Ekonominin önündeki tek engel faiz

Ekonomi Servisi
04:0017/01/2025, Cuma
G: 17/01/2025, Cuma
Yeni Şafak
Görsel: Arşiv
Görsel: Arşiv

Türkiye 2020-2023 döneminde yaşanan Kovid-19 salgını, Rusya-Ukrayna Savaşı ve 6 Şubat depremlerine rağmen düşük faiz sayesinde üretim, istihdam ve ihracatını artırarak büyümeye devam etti. Haziran 2023’ten önce yaşanan onca olumsuzluğa rağmen tökezlemeyen Türkiye 20 aydır yüksek faizle boğuşuyor. Ekonominin önündeki tek engel yüksek faiz oldu.

Türkiye ekonomisi, son beş yılda birçok olumsuzlukla karşı karşıya kaldı. Mart 2020’de baş gösteren ve hızlıca yayılan Covid-19 salgını, Türkiye’yi de derinden etkiledi. Üretim ve ticaret dengelerini sarsan ölümcül salgın, tüketim alışkanlıklarında önemli değişikliklere neden oldu. Salgının etkilerini kırmak için merkez bankalarının attığı parasal genişleme adımlarından oluşan enflasyonist baskıyı azaltmak kolay olmadı. Köpük kısmı alınsa da tortuları devam ediyor.


SAVAŞ BÜTÜN DÜNYADA ENFLASYONU KÖRÜKLEDİ

Salgının etkileri devam ederken, Şubat 2022’de Rusya- Ukrayna Savaşı başladı. Bütün dünyada gıda ve enerji maliyetlerinin aşırı yükselmesine neden olan savaş, özellikle gıda enflasyonunu körükledi. Türkiye’nin en büyük ticaret partneri olan Avrupa ülkelerinde ve diğer ihracat pazarlarında alım gücünü zayıflatan Rusya- Ukrayna savaşının üzerinden bir yıl geçmeden, bu sefer asrın felaketiyle sarsıldı Türkiye.


DEPREMLE BİRLİKTE KONUTA ERİŞİM ZORLAŞTI

6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen ve 11 ili derinden sarsan Kahramanmaraş merkezli iki büyük deprem, bir anda bütün dikkatleri Türkiye’nin güneydoğusundaki illere yönlendirdi. Büyük bir can ve mal kaybına neden olan depremin yaralarını sarmak kolay olmadı. Şimdiye kadar bölgeye 2 trilyon liranın üzerinde kaynak aktarıldı. Yeniden inşa faaliyeti için kamu ve özel sektör seferber durumda. Yıkılan yüz binlerce konutun bir anda kullanım dışı kalmasının etkisiyle Türkiye’de hem konut fiyatları hem kiralar 3-5 katına çıktı. Ekonominin bir anda karşı karşıya kaldığı bu şokun fiyatlar üzerindeki etkisi sürüyor. Türkiye bu zorlukların üstesinden faizleri düşük tutarak gelebildi.


11 AY ARAYLA 2 SEÇİM GÖRDÜK

Türkiye, Mayıs 2023’te Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimi için sandık başına gitti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zaferiyle sonuçlanan 14 Mayıs ve 29 Mayıs seçimlerini geride bırakan Türkiye, peş peşe yaşadığı sarsıntılara rağmen üretim, istihdam ve ihracatını artırarak büyümeye devam etti. 31 Mart 2024'te de yerel yönetim seçimleri yapıldı. 2019'da da 180,8 milyar dolar olan ihracat, 2020 yılında yaşanan salgın etkisiyle 169,6 milyar dolara gerilese de, 2021 ve 2022 yıllarında salgın sonrası ortaya çıkan koşullar içinde kayıplarını telafi etti. 2021’de 225,2 milyar dolara ve 2022’te ise 254,2 milyar dolara ulaştı. 2023’te 255 milyar dolar olarak kaydedilen ihracat, 2024’ü 262 milyar dolarla kapattı.


ZORLUKLARA RAĞMEN ÜRETİM, İSTİHDAM VE BÜYÜME DEVAM ETTİ

Faizlerin yüzde 8,5 seviyesine düşürüldüğü Mayıs 2023 seçimlerinden önceki süreçte enflasyon yüzde 38 seviyesinde bulunuyordu. Ekonomi 2022’de yüzde 5,5 ve 2023’te ise yüzde 4,5 oranında büyüdü. Finansmana erişimin kolay olması nedeniyle firmalar üretime devam etti. İhracatla birlikte istihdam güçlü büyümeyi sürdürdü. Dolarizasyon; Kur Korumalı Mevduat sayesinde kontrol altına alındı. TL mevduat oranları yüzde 60’ın üzerine çıktı.


YÜKSEK FAİZİN FATURASI AĞIR

Mayıs 2023 seçimlerinin ardından enflasyonla mücadele için para politikalarında yapılan makas değişikliği, makroekonomik göstergeleri zayıflattı. Merkez Bankası’nın faizleri yüzde 8,5’ten yüzde 50’ye çıkarmasıyla birlikte enflasyon Mayıs 2024’te yüzde 75,45’e fırladı. 2024’ü yüzde 44,4 enflasyonla kapatsak da bu oran, başlangıçta konulan hedeflerin çok üzerinde kaldı. Türkiye’nin yeniden yüksek faiz döngüsüne sokulduğu tarihlerde Merkez Bankası’nın 2024 yıl sonu için enflasyon tahmini yüzde 36’ydı.


YATIRIM VE ÜRETİM HIZ KESTI

Yüksek faize rağmen hedefin üzerinde kalan enflasyonun etkisiyle orta ve dar gelir gruplarının alım gücü azaldı. Türkiye’nin büyüme hızı yavaşladı. 2024 büyümesinin yüzde 3,5 civarında olması bekleniyor. Bu oran, Türkiye’nin potansiyelini karşılamaktan uzak bir seviye. Yeni yatırım yapmak zorlaştı. Vatandaşın ve şirketlerin krediye uluşması imkânsıza yakın bir hale geldi. İşletme kredilerinin yıllık maliyeti uzun bir süredir yüzde 55 civarında seyrediyor. Özellikli sanayiciyi zor durumda bırakan yüksek faiz maliyeti, üretimi de sınırladı. Paraya ihtiyacı olan şirketlerin, karlarının büyük bir kısmının faize gitmesine neden oldu.


İSTİHDAM VE İHRACATTA OLUMLU TABLO

Yüksek faizle geçirilen 2024’te büyük kayıp yaşanmayan iki alan istihdam ve ihracat oldu. Aralık 2023 itibarıyla 31 milyon 867 bin kişi olan resmi çalışan sayısı, Kasım 2024’te 32 milyon 748 bin kişiye yükseldi. Geçen yılın 11 aylık döneminde istihdam edilen kişi sayısı 881 bin kişi arttı. Her şeye rağmen ihracat, geçen yıl yüzde 2,5 büyüme ile 256 milyar dolardan 262 milyar dolara yükseldi.


#Ekonomi
#enflasyon
#faiz