Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan TOBB Ekonomi Şurası'nda konuştu.
Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:
Döviz kurunda başlayan ve ekonomiyi tehdit eden sıkıntıların aşılması için gereken tedbirleri sizlerle birlikte uygulamaya koyduk. Biz hep birlikte Türkiye'yiz. Geçtiğimiz 16 yılda ülkemizi sizlerle birlikte 3,5 kat büyüttük.
Türkiye'nin en büyük sorunu dışarıda rekabet ettiği güçler değil, kendi içindeki bir takım kifayetsizlerdir. Bunlar kendi insanlarına güvenmedikleri için hep birilerinin gölgesi altında, birilerinin emrinde hareket etmişlerdir. Herhalde bunlar sanıyorlar ki Türkiye Cumhuriyeti gökten zembille indi. İçerideki insanları ve imkanları da bir kaya kovuğundan çıktı... Bunlar böyle zannediyor. Biz ülke ve millet olarak çok güçlü bir müktesebata sahibiz. Bu konuda çok önemli çalışmalar yapmış bilim insanlarımız bulunuyor. 2019'u Prof. Dr. Fuat Sezgin yılı ilan ettik.
Osmanlı'da esnaf ve sanayici çerçevesini devletin belirlediği bir sistem içerisinde kendi kural ve gelenekleriyle çalışmasını yürütüyordu. Bugün burada daha çok Osmanlı'nın sanayi ve ticaret sistemi üzerinde durmak istiyorum. Mesela 17'nci ve 18'inci yüzyıllarda kuyumculuk, boyacılık, deri ve dokuma işleri aynı zamanda ülkenin ciddi ihracat kaynağı haline dönüşecek şekilde ilerlemişti.
Fransız konsolosunun hayretle ülkesine bildirdiğini görüyoruz. Fransız iş adamı, Osmanlı'da üretilen gümüş tellerin daha kaliteli oluşundan hayranlıkla söz ediyor. Kumaş boyada öyle ileriye gitmişti ki Avrupa'daki bir çok firma ipliklerini İzmir'e getirip boyatıp sonra ihraç ediyordu. Bu dönemde İstanbul'daki boya, ayakkabı imalatı, bakır kalayı gibi alanlardaki başarılı ustalardan bazılarının çok cazip imkanlarla Avrupa'ya transfer edilmeye çalışıldığını görüyoruz. Bizim ecdadımız bırakın geri olmayı, Avrupa'nın önünde yer alıyordu. Elbette hakkın ve halkın yanında olmanın bir bedeli vardı.
Avrupa'nın kitlesel sanayi üretimine başlamasının ardından Osmanlı da boş durmamış, kendi ihtiyacını karşılamaya yönelik bir takım hamleler yapmıştır. Bu dönemdeki reformların her biri, iktisadi reformlarla da desteklenmeye çalışılmıştır.
Ülkemizde halen faaliyet gösteren pek çok kurumun 150 yıllık, 200 yıllık geçmişi vardır. Biz de 2200 yıllık devlet geleneğimizin günümüz ihtiyaçlarına uygun yeni bir aşaması olarak gördüğüm Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile geleceğe büyük bir miras bıraktığımıza inanıyorum.
Kimseye 'zararına iş yap' demiyoruz ancak faiz oranları, enflasyon belli oranda düşmüş, marketlerde hala fiyatlar düşmüyor. Bunu neyle izah edeceğiz? Anlaşılan bazıları 'Krizi fırsata çevirmek sözünü yanlış anlıyor. Onlara doğruyu anlatmalıyız. Marketlerde halkımı sömürmeye devam edenlere hesabını soracağız. Herkesi insafa, vicdana ve ahlaka davet ediyorum.
İhracatta bir ara Rusya pazarında sorun çıktı. Bir ara Avrupa pazarı sıkıntıya girdi. Bu durumlarda ihracatçılarımız kolları sıvadı Güney Afrika'ya Asya'ya yöneldi. Pazarlama yöntemlerini değiştirdiler, ürün kalitesini yükselttiler. Bu yıl 168 milyar doları aşan ihracat ile rekor kırdık. Hedefimiz 500 milyar dolar.
ABD Başkanı Trump, son görüşmelerimizde en az 75 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmamız gerektiğini ifade ediyor, dün de bunu hatırlattı.
Biz Cudi'de Gabar'da teröristlerle mücadele etmiyoruz. O bizim için ikinci plan. Birinci plan, sınır ötesinde terörle ve teröristlerle mücadele ediyoruz. Bu vesileyle Afrin şehitlerimize, Zeytin Dalı şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Tabi bu mücadele kolay bir mücadele değil, bundan sonra da kolay olmayacak. Mücadeleyi sürdüreceğiz. Kim olursa olsun, en ufak bir saldırıda bulunanlar bunun bedelini çok ağır ödeyecekler.
Münbiç'in güvenliğini alacak ve orayı da sahiplerine teslim edeceğiz. İşte sayın Trump ile de görüştüğümüz gibi; 20 mil sınırlarımızın ötesinde, yaklaşık 30-32 km. Yarın inşallah Pazartesi Çarşamba Rusya seyahatimiz var. Sayın Putin ile bölgedeki gelişmeleri ele alacağız. Terörden arındırılmış bu bölgelerde Suriye halkının, oralardaki kardeşlerimizin huzurunu sağlama ahdimiz var. İdlib'de biz olmasaydık yüz binlerce insanın ölüm haberlerini alacaktık. Ama orada attığımız adımlar bir sulh zeminini sağladık.