Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize'de yapımı tamamlanan tesislerin açılışı için Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Güneysu Konakları önünde düzenlenen törende vatandaşlara hitap etti.
Doğu Akdeniz'de yapılan arama faaliyetlerine de değinen ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuya ilişkin açıklamalarına tepki gösteren Erdoğan, şöyle devam etti:
Hani senin gündemin başka olduğu için olup bitenden haberin yok. Bir telefon açıp konuyu bilen herhangi birine, 'Doğu Akdeniz'de neler oluyor' diye sorma aklına gelmedi mi? Anlaşılan o ki, terör örgütü destekçileriyle düşüp kalkmaktan bunların sadece gönülleri kirlenmemiş, gözleri de kör olmuş. CHP'nin başındaki zat istediği kadar çırpınsın, istediği kadar Rumların ağzıyla konusun biz bu işi sonuna kadar götürmekte kararlıyız. Allah'ın izniyle ve yardımıyla Doğu Akdeniz'de petrol veya doğal gaz bulduğumuzda bugün ülkemize karşı ileri geri konuşanların hepsi de kapımızda sıraya girecek. Çünkü enerji demek güç demektir."
"Türkiye jeopolitik, siyasi ve askeri gücünü enerji kaynakların desteklediği ekonomik gücüyle tahkim ettiğinde Rabb'imin inayetiyle önümüzde duracak kimse kalmaz." diye konuşan Erdoğan, "Bunu engellemeye CHP'nin de al takke ver külah iş birliği içinde olduğu bölücü destekçilerinin de güçleri yetmeyecektir. Ankara'dan İstanbul'a bunlarla kol kola yürümek seni kurtarmaz. Büyük ve güçlü Türkiye hedefimizin silüeti ufukta belirmiştir. İnşallah, çok yakın bir zamanda hep birlikte bunun tamamen gerçekleştiğini de göreceğiz." dedi.
Necip Fazıl Kısakürek'in "Zindandan Mehmed'e Mektup" şiirini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şehir yönetmek, ülke yönetmek başka bir işe benzemez. Şayet milletinizle insanlarınızla derin bir gönül bağınız yoksa yönetmeniz için size emanet edilen güç, sizi zehirler. Şu anda CHP'nin yönetimine geçen pek çok belediyede işte bu zehirlenme yaşanıyor. Biz AK Parti olarak 17 yıllık iktidarımızın her anında görev verdiğimiz her bir arkadaşımızı en çok işte bu konuda ikaz ettik, takip ettik, gerektiğinde de müdahale etti. Bakanında milletvekiline, teşkilat yöneticisinden belediye başkanına kadar tüm arkadaşlarımızı bu hassasiyetle seçtik ve gerektiğinde değişikliğe gittik. İdeolojik olarak CHP'ye oy veren kimi il ve ilçeleri bir kenara bırakarak söylüyorum, çünkü bunlar artık umutsuz vakadır. Milletimizin hizmet beklentisiyle yöneldiği CHP belediye başkanlarının neredeyse tamamı, gerçek yüzlerini gösterdiler. Dertlerinin hizmet etmek, eser kazandırmak, milletin gönlüne dokunmak değil kendi kişisel ve ideolojik iktidarlarını inşa etmek olduğu attıkları her adımla ortaya çıktı.
İstanbul'u sel bastı, beyefendi tatilde. Daha dün bir bugün iki, ben başbakanlığımda da cumhurbaşkanlığımda da böyle tatil yapmadım. Kimi şehrini sel götürürken güneşli beldelerde tatil yaptı kimi kimsesiz çocukları sokağa attı. İşte bakıyorsunuz Kandil'de öldürülen bir yavru, öbür yavruyu da işte belediyenin içinde hapsediyorlar. Anne kapıda ne yapıyor? 'Evladım verilene kadar buradan ayrılmayacağım' diyor. Kimi belediyeyi ailesinin mülkü sanarak kaynakları peşkeş çekmeye çalıştı, kimi millete kabadayılığa yeltendi. Kimi insanımızın mukaddes değerlerine savaş açtı. Kimi milli bünyemizi dinamitleyen her türlü ahlaksızlığa sahip çıktı. Kimi şimdiden teslim bayrağını çekerek, dönem bitene kadar hiç bir iş yapmayacağını ilan etti. Böyle bir siyaset anlayışını biz kabul etmiyoruz."