Türkiye’nin enerji çağına kapı aralayan Karadeniz’deki doğal gazın ne zaman, nasıl ve ne kadar maliyetle tüketiciye ulaştırılacağı konusu önem taşıyor. Kıyılarımıza yaklaşık 150 kilometre mesafede bulunan Sakarya Gaz Sahası’nda keşfedilen 320 milyar metreküplük doğal gazın ticarileştirilmesi için 2-3 milyar dolarlık bir yatırıma ihtiyaç var. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, keşif müjdesini verdiği doğal gaz rezervinin kullanıma verilmesi için 2023’ü hedef gösterdi.
Yakın rezerv alanlarına ilişkin çalışmaların sürdüğü Sakarya Gaz Sahası’nda başka büyük keşiflerin de yapılabileceği belirtiliyor. Akademisyenlerin ve enerji uzmanlarının konuya ilişkin değerlendirmeleri, ülke kalkınmasına büyük katkı verecek doğal gaz rezervi ile Türkiye’nin dışa bağımlılığının azalacağını ve ekonomik anlamda önemli bir güç vereceğini gösteriyor. 320 milyar metreküplük rezervle Türkiye’nin 7-8 yıllık ihtiyacı karşılanırken, bunun cari dengeye 60-70 milyar dolar bir katkı sağlayacak.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Ertuğrul Yıldırım, tarihi müjdenin enerjinin kızılelması olduğuna dikkat çekti. Akdeniz’de yaşanan gerilimlerin ardından Karadeniz’de böyle bir rezervin çıkmasının önemli bir fırsat olduğuna dikkat çeken Yıldırım, “Hakikaten mühim bir keşif oldu. Bunun tesisleşmesiyle birlikte üretime de artık bunun pozitif etkilerini görmeye başlayacağız. Tabi biraz zaman alacak yatırımlarının yapılması. Akdeniz’de şu anda ciddi problemler var. Karadeniz de bu çatışmalardan uzak bir bölge olması sebebiyle oldukça avantajlı bir yer olduğunu ifade edebiliriz. Bu haliyle hızlı bir şekilde yatırıma dönüştürülüp üretime de kanalize edilebilir” dedi.
Türkiye’nin dokuzuncu sondajda böyle bir rezerve ulaşmasının büyük bir başarı olduğunu vurgulayan Ertuğrul Yıldırım, “Bu tarz sondajlar gelişmiş ülkelerde çok daha fazla yapılıyor. Türkiye’de bunun 9. sondajda bulunması çok daha önemli bir başarı. Bu sondaj sayıları arttıkça daha da fazlası gelecektir. Bir domino etkisi olmasını kuvvetle muhtemelen bekleyebiliriz. Türkiye enerji piyasasına yeni bir güç olarak yeni girdi. Tek başına baktığınız zaman 50-60 milyar dolarlık bir kapasiteye sahip alandan bahsediyoruz. Tabi bunun pek çok çarpan etkeni olacak” diye konuştu.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Sürdürülebilir Enerji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Efe Biresselioğlu, Karadeniz’de bulunan 320 milyar metreküp doğal gaz rezervinin Türkiye için oldukça önemli bir ekonomik fırsat oluşturacağını ifade etti. Biresselioğlu, “Türkiye’nin mevcut doğal gaz tüketimi ve üretimi karşılaştırıldığında fark çok büyük iken Karadeniz’de bulunduğu ifade edilen doğal gaz rezervi ile Türkiye dışa bağımlılığını azaltabilir ve ekonomik anlamda güçlenebilir” diye konuştu.
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener de bulunan doğal gaz rezervinin Türkiye ekonomisine makro ve mikro ölçekte birçok katkısının olacağını bildirdi. Türkiye’deki işletmelerin enerji maliyetlerinin toplam maliyetler içerisindeki payının yüzde 15 ila yüzde 45 arasında değiştiğine dikkati çeken Şener, “Enflasyon da bu süreçten olumlu etkilenecektir. 2004-2019 döneminde enflasyonun temel bileşenlerinin gıdanın yüzde 28’lik etkisi yanında enerji % 14,6’yla ikinci sırada bulunuyor” dedi.
Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, “Yeni rezervle birlikte bugünkü ödediğimiz faturayı dikkate alırsak ortalama 70 milyar dolarlık bir fatura Türkiye adına ortadan kalkacaktır” dedi. Türkiye’nin doğal gazı görece yüksek fiyattan aldığına dikkat çeken Aslanoğlu, şu değerlendirmede bulundu: “Doğal gaz fiyatlarının seyri artma eğiliminde olursa, bu bulgunun parasal değeri çok daha artar. Ancak doğal gaz fiyatlarında gerileme olursa da bu anlamdaki beklenti daha azalır.”
Gazi Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölüm Başkanı ve TEBAM Başkanı Prof. Dr. Mustafa İlbaş ise Türkiye’nin denizde daha önce yaptığı gaz keşiflerinin, Fatih gemimizin şu an faaliyet gösterdiği bölgeye yakınlığı ve Romanya’nın da XIX 2 Neptün derin bloğundaki keşifleri de düşünüldüğünde Sakarya Gaz Sahası’nın geliştirilmesi şansı çok yüksektir.
320 milyar metreküplük bir doğal gaz rezervinin geliştirilmesi için 2-3 milyar dolarlık bir yatırım gerekecektir ve bunun geri dönüşü 7 yılda sağlanabilir” dedi.
Türkiye’nin bu keşifle çok önemli bir iş yaptığını ancak burada bırakmaması gerektiğini vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti: “Bunun devamı muhakkak gelmeli. Bunun peşinde koşmalıyız. Tabiri caizse Türkiye reel ekonomisinin bir anlamda en önemli hedeflerinden biridir. Türkiye ekonomisinin bir anlamda baktığımız zaman ‘Kızılelma’sıdır diyebiliriz. Enerji bir ‘Kızılelma’dır tanımı yapsak hiç yanlış olmaz. Çünkü sürekli peşinde koşacağımız bir alana girdik. Yorulmadan bu yolda devam ederiz.”