Türk Kızılayı Genel Başkanı, Kızılay ve Kızılhaç Dernekler Federasyonu Avrupa Başkanı Kerem Kınık, Türkiye'de her yıl 500 bin ton ekmeğin çöpe atıldığını belirterek, "Bu 500 bin ton ekmek parasıyla biz her yıl 80 devlet hastanesi yapabiliriz." ifadesini kullandı.
Boğaziçi Yöneticiler Vakfı tarafından düzenlenen "İnsanlığın Yardım Eli Kızılay" başlıklı söyleşide konuşan Kınık, Kızılay'ın tarihçesini anlatarak, insani yardım, afet ve halk sağlığı alanlarında faaliyet gösterdiklerini hatırlattı.
Yoksulluğun, açlığın giderilmesi, toplumsal sağlığın teşviki amacıyla çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Kınık, şöyle konuştu:
"Dünya, artık sağlığı farklı bir şekilde yönetiyor. Şu an maalesef Türkiye, devletin organizasyonel yapısına baktığımız zaman ismi sağlık bakanlığı ama aslında hastalık bakanlığı. Ağırlıklı olarak çalıştıkları alan, hastalanmış olan insanların sağaltılması ama sağlığın teşviki ve sağlığın korunması noktasındaki yatırımlara baktığımız zaman, bu alanda ciddi bir boşluk görüyoruz. Biz de Kızılay olarak kendimize koyduğumuz stratejik hedeflerden birini sağlığın teşvik edilmesi olarak öngördük. Bu sağlıklı bir hayat kültürü, sağlıklı beslenme, insanların kişisel anlamda beden sağlığının muhafazası ve toplumsal sağlığın muhafazası noktasında bir takım hedefler koyduk."
Dünyadaki en önemli sorunlardan birisinin mültecilik olduğunu dile getiren Kınık, 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana 65 milyon insanın savaşlar sebebiyle evlerini terk ettiğini, son yıllarda Avrupa'ya ulaşmak isteyen yaklaşık 5 bin kişinin ise denizde boğularak hayatını kaybettiğini kaydetti.
Dünyadaki yardımda muhtaç bölgeler ve sorunlardan bahseden Kınık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Beş yaş altında her yıl yaklaşık 6 milyon insanı önlenebilir sebeplerle kaybediyoruz. Her yıl 350 bin anne, yavrusunu dünyaya getirirken hayatını kaybediyor. Bunun en az 20 katı anne de maalesef sağlıklı bir bakım alamadığı için doğum sonrası sakatlıklar ve kronik hastalıklarla karşı karşıya kalabiliyor. Düşük doğum tartılı olarak doğan nüfuslara baktığımızda Afrika ve Asya Pasifik'in bu konuda sicilinin karanlık olduğunu görüyoruz. Bu yoğunluktan kaynaklanan bir sebep ama ABD içerisinde de yaklaşık 50 milyon yoksul ve açlık çekmekte olan insan bulunduğunu, doğumda düşük tartılı bebekler bulunduğunu görüyoruz. Dünyada bir taraftan obezite, diyabet ve ona bağlı gelişen onkolojik vak'alar ve diğer tarafta da açlık var. Her yıl 14 milyon insan doğrudan açlığa bağlı sebeplerle hayatını kaybediyor. Bir taraftan dünyada 4 milyar ton kadar gıda üretiyoruz ve bunun 1,3 milyar tonunu tüketmeden çöpe atıyoruz. Sadece ABD'nin tüketmeden çöpe attığı gıda miktarı 222 milyon ton. Bu milyon ton ile Afrika kıtası iki kez doyabiliyor. ABD böyle de Türkiye farklı mı? Her yıl yaklaşık 500 bin ton ekmeği Türkiye'de çöpe atıyoruz. Bu 500 bin ton ekmek parasıyla biz her yıl 80 devlet hastanesi yapabiliriz. Birileri varlık ve israf içerisinde yaşarken birileri gıdaya, temiz içme suyuna ulaşamıyor. Bu adaletsizliği gidermek için bir şeyler yapmalıyız."
Kızılay'ın "Güvenli Yaşam Kültürü Hizmetleri" projesi hakkında bilgiler veren Kınık, "Milli Eğitim Bakanlığı ve Kızılay'ın yaygın şube ağıyla beraber bu konuda bir seferberlik başlattıklarını kaydetti.
İlk ve orta öğretimdeki 18 milyon öğrenciyle birlikte sistematik bir eğitim seferberliği başlattıklarını aktaran Kınık, projeye ilişkin şunları söyledi:
"Güvenli Yaşam Kültürü olağanüstü durumlarda ve afetlerde kendi başımıza ayakta kalabilecek temel becerileri kazanabilme veya bu anlamda zarar görmüş, etkilenmiş topluluklara profesyonel destek gelene kadar ilk yardım, temel arama kurtarma noktasında davranış ve beceri geliştirme çalışmasıdır. 33 eğitim/sertifikasyon merkezimiz var ve bunları 821 ilimizin tamamı ile nüfusu 100 binin üzerinde olan her mülki noktada oluşturmak için çalışıyoruz."
Kızılay'ın mali yapısı ve bütçesi hakkında da bilgiler veren Kınık, "2014 yılında 1,5 milyar olan bütçemizi bu yıl 3,2 milyara yükselttik. Sayın Maliye Bakanımız duymasın ama 2018 bütçemizi 5,5 milyar TL civarında bağlayacağız. Bunlar tamamen uluslararası fonlar, Kızılay maden suyu gibi kendi geliştirmiş olduğumuz iktisadi işletmelerimiz ve bağışlardan oluşuyor." ifadelerini kullandı.
Boğaziçi Üniversitesi Rektörlük Konferans Salonu'nda düzenlenen programa, Boğaziçi Yöneticiler Vakfı Mütevelli Heyet-i Başkanı Bahattin Aydın, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.