110 ülkeden 5 bin profesyonelin yer aldığı MIPCOM 2019 başladı. 300 milyon dolarlık ihracat başarısına imza atan sektörün yeni ürünleri de fuarda görücüye çıkıyor. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Yapımcılarımız ihracatta iyi bir başarı elde etti. Onları global marka olmaya yönlendirmeliyiz” dedi.
300 milyon dolar ihracatla ABD’nin ardından ikinci sırada olan Türk dizi sektörü, MIPCOM 2019 fuarında ilgi odağı oldu. Dizi, film, içerik, TV ve yapım sektörünün en prestijli fuarı olan MIPCOM 2019 22 yerli firmanın katılımı ile Fransa’nın Cannes şehrinde başladı. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, dizi yapımcılarının ihracatta iyi bir başarı elde ettiklerini belirterek, “Artık onları global marka olmaya yönlendirmeliyiz. Bu potansiyelleri var. Dizilerdeki başarımızı, global marka olarak taçlandıralım” dedi. Fuar kapsamında İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İTO Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay ve Genel Sekreter Nihat Alayoğlu basın mensuplarıyla bir araya geldi.
ORTAK YAPIM ANLAŞMALARI İMZALANIYOR
14-17 Ekim’de açık kalacak fuara yaklaşık 5 bin TV ve dijital içerik alıcısı katılıyor. En yeni diziler, yarışma formatları, 8K film ve belgeseller, Fransa’nın Cannes kentinde açılan ve TV içerik endüstrisinin en büyük pazar yeri MIPCOM Fuarı’nda sıkı bir rekabet oluşturdu.
110 ülkeden 13 bin 800 kişinin katılması beklenen fuarın bu yılki milli katılım organizasyonunu ise İTO yapıyor. Avdagiç, burada yaptığı açıklamada, fuara Türkiye’den milli katılımla 14, bireysel bazda 8 olmak üzere toplam 22 firmanın katıldığını söyledi. Avdagiç, İTO olarak 2011’den beri katıldıkları fuarın küresel içerik endüstrisini şekillendiren bir platform olduğuna dikkati çekti. Avdagiç, “Firmalarımız, gerek İTO’nun milli katılım bölümünde gerekse bireysel katılım stantlarında, özgün içeriklerimizi dünyanın önde gelen profesyonellerine tanıtıyor. Firmalarımız, gurur veren ortak yapım anlaşmalarına da imza atıyor” ifadesini kullandı.
DİZİLERDEKİ BUZLAMA UYGULAMASI KALKMALI
Şekib Avdagiç, film ve dizilerdeki ticari markaları buzlama uygulamasının kalkması gerektiğini kaydederek, “Dünyadaki izleyici, reklamı yapılan ürünü görecek ki, satın almak istesin. Bu çağda dizilerde görünen ticari markaları mozaiklemenin faydası da anlamı da yok. Global düzeyde öne çıkabilecek sektörlerimizi de bir bakıma ‘dondurmuş’ oluyoruz. Sektör, önemli bir kaynaktan mahrum bırakmış oluyoruz” ifadelerini kullandı.
GLOBAL PLATFORMLARA AYRI ÖNEM VERİLSİN
Avdagiç, dizilerin global platformlarda yer almasını önemine ilişkin, şu değerlendirmelerde bulundu: “Açık kanallara yapılan dizi satışlarıyla birlikte bundan böyle ‘kaçı Amazon Prime, Netflix, iTunes gibi global platformlarda yer almıştır?’ sorusunu da kendimize sormalıyız. Doğru ürünlerle, yapımlarla Netflix gibi global platformlarda sağlam bir yer edinmemiz gerekiyor. BluTV ve PuhuTV gibi kendi dijital kanallarımıza ve benzeri çıkacak girişimlere destek olmalıyız. Öte yandan çok önemli bir konu var ki, o da çok değerli yapımlara imza atan yapımcılarımız ve bunları yayınlayan kanallarımız. Türk dizilerini dünyada asıl meşhur eden ‘açık kanalları’ da kesinlikle ihmal edemeyiz. Netflix, Amazon Prime gibi dağıtım modelleri elbette çok önemli ama ekonomik değeri ‘açık kanallar’ kadar değil. Global platformlarda dizinin ikinci, üçüncü el haklarını alamıyorsunuz.”
- 300 milyon dolar ihracat
- İTO Başkanı Avdagiç, Türk dizilerinin Arap ülkeleri, Rusça konuşan bölgeler ve Güney Amerika ülkelerinde çok izlendiğini belirterek, “Dizi-film yapımcılarımız satışta iyi bir başarı elde etti. Artık onları global marka olmaya yönlendirmeliyiz. Bu potansiyelleri var. Dizilerde başarımızı, global marka olmakla taçlandıralım” ifadelerini kullandı. Avdagiç, Türk yapımlarının ulusal sınırları aşarak birçok ülkede alıcı bulmayı başardığını vurgulayarak, kesin rakamlara ulaşılamasa da sektörün yaklaşık 300 milyon dolar ihracatla ABD’nin ardından ikinci sırada yer aldığını bildirdi.
- Turizme de katkısı büyük
- 156 ülkeye ulaşan Türk dizileri sayesinde Türkiye’nin kültürel ve turistik alanlarının tanıtıldığını, gastronomi turizminin canlandığını belirten Avdagiç, şunları söyledi: “Primetime denilen en değerli saat aralığında, en fazla ulusal dizi izlenen iki ülke Türkiye ve ABD. Türk dizilerinin ABD’deki yayılmasının bir örneğine geçtiğimiz ay şahit olduk. Türk dizisi hayranı Amerikalı bir grup Türkiye’yi ziyaret etti, oyuncularla buluştu, tarihi ve kültürel yerleri ziyaret etti. Aralarında Türk dizileri sayesinde Türkçe öğrenmeye başladığını söyleyenler bile oldu. Bu Türk dizilerinin bıraktığı etkiye güzel bir örnektir.”