Yargıtay tanık beyanlarını esas alıp karar verdi. 1980 yılında evlenen kadın, düğünde takılan ziynet eşyalarını mahkeme kararıyla tam 40 sene sonra almayı başardı.
Düzenlenen merasimle 1980 yılında evlenen çift, bir süre sonra geçimsizlik yaşamaya başladı. Aile Mahkemesi’nde açılan boşanma davasında davacı kadın, düğünde takılan altınları da talep etti. Mahkeme, altınların koca tarafından bozdurularak daire alındığına dikkat çekerek, kadının ’22 ayar 2 metre altın zincir, 22 ayar 8 adet bilezik, 22 ayar kolye, küpe, yüzükten oluşan 1 adet set takımı, 3 adet küçük altının aynen iadesine’ yönelik talebini geri çevirdi. Davalı koca ise, dava konusu ziynetlerin abartılarak yazıldığını ve zenginleşme hedefine yönelik talep edildiğini ileri sürerek davanın reddini istedi.
Mahkemece davacının tanıklarının görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı, ziynet eşyalarının davacı kadının rızası dışında elinden alınarak bozdurulduğunun davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine hükmedildi.
Yargıtay 3. Dairesi, davacının tanıklarının somut ve görgüye dayalı beyanları ile ziynet eşyalarının davalı tarafından bozdurulduğunun davacı tarafça ispatlandığına dikkat çekerek, mahkeme kararını bozdu.
- Yeniden görülen davada Aile Mahkemesi, davacı kadının 40 yıl önce düğününde takılan altınların iadesine hükmetti.