Washington'da kritik temaslarda bulunan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Amerikalılara nihi mesajı vererek, "S-400'ler bitmiş bir anlaşmadır, bundan geri adım atmayacağız. ABD kısa süre önce bir Patriot önerisi yaptı ancak satış olacağının garantisi bulunmuyor" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı kapsamında bulunduğu Washington'da Atlantik Konseyi, German Marshall Fund ve Münih Güvenlik Konferansı ortak etkinliği "NATO Birleştirir: İttifak 70 Yaşında" toplantısında konuştu.
Türk-Amerikan ilişkilerine ve 31 Mart'ta Türkiye'de yapılan seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çavuşoğlu, seçimlerin iki ülke ilişkilerini etkilemeyeceğini söyledi.
ABD örneğini verdi
Türkiye'deki seçimlerin, demokratik ve adil bir ortamda gerçekleştiğini kaydeden Çavuşoğlu, İstanbul'da oyların yeniden sayıldığını, bunun demokrasilerde normal olduğunu belirterek, son ABD başkanlık seçimlerinde de 4 eyalette oyların yeniden sayıldığını hatırlattı.
Çavuşoğlu, bazı kentlerde AK Parti'nin kazandığını, bazılarında ise kaybettiğini, ancak geçen Cumhurbaşkanlığı seçimindeki oran olan yüzde 52 düzeyinde bir desteği koruduklarını ifade etti.
"Yerel seçimlerin, diğer ülkelerle ilişkilerimizle bir ilgisi bulunmuyor"
Çavuşoğlu, "Yerel seçimlerin diğer ülkelerle ilişkilerimizle bir ilgisi bulunmamaktadır. Erdoğan, halkı dinliyor ve politikalarımızı buna göre yeniden düzenliyoruz. Biz başta ABD olmak üzere tüm ülkelerle iyi ilişkiler içinde olmak isteriz." ifadelerini kullandı.
S-400'lerle ilgili bir soruya yanıt veren Çavuşoğlu, şunları söyledi:
- "S-400'ler bitmiş bir anlaşmadır, bundan geri adım atmayacağız. ABD kısa süre önce bir Patriot önerisi yaptı ancak satış olacağının garantisi bulunmuyor. ABD Başkanı Donald Trump, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı yakın zamandaki bir telefon görüşmesinde, ABD'nin Patriot'ları Türkiye'ye satmamasının bir hata olduğunu kabul etti. Biz yıllarca bunları alamadık ve bundan dolayı gidip Rusya'dan almamız gerekti. Başka müttefiklerimizden de almaya çalıştık ancak işe yaramadı. Hava savunma sistemi Türkiye'nin acil bir ihtiyacıdır. Bölgemizde bize bu konuda tehdit oluşturan unsurlar var ve NATO bu açığımızı kapatacak durumda değil."
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Türkiye'nin Batı ile Rusya arasında bir tercihe zorlanamayacağını ve böyle bir yola da girmeyeceğini vurguladı.
Çavuşoğlu, "NATO Genel Sekreteri, herhangi bir üye ülkenin herhangi bir ülkeden herhangi bir sistem alabileceğini açık bir şekilde ifade etti. Bu Genel Sekreter Stoltenberg'in açık ifadesidir." şeklinde konuştu.
S-400 ile F-35 entegrasyonu konusu
S-400 sistemlerinin NATO sistemleri ile entegre edilmesi gibi bir zorunluluğun bulunmadığını anlatan Çavuşoğlu, "Bu bizim amacımız da değil. Bu sadece bizim kullanacağımız bir savunma sistemi olacak ve herhangi bir NATO sistemine entegre edilmeyecek. Bunu açıkça ifade ettik. Bu sistem F-35 dahil NATO sistemlerini düşman olarak görmeyecektir." dedi.
Çavuşoğlu, S-400'lerin ABD teknolojilerine risk teşkil etmediğini güvence altına almak için ortak bir teknik çalışma grubu kurma teklifinde bulunduklarını da hatırlattı.
ABD yönetiminin, son günlerde Türk F-35'lerine yönelik adımlarının, Türkiye'nin S-400 alımını etkileyip etkilemeyeceğine yönelik bir soruya Çavuşoğlu, şu yanıtı verdi:
- "F-35 programı kapsamlı bir programdır ve biz bu programın bir parçasıyız. Bu F-35 uçağının birçok parçasını üretiyoruz. Halihazırda 1,2 milyar dolar ödeme yapmışız. Diğer bir 2,3 milyar dolar da yolda. Programa katılımcı ülke olarak üzerine düşen her şeyi yapmıştır. Dolayısıyla bu çok kapsamlı bir programdır. ABD'nin Türkiye dahil NATO müttefiklerine yaptığı diğer askeri satışlar gibi bir şey değildir. Biz programın parçasıyız. Bu kadar basit olmamalıdır."
ABD'nin atabileceği tüm adımlara rağmen Türkiye'nin S-400 alımının neden değerli olduğuna ve Türk halkı için bunu nasıl anlamlandırdığına yönelik bir soruya yanıt veren Çavuşoğlu, Türk halkının, bölgedeki tehditleri ve Türkiye'nin savunma ihtiyaçlarının farkında olduğunu ve Türkiye'nin S-400 alımını oldukça iyi anladığını dile getirdi.