Dün güne 5.73 civarından başlayan dolar/TL Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın TCMB'ye yönelik açıklamaları ardından 5.75'in üzerini görse de Fed'den gelen açıklamalarla birlikte yönünü aşağı çevirdi.
Powell dün Kongre'ye yaptığı konuşmada ABD ekonomisinin beklentilerin altında gelen imalat verisi, zayıf enflasyon ve devam eden ticaret savaşı nedeniyle tehdit altında olmaya devam ettiğini, Fed'in ABD'de ekonomik büyümeyi sürdürmek için "uygun şekilde" adım atmaya hazır olduğunu belirtti.
ABD'de geçen hafta açıklanan tarım dışı istihdam verisi Fed'in faizleri 50 baz puan düşüreceğine beklentilerini azaltmıştı. Piyasalar 25 baz puanlık faiz indirimini daha olası bir seçenek olarak görüyorlardı.
Ancak Powell'ın dünyanın en büyük ekonomisine ilişkin temkinli açıklamaları Fed'in 30-31 Temmuz tarihlerde yapacağı toplantıda daha büyük çaplı faiz indirimine gideceği beklentilerini yeniden canlandırdı.
Deniz Yatırım Stratejisti Orkun Gödek, dolarda ciddi zayıflama olmasa da değerlenmenin sınırlı kalmasını beklediklerini söyleyerek, "Bu nedenle gelişmiş ve gelişmekte olan ülke para birimlerinde çapraz fiyatlamalarda bir süre daha beklentilere paralel güçlü duruş devam edebilir. Negatif ayrışma ise varlık grubu bazında ülkeye has risklerle söz konusu olacaktır" dedi.
TCMB'de başkan değişikliğinin fiyatlara bir miktar yansıdığını ancak, orta-uzun vadede küresel risk iştahının bozulması halinde daha fazla fiyatlanabileceğini belirten Gödek, "Endekste ve kurda fiyatlama hiç yapılmadı değil ancak hala dış piyasalar destekleyici durumda ve Türkiye dahil çoğu gelişmekte olan piyasa bundan yararlanmaya devam edecek gibi görünüyor" dedi.
Gödek, dolar/TL'de 5.67-5.63 seviyelerinin destek, 5.77-5.83 seviyelerinin ise direnç konumunda olduğunu belirtti.
Dolarda gözlenen değer kaybına paralel, küresel olarak faizlerin düşük seyredecek olması TL dahil gelişmekte olan ülke para birimlerinde olumlu bir havaya neden oluyor.
Ancak küresel piyasalardaki olumlu havaya karşın yurt içindeki risklerin TL'de baskı yaratma potansiyeli bulunuyor.
Analistler yüksek dolarizasyon, TCMB'nin para politikasına ilişkin belirsizlikler, bu ay içinde teslim edilmesi beklenen S-400'ler nedeniyle ABD'nin Türkiye'ye yaptırım uygulama ihtimali ve Türkiye'nin Kıbrıs'ın kuzeydoğusunda yeni bir petrol ve doğalgaz sondaj faaliyeti yürütmeye başlamasıyla Doğu Akdeniz'de enerji kaynaklı artmaya başlayan tansiyonun TL için küresel piyasalara paralel olası değer kazançları karşısındaki ana risk unsurları olarak öne çıktığını belirtiyor.
Bu çerçevede yeni başkan Murat Uysal'ın önümüzdeki günlerde düzenlemesi beklenen toplantıda para politikasına yönelik vereceği mesajlar yakından izlenirken, 25 Temmuz'da yapılması beklenen faiz indiriminin beklenenden daha agresif olup olmayacağı piyasalarda yön belirleyici olacak.
Reuters'ın dün 18 kurumun katılımı ile yaptığı ankete göre Çetinkaya'nın görevden alınarak faizlerin düşürülmesine daha sıcak baktığı belirtilen Murat Uysal'ın TCMB başkanlığına getirilmesinin ardından bu ay faiz indirimlerine başlaması beklenen TCMB'den indirim beklentisi başkan değişimi öncesine göre 100 baz puan artarak 200 baz puana yükseldi.
TCMB'nin bu ay faiz indirimlerine başlamasını bekleyen katılımcıların sayısı da başkanın değişiminden önceki döneme göre arttı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan "faizde verilen talimatlara" uymadığı için görevden aldığı TCMB Başkanı Murat Çetinkaya'nın bundan önceki kararları nedeniyle "ağır bedeller" ödediklerini, merkez bankasının tamamen revize edemezler ise ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalacaklarını belirterek, bundan sonraki süreçte faiz politikalarının nasıl şekillendiğinin de en kısa sürede görüleceğini söyledi.
Tahvil piyasasında ise Cuma günü son işlemde %18.98 seviyesinde olan iki yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi dün spot kapanışta son işlemde %19.29 seviyesindeydi.
Cuma günü spot kapanışta ortalama %16.08, valörde son işlemde %16.21 seviyesinde olan 10 yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi ise dün spot kapanışta son işlemde %17.17 seviyesindeydi.