki yatırımları, siyasilerin diğer ülkelerde edindiği mülkler, banka hesapları herhangi bir krizde adeta gasp edilebilir.
1,7 TRİLYON DOLARLIK DOĞRUDAN YATIRIMA TEHDİT
SIRADAKİ ÜLKE ÇİN OLMASIN?
- Polis Akademisi Öğretim Üyesi Dr. Levent Yılmaz, 'Uluslararası ve ilgili ülkenin hukukuna göre edinilmiş mallara neye göre el konuluyor?' sorusunu yöneltti. Bu durumun Rusya-Ukrayna çatışmasından bağımsız olarak değerlendirildiğinde uzun vadede küresel yatırımcıyı tedirgin edebileceğini belirten Yılmaz,“Örneğin x ülkesinin ve şirketlerinin önünde artık bir örnek var. ABD ile ters düşen bir devletin vatandaşlarının parasına ve mal varlığına el konulabilecek. Sırf o ülke pasaportunu taşıdığı için bir iş insanının yatırımları dondurulabilir. 10 yıl sonra farklı gerekçelerle aynı durumu Çin’in yaşamayacağını kim garanti edebilir”dedi.