Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, G20 Dijital Ekonomiden Sorumlu Bakanlar Toplantısı’nda, dijital devlet prensiplerine ilişkin bir konuşma yaptı. Küresel ekonominin, ekonomik, sosyal ve teknolojik anlamda daha hızlı değişimlere maruz kaldığına işaret eden Varank, bir tarafta da ticaret savaşlarının bütün küresel gündemi şekillendirdiğini ancak ticaret savaşının bir kazananı olmayacağını dile getirdi.
İki hafta önce Türkiye’nin istemsiz bir şekilde söz konusu savaşın bir parçası olduğunu belirten Varank, “En önemlisi bu savaş finansal bir savaşa dönüştü. Sonuç olarak para birimimizde bazı oynaklıklar gördük. Bu hareketlenmenin hiçbir mantıklı makro ekonomik dayanağı yoktu. Reel sektör ve bankacılık sektörü göstergelerimiz güçlü. Planlı ve kararlı adımlarımız sayesinde bu saldırıyla baş edebildik. Mesele şu ki bu Türkiye’nin başına geldi ancak risk bütün ülkeler için mevcut, diğer ülkeler de benzer durumlarla karşı karşıya kalabilir” dedi.
Dünyanın yeni bir teknolojik döneme tanıklık ettiğine dikkati çeken Varank, dünyanın eşi benzeri görülmemiş büyük değişimlerin hala başında olduğunu ifade etti. Varank, dijital ekonominin büyük bir güce sahip olduğunu belirterek, “Dijital ekonomi, yeni sanayi ve finans devriminin ateşleyicisi haline geliyor. Dijital ekonominin araçlarıyla, her türlü siyasi müdahalelerden uzak ve bağımsız bir ödeme ve takas sisteminin uygulanması yollarını bulabiliriz. Böylece, bazı para birimlerinin de küresel ayrıcalıklarını kırabiliriz. Bunun mümkün olduğunu düşünüyor ve üzerinde çalışmaya değer önemli bir konu olduğuna yürekten inanıyorum” diye konuştu.
Dijital devlet kavramının dijital ekonominin gelişiminde çok önemli bir bileşen olduğunu vurgulayan Varank, şunları kaydetti: “Yenilikçi, bütüncül ve veri odaklı kamu sektörünü teşvik eden ülkeler dijital çağın yıldızları olacaktır. Dijital devlet ekosisteminin güçlendirilmesi, hem politika yapma kararlarımızı kolaylaştırmakta hem de verimliliğimizi geliştirmekte. İşte bu nedenle, G20 bünyesinde açıkladığımız ilkelerin mantığını çok yerinde buluyorum. Bu çerçeve, devletlerini dijital olarak dönüştürmeyi hedefleyen ülkeler için sağlam ve güvenilir bir ölçüt sunuyor.”
Varank, bu alanda Türkiye’nin deneyimlerine de değinerek, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesiyle ülkede yaşanan yenilikleri anlattı. Yeni dönemde Türkiye’nin her alanda zamanında ve verimli bir şekilde gelişeceğinin altını çizen Varank, ilk adım olarak bakanlık sayılarının azaltılması, Cumhurbaşkanlığına bağlı yeni kurul ve ofislerin kurulması gibi büyük kurumsal değişikliklere gidildiğini anımsattı. Varank, Dijital Dönüşüm Ofisinin bunlardan biri olduğunu belirtti.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, G20 zirvesindeki görüşmeleri esnasında birçok heyet başkanı ve katılımcıların Türk Hava Yolları’nın (THY) hizmetlerinden memnuniyetle bahsettiğini ifade etti. Varank, “THY’nin en çok noktaya uçma politikasının ne kadar etkili ve faydalı olduğunu bu seyahatte gördük. Katılımcılar, Arjantin ve diğer ülkelere seyahatlerinde mutlaka THY’yi kullandıklarını ve hizmetlerinin memnun kaldıklarını dile getirdiler. Ülkem adına çok mutlu oldum” dedi.
Türkiye’nin e-devlet geçmişinin çok eskiye dayandığına dikkati çeken Varank, 2000’li yılların başından bu yana çeşitli projeleri hayata geçirdiklerini, dönüşümü kolaylaştırmak için politika belgeleri ve eylem planları hazırladıklarını anlattı. Varank, söz konusu planlarla devletin e-hizmetlerinde verimliliği, tasarımdan uygulamaya güçlü bir kullanıcı odaklı yaklaşımla geliştirmeyi hedeflediklerini vurgulayarak, “İlk önceliğimiz vatandaşlarımızla firmalarımızın ihtiyaç ve beklentilerini analiz etmekti. Ardından kamu süreçlerini basitleştirdik. Şu an itibariyle 400’ü aşkın devlet kurumu ve 40 milyondan fazla birey 3 bin farklı hizmetten yararlanıyor. Son kullanıcı memnuniyeti anketine göre, kullanıcıların yüzde 95’i bu platformdan memnun” dedi.
G20 toplantısının ardından değerlendirmelerde bulunan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’de dijital ekonomi ve bunun ölçülmesi konusunun yeterince bilinmediğini belirtti. Varank “Hızla gelişen teknoloji dünyasında öncü olmalıyız. Yeni dönemde dijital ekonominin ölçümü konusunu sahipleniyoruz. Bu konuda kamu ve özel sektördeki tüm muhataplarımızın farkındalığını artıracağız. Verinin toplanması, işlenmesi ve kanıta dayalı politikaların oluşturulması önümüzdeki dönemde ülkeleri küresel arenada bir adım öne çıkaracaktır. Türkiye olarak biz bunun gerisinde kalamayız, kaybedecek zamanımız yok, bu bilincin hem kamuda hem de özel sektörde güçlenerek hızlı adımlarla hayata geçirilmesi önem taşıyor” dedi.