Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, terörsüz Türkiye'de, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinin ortalamanın üzerinde büyüyeceğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İstanbul Finans Merkezi’nde (İFM) ekonomi basını ile bir araya geldi. Kendisine bağlı olan kurum ve kuruluşların 2024 faaliyetlerini içeren sunumunun ardından soruları cevaplandıran Yılmaz; terörle mücadele, Suriye, emekli maaşları, enflasyon ve faiz politikaları ile bu yıl yapılması planlanan yapılaş reformların takvimi hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Yılmaz, terörün Türkiye'ye maliyetine ilişkin bir soru üzerine, bir insanın ve can kaybının maliyetinin ölçülemeyeceğini dile getirdi. Terörün ülke ekonomisinde yol açtığı zararlara dikkati çeken Yılmaz, doğrudan maliyetlerin yanı sıra yapılamayan projeler nedeniyle de ortaya olumsuz bir tablonun çıktığını anlattı.
TURİZİM CANLANDI TARIMSAL FAALİYET ARTTI
Yılmaz, terör olduğu için turizmin gelişemediği bölgelerin bulunduğunu, yatırımların yapılmadığını, bunu en fazla Doğu-Güneydoğu insanının yaşadığını ve nitelikli insan gücü ve yatırımcıların buradan kaçtığını anlattı. Terörle mücadeledeki başarı sayesinde son yıllarda bölgede güzel gelişmeler yaşandığına işaret eden Yılmaz, “Şimdi Doğu, Güneydoğu bu süreçte Türkiye ortalamalarının üzerinde büyüme kaydedecek. Doğu ve Güneydoğu'da Gabar petrolünü görüyoruz. Terörsüz Doğu ve Güneydoğu'da, Mardin'de, Diyarbakır'da boş odası kalmayan otelleri, canlanan turizmi, hayvancılığı görüyoruz. Bütün bunlar aslında yeniden ekonominin canlandığını gösteriyor. Dolayısıyla biz teröre karşı aslında büyük bir başarı elde etmiş durumdayız” dedi.
EKONOMİK KALKINMA ORTAMI ÇOK İYİLEŞECEK
Cevdet Yılmaz, terörün olmadığı bir ortamın hem Türkiye hem çevre ülkeler için çok önemli olduğunu ve yatırım ortamını iyileştireceğini belirterek, şu değerlendirmede bulundu: “Bunu bir yılla kısıtlamak doğru değil bence genel anlamda yatırım ortamı, ekonomik kalkınma ortamı çok çok iyileşecektir. Zaten terörün bu bölgeye başımıza bela edilmesinin en büyük sebeplerinden biri de bu bence. Enerjimizi başka alanlarda harcayıp gerçek anlamda kalkınmamıza, gelişmemize de engel oluyor bu yapılar. Bunların ortadan kalktığı bir ortamda kaynaklarımızı da dikkatimizi de çok daha esaslı konulara yönelteceğiz. Teknolojimizi nasıl geliştireceğiz, ülkemizi nasıl büyüteceğiz, insanımızı nasıl daha nitelikli yetiştiririz? Beşeri sermayeye nasıl daha fazla yatırım yaparız, bunlarla uğraşacağız ve bu uzun vadeli kalkınmamıza büyük destek olacak.”
Çalışan başına 2 bin 500 TL istihdam desteği
- İstihdamı desteklemeye devam edeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda özellikle emek yoğun işletmelerle, hem imalatçı hem ihracatçı işletmelerle ilgili geniş değerlendirmeler yaptıklarını belirtti. Yılmaz, şu bilgiyi verdi: "İstihdamını koruyan emek yoğun sektörlerde faaliyet gösteren işletmelere çalışan başına 2 bin 500 liraya kadar istihdam katkısı vereceğiz. Bu özellikle tekstil, konfeksiyon, deri, mobilya gibi emek yoğun sektörleri ilgilendiren bir karar. Ocak ayı içinde bir düzenleme yapmak, işletmelerimizin istihdamını korumak istiyoruz, programın asıl amacı bu. İstihdamını korumuş, belli bir referans döneme göre azaltmamış olan KOBİ'lerimiz, işletmelerimiz bundan istifade edecekler.”
Spekülasyona müdahale etmek Merkez’in görevi
- Kur hedefimiz söz konusu değil, piyasaya bırakıyoruz ama manipülatif hadiseler söz konusu olduğunda olayın rengi değişiyor.
- Merkez Bankası spekülatif bir hadise görmediği sürece kurun düzeyini belirleyici müdahale yapmıyor ama bir spekülatif hadise görürse ona müdahale etme görevi Merkez Bankası'nın.
- 2025'te, dezenflasyon süreci devam edecek.
- Bu sene ocakta baz etkisinin olumlu olacağını düşünüyorum. Fakat hep şunu söylüyorum; program yoksa baz etkisi de olmaz, esas etki program etkisidir.
- En düşük emekli maaşı konusunda bir çalışma yapacağız. Burada diğer ücretler artarken asgariyi olduğu gibi tutmanın doğru olmadığını düşünüyoruz.
- Türkiye'ye doğrudan yatırım konusunda, uluslararası şirketlerde geçmişe göre çok daha yüksek bir iştah oluştuğunu görüyoruz.
- Geçen yıl temel makroekonomik göstergelerdeki öngörü ve hedefleri önemli oranda gerçekleştirdik.
- Nüfus Politikaları Yüksek Kurulumuzun ilk toplantısını 9 Ocak'ta yapacağız. İlk toplantıda bir ana çerçevenin belirlenmesi için istişarelerimiz olacak.
- Ekonomi Koordinasyon Kurulu bölge toplantılarının ikincisini 24 Ocak'ta Konya'da, birsonrakini ise Giresun'da yapacağız.