Geçen yıl eve teslim gıda siparişlerinin yüzde 56’sı online platformlardan yapıldı. Hızlı teslim siparişlerin yüzde 58’i ise yemek kategorisinden. Tüketiciler seçtiği menüde ve hesapta sürpriz yaşamazken, aynı zamanda uygulamalardan indirim kazanıyor.
Restoran ve kafelerdeki fahiş fiyat fırsatçılığı sonrasında vatandaşın online siparişlere olan talebi arttı. Ticaret Bakanlığı’nın denetimlerine ve kapıya menü asma zorunluluğuna rağmen işletmelerin bazıları bildiğini okumaya devam ediyor. Hal böyle olunca, tüketiciler online siparişi daha fazla tercih etmeye başladı. Ipsos’un Türkiye'yi Anlama Kılavuzu-2024 Raporu’na göre, Türkiye’de yeme-içme sektörü 2024’ün ilk yarısında bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 6 büyüdü.
4 YILDA 4 KAT BÜYÜDÜ
Eve teslim siparişlerde ise yüzde 13'lük bir artış görülüyor. 2020 yılında eve teslim yemek isteklerinin yüzde 14,3’ü online platformlardan gelirken, bu oran 2024'te 4 katlık büyümeyle yüzde 56,3'e yükseldi. Restorana gitmektense dijitali tercih etmek daha uyguna geliyor. Hatta yine Ipsos’a göre, telefondan mobil uygulamalara hızlı bir geçiş var. Bunun ilk ve en önemli nedeni vatandaşın ödeyeceği ücreti baştan biliyor olması.
HESAP STRESİNE SON
Bu sayede tüketiciler seçtiği menüde sürpriz yaşamazken, aynı zamanda uygulamalardan indirim kazanıyor. Yani bir yere oturduğumuzda 'Hesap ne gelecek acaba?' stresinden dolayı lokmalar boğazımızda düğümleniyor. Hesaba eklenecek garsoniyer ve servis ücretlerindeki keyfilikten bahsetmiyoruz bile.
HEM SÜRPRİZ YAŞAMIYOR HEM DE İNDİRİM ALIYOR
İsteğimiz şey aslında bütçemize uygun şekilde eşimizle dostumuzla bir şeyler yemek. Fiyatları sürekli artırıp değiştiren birileri yüzünden, tüketiciler çözümü bir tık uzağında buldu. Online'daki taleplerin öne çıkan faydalarından biri de sıkça kampanyalar düzenlenmesi. 'İlk siparişe 100 TL indirim', 'Beşincisinde yüzde 20' gibi cazip teklifler bu alanı daha da bütçe dostu hale getiriyor. Hemen her platform farklı indirimlerle müşterileri kendine çekiyor.
TEK TIKLA DENİZ KENARINA BİLE GELİYOR
Üstelik; deniz kenarında, parkta veya bahçede nereye isterseniz oraya getiriliyor.Ticaret Bakanlığı'nın Türkiye'de e-Ticaretin Görünümü Raporu'na göre, teslimat süresinin bir saatin altında kaldığı siparişler 2023'te önceki yıla göre iki kat arttı. Sektör büyüklüğü, 126,1 milyar lirayı bulurken; bunun yarısını yemek siparişleri oluşturdu. Kısacası, bazı işletmelerin, fütursuzca uyguladığı fiyat artışları yeme içme piyasasını kısa sürede dijitalleştirdi.
SEKTÖR BÜYÜKLÜĞÜ 126 MİLYAR TL
- Söz konusu raporda, en çok siparişin saat 18.00'den gece yarısına kadar olan zaman diliminde verildiği belirtildi. Hızlı ticaretin hacmi, 2022 yılında 63,3 milyar lirayken geçen yıl yüzde 99,2 artışla 126,1 milyar liraya ulaştı. Bu rakamın sektörel dağılımına bakıldığında, geçen yıl en büyük payı yüzde 58 ile yemek siparişleri aldı. Bunu yüzde 26 ile gıda ve süpermarket sektörü, yüzde 12,5 ile platform aracılığıyla yapılan market alışverişleri izledi. Çiçekçiliğin bu alandaki payı yüzde 2,6 iken diğer ürünlerde bu oran yüzde 0,9 düzeyinde gerçekleşti.Market alışverişlerinde hızlı ticaret yoluyla en çok satılan ürünler çay, kahve, şekerleme, çikolata, bebek bezleri ve kuru yemiş oldu.
FIRSATÇILAR MİLLETİ DİJİTALLEŞTİRDİ
- Fırsatçılar yüzünden bir milletin dijitalleşme öyküsünü de anlatan bu haber son mesajını vermeyi ihmal etmiyor: "Gir telefona, bak fiyatına, seç menüyü, yaz adresi gelsin istediğin yere. Strese girmeden, hesap derdi olmadan ye gönlünce. Bizim menü bununla bitmeyeceğine göre eğer bir çimenin üzerinde veya işyerinin bahçesindeysen okuyucu, bakmayı unutma göğe. Hani bir de kuşlar uçuyorsa tepende, takıl birinin kanadına. Nasılsa tokuz."