Merkez Bankası’nın hafta içi yaptığı 150 baz puanlık faiz indirimi ve makro ihtiyati tedbir söyleminin ardından Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), finansal istikrarı destekleyici yeni bir adım attı. BDDK, elinde ihtiyacını karşılayacak miktarda nakit varlığı olduğu halde, kredi almaya çalışan dolar stokçusu şirketlerin işini iyice zorlaştırdı.
Finansal istikrarın güçlendirilmesi ve kaynakların daha verimli kullanılarak kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasına yönelik ilave adımları görüşmek üzere önceki gün toplanan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, 24 Haziran 2022 tarihli düzenlemeyi daha da sıkılaştırdı. Kurul; TL cinsi kredi kullanabilecek şirketler için daha önce 15 milyon TL olan döviz bulundurma sınırını 10 milyon TL’ye indirdi. Kurul, daha önce bankadaki döviz miktarı; aktif büyüklüğünün ya da bir yıllık cirosunun yüzde 10’unu geçen şirketlere uygulanan kredi sınırlamasındaki oranı ise yüzde 5'e düşürdü.
Uygulama 31 Ekim tarihine kadar mevcut haliyle devam edecek. Yeni karar, 1 Kasım 2022 tarihinden itibaren geçerli olacak. Karar doğrultusunda önümüzdeki aybaşından itibaren, kerdi isteyen müşterilerden yeni beyan ve taahhüt alınacak. Yeni düzenlemeyle hesabında döviz olduğu halde kredi kullanmak isteyen şirketlerin işini daha da zorlaştırdı.
Bir önceki düzenlemeye göre, hesabında 800 bin dolar ve altında dövizi olan işletmeler, TL cinsi krediler alabiliyorken, bir hafta sonra yürürlüğe girecek değişiklikle bu sınır 540 bin dolara indi. Kredilerin ihtiyacı olan işletmelere gitmesi için büyük önem taşıyan bu düzenlemenin amacına ulaşması için, bu düzenlemeyi uygulamakla yükümlü olan bankalara büyük iş düşüyor. Finansal piyasaları düzenleyen ve denetleyen kamu kurumlarının el birliği yaptığı bu konuda, kamu bankalarının yanısıra özel bankaların da, düzenlemenin gereğini yerine getirip getirmediğinin sıkı takip edilmesi gerekiyor. Yeril bankaların TL mevduatlarının miktarı, döviz mevduatların fazla bir seviyeye geldi. Ancak yabancı sermayeli ve ortaklı bazı özel bankaların mevduat kompozisyonu, hâlâ düzenleyici ve denetleyici kurumların istediği seviyede değil.