İzocam Genel Direktörü Levent Gökçe, standartlara uygun ve doğru yalıtım uygulamalarının enerji tüketimi ve faturaları en az yüzde 60 azalttığını bildirdi.
İzocam Genel Direktörü Levent Gökçe yaptığı açıklamada, binalarda, özellikle de konutlarda yapılan doğru yalıtım uygulamalarının mümkün olan en yüksek düzeyde enerji verimliliği sağladığını kaydetti.
Verimli enerji kullanımı için TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları standardına uygun kalınlıkta yapılan yalıtımın, binalarda enerji tüketimini en az yüzde 60 azalttığını ve bunun ülkenin enerji faturasını düşürdüğünü ifade eden Gökçe, binalarda yapılacak enerji tasarrufunun büyük önem taşıdığını vurguladı.
Gökçe, şunları kaydetti:
"2017 yılında enerji ham maddeleri ithalatına 37 milyar dolardan fazla ödeme yapan Türkiye’nin, son 10 yıldaki enerji ithalatının ülke ekonomisine bedeli 400 milyar doların üzerinde seyretti. Tüketilen enerjinin yaklaşık dörtte üçü dışarıdan ithal ediliyor ve enerji ithalatı, dış ticaret açığının en önemli kısmını oluşturuyor. Enerji harcamalarında tasarruf sağlamak, cari açığı daha düşük seviyelere indirmek ve enerjide aşırı dışa bağımlılığı azaltmak açısından binalarda yapılacak enerji tasarrufu büyük önem taşıyor."
"Yalıtım yapmak enerji tasarrufu için atılacak en büyük adım"
Levent Gökçe, binalarda doğru malzemelerle yalıtım yapmanın, enerji tasarrufu için atılacak en büyük adım ve en yüksek enerji tasarrufu sağlayan çözüm olduğunu söyledi.
Gökçe, TÜİK'in 2017 yılına ilişkin Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması'nda konutlarda en önemli sorunun ısınma olduğunun ortaya çıktığını kaydederek, "Sonuçlar; nüfusun yüzde 20,7’sinin evini ısıtamadığını, yüzde 40,8'inin konutunda yalıtım olmadığı için ısınma sorunu yaşadığını, yüzde 36,6'sının sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi gibi durumlarla karşı karşıya kaldığını gösteriyor." ifadelerini kullandı.
"Tesisat yalıtımı da enerjide yüzde 50 tasarruf sağlıyor"
İzocam Genel Direktörü Gökçe, yalıtım denilince akla öncelikle binaların iç ve dış yalıtımlarının geldiğini ancak tesisat yalıtımının en az bina yalıtımı kadar önemli olduğunu vurgulayarak, "Binalardaki ısıtma ve soğutma tesisatlarının yalıtılması, mekanların çok daha kolay ve hızlı bir şekilde iklimlendirilmesini, istenen sıcaklığa ve konfor şartlarına hızlı ulaşılmasını, sıcaklığın uzun süre korunmasını mümkün hale getirerek enerjide yüzde 50’yi aşan oranda tasarruf sağlıyor." dedi.
"Türkiye’de yalıtımda 16 milyon metreküplük bir pazar bulunuyor"
Levent Gökçe, Türkiye'de yalıtımda 16 milyon metreküplük bir pazar bulunduğunu, yalıtım kullanımının nüfus ve mevcut konut stoku ile karşılaştırıldığında az bir miktar olarak görüldüğünü ifade ederek, şunları kaydetti:
"Türkiye’de 2017 sonu itibarıyla 9,4 milyonun üzerindeki bina stokunun iyimser bir tahminle sadece yüzde 14,9’u TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları'na uygun yalıtılmış durumda. Bu uyumluluk, iyimser yaklaşımla 23,4 milyon üzerindeki mevcut konut sayısında yüzde 30,8’in üzerinde... 10 yıl öncesine baktığımızda, toplumun yalıtım bilincinde önemli bir artış olduğunu görebiliriz. Ancak yine de ülkemizde yalıtım tüketiminin istediğimiz seviyede olmadığını söyleyebilirim.
Gelişmiş ülkelerin gerisindeyiz. Yalıtım konusunda ülke olarak katedeceğimiz daha çok yol bulunuyor. Ülkemizde yalıtım malzemesi tüketiminin kişi başına 0,2 metreküp olduğunu görüyoruz. Avrupa, nispeten doygun bir pazar olmasına rağmen kişi başına bu rakamların 3 katı, 0,7 metreküp yıllık yalıtım tüketimi bulunuyor. Durgun bir pazar olan Amerika’da halen kişi başına 1 metreküp yalıtım tüketimi var ve pazar büyüklüğü için de yaklaşık 260 milyon metreküplerden bahsediliyor."
"Cari açığı daha düşük seviyelere indirmek için enerji verimliliği şart"
İzocam Genel Direktörü Gökçe, cari açığı daha düşük seviyelere indirmek ve enerjide aşırı dışa bağımlılığı azaltmak için enerji verimliliği ve uygulamalarının şart olduğunu, bunun da gelecekte sektörün çok fazla büyüyeceği anlamına geldiğini söyledi.
Gökçe, ısınma maliyetlerinin enerji fiyatlarına bağlı olarak artış gösterdiği bir dönemde yeşil bina ve sıfıra yakın enerjili ev tasarımlarının yaygınlaştırılması ile enerji ihtiyacının en aza indirilmesinin giderek daha önemli hale geldiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Bu noktada da yalıtım ve tasarımdan uygulamaya yenilikçi sürdürülebilir yaklaşımlar devreye giriyor. İzocam bu kapsamda yapılarda etkin olmayan, eski, konforsuz teknolojilerin yerine yüksek etkinlikte, yeni, konforlu teknoloji içeren, enerji ihtiyacını ve kullanımını en aza indirgemek için çeşitli çalışmalar gerçekleştiriyor. Sıfıra yakın enerjili ev kavramından türemiş ve biyo iklimsel tasarımı hedefleyen, sürdürülebilir, ekolojik, ekonomik ve sosyal etmenleri göz önünde bulunduran multi konfor binalar, yüksek enerji tasarrufuyla birlikte azami ısıl konforu sunuyor. Kusursuz akustik ve görsel konfor, kaliteli iç ortam havası, yangın korunumu ve güvenliği sağlayan, hem iç mekanlarda hem de dış mekanlarda son derece esnek tasarım çözümleri barındırabilen multi konfor binalar, en az yüzde 90 enerji tasarrufu hedefliyor. Bu binalar, Türkiye gibi enerjisinin dörtte üçünden fazlasını ithal etmekte olan ülkelerde dışa bağımlılığı azaltıcı katkılar sağlıyor."