Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkelerinde devletlerin borçlanma ihtiyacının bu yıl yüzde 6 artışla 12,9 trilyon dolara çıkacağı öngörülüyor.
OECD Devlet Borçlanma Görünümü 2023 verilerine göre, devletlerin borçlanma ihtiyacı, Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaşın getirdiği ekonomik zorluklar ve artan fiyatlardan hanehalkı ve işletmeleri korumak için verilen destekler nedeniyle artış eğilimine girdi.
Buna göre, OECD ülkelerinde devletlerin bu yıl borçlanma ihtiyacının 2022'ye göre yüzde 6 artışla 12,9 trilyon dolara çıkması bekleniyor. Bu rakam, geçen yıl 12,2 trilyon dolar olmuştu.
Öte yandan, salgın önlemlerinin etkili olduğu 2020'de devletlerin borçlanma ihtiyaçları 15,4 trilyon dolarla zirve yapmıştı.
Rapora göre, devletler 10 yıl öncesine kıyasla yüzde 45 daha fazla borçlanıyor.
OECD bölgesinde toplam borç stoku, 2019-2021'de 10 trilyon dolar artarak 50 trilyon dolara yükseldi. Geçen yıl yatay seyreden borç stokunun, 2023'te 52 trilyon doları bulacağı hesaplanıyor.
Yüksek enflasyona karşı para politikasında yaşanan sıkılaşma nedeniyle borçlanma maliyetleri OECD ülkeleri için 2021'den beri iki kattan fazla arttı. OECD bölgesinde devletlerin net borçlanma maliyeti, 2021'deki yüzde 1,4 seviyesinden 2022'de yüzde 3,3'e yükseldi. Bu oranın kısa vadede artmaya devam etmesi bekleniyor.
OECD'ye göre, artan maliyetlerin yanı sıra merkez bankalarının tahvil talepleri büyük ölçüde buharlaşırken, özel sektör, yüksek hacimlerde yeni ihraç ve yeniden finansmanla karşılaştı. Piyasada likiditenin kötüleşmesi, borçlanma maliyetlerini artırırken, borç yöneticilerine değişen borçlanma ihtiyaçlarına uyum sağlama konusunda daha az esneklik sağladı. Bu kapsamda artan risklerin gelişmekte olan ekonomiler için daha zorlu koşullar oluşturabileceği belirtildi.
OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann, raporun bulgularına ilişkin değerlendirmesinde, 2023'ün, devlet borçlanmaları için uzun süredir var olan uygun koşulların bittiği bir yıl olduğunu belirterek, "Bu yıl devletler Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaşın mali ve ekonomik etkilerinin piyasa koşullarında yarattığı hızlı değişikliklere ayak uydurmaya çalıştı. Bu son gelişmeler, kamu borç yöneticilerinin değişen piyasa koşullarına uyum sağlama ve bunlara yanıt verme kapasitesi ile borç yönetimi için güvenilir kurumsal çerçeve oluşturmanın önemini ortaya koydu." ifadelerini kullandı.