Koronavirüs salgınının sebep olduğu ekonomik yıkımının ardından 2021 yılına damgasını vuran yüksek enflasyon, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın patlak vermesiyle dünya gündeminde kalmaya devam etti. Arz dar boğazları, iş gücü kayıpları, ekonomilerin normalleşmesinin ardından gelen güçlü tüketici talebi ve jeopolitik risklerin emtia fiyatlarını yukarı yönlü körüklemesi; enflasyonist baskıların sebepleri arasında yer aldı. Dünyanın büyük ekonomilerinin çoğunda enflasyon oranları tarihi seviyelere tırmandı. ABD’de 41 yılın zirvesini gören enflasyonla mücadelede Fed yetkililerinin kullandığı ton şahinleşti. Özellikle gıda ve enerji ürünlerindeki fiyat artışları Avrupa ülkelerini zora soktu. Enflasyonun hedeflerin üzerinde ve ısrarcı seyretmesi sonucunda merkez bankaları art arda faiz silahını çekti. ABD, Avrupa, Kanada ve Avustralya'nın da aralarında bulunduğu 10 büyük merkez bankası, son bir yıldaki toplantılarının yüzde 86'sında yüksek kalmaya devam eden enflasyona karşı faiz artırdı. 77 toplantının 66'sında politika faizi yükseltilirken, 11’inde sabit bırakıldı.
ABD Merkez Bankası (Fed), 2022’nin Mart ayında başladığı sıkılaştırma adımlarına bu yıl da devam etti. Temmuz 2022'den bu yana yaptığı 8 toplantının 7'sinde faiz artıran Fed, haziran ayında ise gelecek verilerin etkilerini değerlendirmek için politika faizini yüzde 5-5,25 aralığında sabit tuttu. Öte yandan, FED Başkanı Jerome Powell, para politikasına yönelik konuşmalarında, enflasyonu zamanla yüzde 2 hedefine düşürmek için bu yıl bazı ek faiz artışları yapılabileceğinin sinyalini verdi.
ABD’de enflasyon en yüksek oranı yüzde 9,1 ile Haziran 2022’de test etmişti. Son olarak, Mayıs 2023 itibarıyla enflasyon yüzde 4’e indi. Böylece, Mart 2021’den bu yana en düşük yıllık enflasyon oranına ulaşıldı. ABD’de, gıda ve enerji fiyatları dışarıda tutularak hesaplanan çekirdek enflasyon ise Mayıs 2023’te yüzde 5,3 olarak açıklandı. Fiyatlardaki direnişin ağırlıklı olarak kendini gösterdiği yer çekirdek enflasyon oldu.
ABD enflasyonu düşürmek adına tarihinin en büyük faiz artırım dönemlerinden birini yaşarken, yarın ise haziran ayına ilişkin yeni veriler açıklanacak. ABD Çalışma Bakanlığı, manşet enflasyonun yüzde 3'e düşmesini bekliyor. Çekirdek enflasyonun da yüzde 5 civarında olacağı tahmin ediliyor. Bazı çevreler ABD’de faiz artışlarının enflasyonu düşürdüğü tezini bir kez daha öne sürse de, enerji maliyetleri ikinci plana atılıyor. Enflasyonun gerilemesinde baz etkisi ve enerji kalemlerindeki sert düşüşün etkili olduğu gerçeği görmezden geliniyor. Fed’in geleneksel para politikalarındaki ısrarı bu yılın başında finansal krize, ABD ve Avrupa’da 5 bankanın batışına neden oldu.
Yeni Şafak'a konuşan Arel Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cüneyt Dirican, ABD'de geri çekilmeye başlayan enflasyon verisiyle, tarihi düşük seviyelere inen ulusal petrol rezervlerinin izlediği seyrin bire bir aynı yönde ve eğilimde olduğuna dikkat çekti. Baz etkisi dışında ABD'de yılbaşından itibaren enflasyon hesaplama metodolojisinin değiştirildiğini hatırlatan Dirican, "Enflasyonun düşüşe başladığı dönem, ABD Başkanı Joe Biden’ın enflasyonu düşürme yasasıyla birlikte gerçekleşti. Aynı süreçte küreselde 120 doları gören brent petrol fiyatı şu anda 70 dolarlar seviyesinde. Genel emtia fiyatlarıyla birlikte geri çekilme dönemine girildi. Dolayısıyla enflasyonda Fed’in faiz artışlarıyla yaptığı para politikasından çok maliye politikalarıyla ve küresel emtia fiyatlarına göre oluşmuş bir düzelme var" değerlendirmesinde bulundu.