Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, enflasyonun 2018 sonunda yüzde 23,5 olarak gerçekleşeceğini, 2019 sonunda yüzde 15,2'ye, 2020 sonunda ise yüzde 9,3'e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını tahmin ettiklerini bildirdi.
Çetinkaya, yılın dördüncü Enflasyon Raporu'nun açıklandığı bilgilendirme toplantısında, maliye politikasının Temmuz Enflasyon Raporu dönemine göre iktisadi faaliyeti daha az destekleyici bir konuma geldiğini ifade etti.
Eşel mobil uygulamasıyla uluslararası petrol fiyatları ve döviz kurundaki artışların akaryakıt fiyatlarına yansımasının sınırlı kalmaya devam ettiğini belirten Çetinkaya, buna karşılık, elektrik ve doğal gaz fiyatlarında yapılan ayarlamaların bir önceki raporda öngörülen oranların üzerinde gerçekleştiğini söyledi.
Çetinkaya, orta vadeli tahminleri üretirken, makroekonomik politikaların enflasyonu düşürmeye odaklı ve koordineli bir şekilde belirlendiği bir görünümü esas aldıklarını aktararak, şunları kaydetti:
"Yeni Ekonomi Programı'nda, kamu maliyesinin, makro dengelenme sürecine sıkı politika çerçevesi izleyerek katkıda bulunacağı belirtildi. Sıkı politika çerçevesinin vergi artışları yolu ile değil, harcamalarda kesinti yoluyla belirlenmiş olması, fiyat istikrarına katkı sağlayacaktır. Bu çerçevede, ileriye dönük tahminler oluşturulurken, 2019;'da daha belirgin olmak üzere kamunun iktisadi faaliyeti destekleyici duruşunun yerini zayıf bir duruşa bıraktığı, buna bağlı olarak harcama ve cari transferlerdeki artış oranlarının azaldığı bir görünüm esas alındı.
Ayrıca, kamu kontrolündeki fiyat ve ücretlerin geçmişe endekslemeyi azaltacak şekilde büyük ölçüde enflasyon hedefleri ile uyumlu olarak belirlendiği varsayıldı. Enflasyonu düşürmeye ve makroekonomik dengelenme sağlamaya yönelik güçlü politika koordinasyonunun risk primi ve belirsizlik algılamalarını kademeli olarak iyileştireceği öngörüldü."
TCMB Başkanı Çetinkaya, enflasyon tahminlerinde küresel büyüme ve gelişmiş ülke para politikaları görünümü ile enerji, ithalat ve gıda fiyatlarının da önemli rol oynadığını belirterek, söz konusu değişkenlere dair varsayımlarından bahsetti.
Uluslararası piyasalarda ham petrol fiyatlarının üçüncü çeyrekte belirgin şekilde artarken, endüstriyel metal fiyatlarındaki artışın büyük ölçüde ABD ve Çin arasındaki dış ticaret geriliminin etkisiyle daha sınırlı kaldığına işaret eden Çetinkaya, şunları ifade etti:
"Yakın dönemde ham petrol fiyatlarının spot ve vadeli piyasalardaki yükselişine bağlı olarak, Temmuz Enflasyon Raporu'nda yer alan ham petrol varil fiyatları varsayımını 2018 için ortalama 73 dolardan 75 dolara, 2019 için ise 73 dolardan 80 dolara yükselttik. İşlenmemiş gıda fiyatları enflasyonu 2018'in üçüncü çeyreği sonunda yüzde 34'e ulaşarak Temmuz Enflasyon Raporu varsayımının oldukça üzerinde gerçekleşti. Taze meyve-sebze fiyatlarında temmuz ve ağustos aylarında beklenen düzeltme sınırlı kalırken eylül ayında ise güçlü bir fiyat artışı gerçekleşti.
Çetinkaya, enflasyonu düşürmeye odaklı, sıkı bir politika duruşu ve güçlendirilmiş politika koordinasyonu altında, enflasyonun kademeli olarak hedeflere yakınsayacağını öngördüklerini bildirdi.
Çetinkaya, tahminleri oluştururken para politikasındaki sıkı duruşun uzun bir süre korunacağı bir çerçeveyi esas aldıklarını da vurgulayarak, "Önümüzdeki dönemde de enflasyonun en kısa zamanda hedeflere doğru yönelmesi için gerekli parasal duruşu koruyarak elimizdeki bütün araçları fiyat istikrarı doğrultusunda kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz" dedi.