Merkez Bankası’nın faiz indirimleri, yatırımcı ve tüketici kredilerinin yanı sıra Hazine’nin borçlanma maliyetini de düşürdü. Yılbaşında yüzde 24-25 olan Hazine’nin yurt içi borçlanma maliyeti yüzde 11’e geriledi. Borçlanma maliyetinde yaşanan yüzde 56’lık düşüş, kamu bütçesinde büyük bir rahatlama sağladı.
Türkiye Ekonomi Modeli’nin en önemli kaldıraçlarından biri olan düşük faizle yatırım, üretim, istihdam ve ihracatı büyütme tercihi, Hazine’yi de rahatlattı. Merkez Bankası’nın yaptığı faiz indirimleri; işletme ve tüketici kredilerinin faizini düşürdüğü gibi hazinenin iç borçlanma maliyetini de azalttı. Düşük faiz ortamında borçlanmak, milyarlarca liranın devletin kasasında kalmasını sağladı.
KASADAN DAHA AZ PARA ÇIKTI
Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan edinilen bilgiye göre; yılbaşında yüzde 24-25 olan Hazine’nin yurt içi borçlanma maliyeti yüzde 11’e kadar geriledi. 2 yıllık Hazine iç borçlanma senedinin tahvil faizi yüzde 24’ten yüzde 15’e gerilerken, 5 yıllık tahvillerde borçlanma faizi yüzde 25’ten yüzde 10 düştü. 10 yıllık vadeli senetlerin getirileri ise yılbaşından bu yana %12 seviyelerine geriledi.
Borçlanma maliyetinde yaşanan ortalama yüzde 56’lık düşüş, Hazine’nin kasasından daha az para çıkmasını sağladı. Bu durum kamu bütçesinde büyük bir rahatlamayı beraberinde getirdi. 2020 yılı sonunda 34 ay olan iç borçlanmanın ortalama vadesi, 2021 yılı sonunda 54 aya, bu yılın ekim ayı itibarıyla 69 aya yükseldi.
SABİT FAİZLE BORÇLANMA İMKÂNI DOĞDU
Düşük faiz ortamının Hazine’ye sağladığı bir başka avantaj ise sabit getirili senetlerle borçlanmak oldu. Yılbaşına göre sabit getirili borçlanma maliyetleri yaklaşık yarı yarıya azaldı. 2022 başında yüzde 24,6 olan sabit getirili iç borçlanmanın ortalama maliyeti, Ekim 2022 sonunda yüzde 11 seviyesine geriledi. Borçlanma maliyetlerinin düşmesinin sağladığı avantajla ihale düzenleyen Hazine Müsteşarlığı, bu yılki toplam borçlanmanın önemli bir kısmını TL cinsi sabit getirili senetlerle yaptı. 2019-2021 döneminde toplam iç borçlanmanın yüzde 38’i sabit getirili senetlerden oluşurken, 2022 yılında bu oran yaklaşık yüzde 58’e yükseldi.
MİLLİ GELİRE ORANI YÜZDE 2,5’E DÜŞTÜ
Devletin faiz harcamalarının bütçe içerisindeki payında da güçlü bir azalma var.
2002’de faiz harcamalarının bütçe harcamaları içindeki pay yüzde 43,2 iken, 2021 yılında yüzde bu oran 11,3’e oldu. 2022 yılında yapılan faiz indirimlerinin de etkisiyle bu oran yüzde 10,5’e geriledi. Yine benzer şekilde 2002 yılında faiz harcamalarının milli gelir içindeki payı yüzde 14,3 iken, 2022 yılında bu oranı yüzde 2,5 ile sınırlı kalacak.
Bakan Nebati: Önceliğimiz TL ile borçlanmak
- Yurt dışından borçlanmayı azaltan Hazine ve Maliye Bakanlığı, ihtiyaç duyduğu kaynağın önemli bir kısmını yurt içinden karşılıyor. Bakanlık, borç stokunun yapısını iyileştirmek için yurt içi borçlanmada döviz cinsi senetlerin payını kademeli olarak azaltıyor. Türk Lirası cinsi borçlanmaya ağırlık verdiklerini belirten Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, bakanlığın 2023 bütçe görüşmesi sunumunda 2023’te de bu politikayı sürdüreceklerini anlattı. Nebati, piyasa koşullarına bağlı olmakla birlikte, önümüzdeki yıl da yurt içinde döviz cinsi borçlanmanın payını azaltacaklarını belirtti.
Sukuk ihracında maliyet yüzde 9,9
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yaptığı sukuk ihracatında da maliyet tarihi bir düşüşle yüzde 10’un altına geriledi. 8 Kasım’da Hazine ve Maliye Bakanlığı, 7 yıl vadeli değişken getiri oranlı 6 ayda bir kupon ödemeli devlet tahvilinin yeniden ihracında 8,37 milyar liralık teklife karşılık, 5,42 milyar liralık net satış yapıldı. İhalede dönemsel getiri yüzde 9,98 oldu. Hazine, bu hafta 3 devlet tahvili ihalesi yapacak. Bugün yapılacak ihalede, 4 yıl (1274 gün) vadeli, 3 ayda bir kupon ödemeli devlet tahvilinin ilk ihracı gerçekleştirilecek. Diğer iki ihale ise yarın yapılacak.