Enerji alanında yapılan çalışmalar yerli doğal gaz ve petrol keşifleriyle meyvelerini vermeye başlarken, yeni dönemde enerjide dışa bağımlılığı azaltma hedefi kapsamında doğal gaz ve petrol arama faaliyetlerine ağırlık verilecek, elektrikte kurulu gücün 135 bin megavatı aşması hedeflenecek.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı görevine getirilen Alparslan Bayraktar, görevini dün Fatih Dönmez'den devraldı.
"Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda enerji ve tabii kaynaklar alanında daha büyük bir dönüşüm için yeni bir yatırım ve reform hamlesiyle ülkemizin refahına en yüksek katkıyı sağlamak için var gücümüzle sizlerle beraber çalışacağız. İnanıyorum ki bu sayede bölgesinde enerji alanında çok önemli bir aktör olan Türkiye'nin küresel enerji ve maden piyasalarındaki rolünü daha da güçlü hale getireceğiz."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından seçim öncesinde açıklanan AK Parti'nin seçim vaatleri kapsamında enerjide dışa bağımlılığın azaltılması gelecek dönemin öncelikli konuları arasında yer alıyor.
Türkiye, enerjide dışa bağımlılığın azaltılması hedefi çerçevesinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı öncülüğünde son yıllarda kamu ve özel sektörün enerji alanında yaptığı önemli çalışma ve yatırımlara tanıklık etti.
Enerjide en büyük dışa bağımlılık kalemi olan doğal gazda bağımlılığın azaltılması doğrultusunda ilk adım 710 milyar metreküplük Karadeniz gazının geçen ay şebekeye verilmesiyle geldi. Günlük 10 milyon metreküple ilk faz üretimi başlayan Karadeniz gazıyla yıllık yaklaşık 3,6 milyar metreküp gaz üretilmesi hedefleniyor.
2022 itibarıyla yaklaşık 53,5 milyar metreküp doğal gaz tüketen ve Tekirdağ ile Kırklareli başta olmak üzere çeşitli sahalardan yıllık yaklaşık 380 milyon metreküp yerli doğal gaz üreten Türkiye, Karadeniz gazının ilk fazıyla birlikte mevcut yerli üretim gaz kapasitesini yaklaşık 4 milyar metreküpe çıkaracak.
Karadeniz gazında ikinci fazda günlük 40, üçüncü fazda ise günlük 60 milyon metreküplük gaz üretim kapasitesinin ise ilerleyen yıllarda devreye alınması bekleniyor.
- Doğal gazda depolama kapasitesi 10 milyar metreküpe çıkarılacak
Türkiye, doğal gaz tüketiminde yerli kaynakların oranını artırırken, doğal gaz depolama kapasitesini de 10 milyar metreküpe ulaştırmak için çalışmalarını sürdürüyor.
Ülkenin enerji arz güvenliği alanındaki dev yatırımlarından Silivri Doğal Gaz Depolama Tesisi'nin kapasitesi Aralık 2022'de 4,6 milyar metreküpe çıkarıldı.
Tuz Gölü Yeraltı Doğal Gaz Depolama Tesisi'nde de genişletme çalışmaları devam ediyor. Tamamlandığında tesisin halihazırda 1,2 milyar metreküp olan depolama kapasitesi, 5,4 milyar metreküpe çıkacak.
Türkiye'nin üçüncü Yüzer LNG Depolama ve Gazlaştırma Ünitesi (FSRU) olacak günlük 28 milyon kapasiteli Saros FSRU devreye alınırken, ülkenin günlük gazlaştırma kapasitesi de 150 milyon metreküp seviyesine ulaştı.
Egegaz Aliağa LNG Terminali'nden günlük 40 milyon, Marmara Ereğlisi LNG Terminali'nden günlük 37 milyon, Ertuğrul Gazi FSRU tesisinden günlük 28 milyon ve Etki Liman FSRU tesisi üzerinden günlük 20 milyon metreküp gaz sisteme verilebiliyor.
Enerjide büyük ölçüde dışa bağımlılığın bulunduğu diğer bir alan ise petrol olarak ön plana çıkıyor. Günlük yaklaşık 1 milyon varil tüketimi bulunan Türkiye, mayıs başında Gabar'da Şehit Aybüke Yalçın Sahasında 1 milyar varil yerinde petrol rezervi keşfetti.
Halihazırda günlük 80 bin varil üretimi bulunan Türkiye, Şehit Aybüke Yalçın Sahası'ndan da günlük 100 bin varil petrol üretmeyi, böylelikle mevcut üretimi 180 bin varile çıkarmayı ve böylece mevcut petrol tüketimin yüzde 20'sine yakını yerli üretimle karşılamayı hedefliyor.
Türkiye, karada Gabar ve çevresinde, denizde ise Karadeniz'in Ordu, Rize ve Samsun açıklarında petrol arama çalışmalarına ağırlık veriyor. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), sahip olduğu sismik arama gemileriyle bölgede faaliyetlerini yoğunlaştırıyor.
Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, mayısta Ordu açıklarında 1 yıl içinde sondaj çalışmalarına başlayabileceklerini açıklamıştı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı öncülüğünde kamu ve özel sektör yatırımlarıyla son 5 yılda Türkiye'nin elektrikte kurulu gücü 17 bin megavattan fazla artırılarak 104 bin 695 megavata çıkarıldı.
AK Partinin seçim vaatleri kapsamında kurulu gücün de 2028'de 135 bin megavatı aşması hedefleniyor. Elektrikte kurulu güçte en önemli artış Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin tam kapasite devreye girmesiyle yaşanacak.
İlk reaktörü için geçen ay yakıt getirilen ve resmen nükleer santral statüsüne kavuşan Akkuyu NGS'nin 1 yıl içinde elektrik üretimine başlaması ve kalan 3 reaktörünün birer yıl arayla 2026'ya kadar devreye alınması planlanıyor.
Santralin, toplam 4 bin 800 megavatlık kapasitesiyle tamamen devreye girdiğinde Türkiye'nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacağı öngörülüyor. Bununla birlikte Sinop’a ikinci, Trakya bölgesine üçüncü santralin yapılması konusunda ise çalışmalar sürdürülüyor.
Son yıllarda elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarına da ağırlık veren Türkiye'nin bu alandaki kurulu gücü de toplam kurulu gücün yarısına ulaştı. Kurulu güç, güneşte 10 bin 74, rüzgarda 11 bin 481, hidroelektrik santrallerinde 31 bin 588, biyokütlede ise 1998 megavata ulaştı.
Türkiye, maden kaynaklarından katma değerli ürün üretme hedefi ve "cevherden mücevhere" şiarıyla hem ithalatı azaltmayı hem de ihracata artırmayı hedefliyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, bu kapsamda son aylarda Balıkesir'de Bor karbür tesisini, Eskişehir'in Beylikova ilçesinde ise dünyanın ikinci büyük nadir toprak elementleri rezervini işlemek üzere pilot tesisi devreye aldı. Bakanlık ayrıca kentin Kırka ilçesinde ise pilot lityum tesisi hizmete girdi.
Lityumun endüstriyel çapta işleneceği büyük tesisin de bu yıl temelinin atılması ve yıllık 600 ton üretim yapması hedefleniyor.
Bor karbür, nadir madenler ve lityum, uzay ve havacılık alanlarıyla elektrikli araçların bataryaları başta olmak üzere yüksek teknolojili ürünlerde kullanılıyor.