Türkiye ve Çin, uzun vadeli ekonomik ilişkilerini derinleştirecek önemli bir adım attı. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Çinli finans kuruluşlarından, ulaştırma ve enerji alanındaki yatırımlara sağlanacak 3,6 milyar dolarlık kredi paketinin tamamlandığını duyurdu. Bu paket, Türkiye ekonomisine güven olarak da yorumlandı.
Türkiye ekonomisi ve istikrarına yönelik spekülatif açıklamalara karşın uluslararası piyasaların güveni dikkat çekiyor. Son olarak, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Çinli finans kuruluşlarından, enerji ve ulaştırma sektörü yatırımları için özel sektör, kamu kurumları ve bankalara sağlanacak 3,6 milyar dolarlık kredi paketinin tamamlandığını duyurdu.
ÖZELE VE KAMUYA
Albayrak, önceki gün sosyal medya hesabından, "Çin seyahatimizdeki görüşmelerimiz meyvesini verdi. Çinli finans kuruluşlarından, enerji ve ulaştırma yatırımları için; özel sektör, kamu kurumları ve bankalara sağlanacak 3,6 milyar dolarlık kredi paketi tamamlandı. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" mesajını paylaştı.
TİCARET DE DAHİL
Söz konusu kredinin enerji ve ulaştırma alanlarındaki yatırımlarda kullanılacak olması dikkat çekti. Zira Türkiye ve Çin son yıllarda altyapı ve ulaştırma projelerine yoğun mesai harcıyor. Çin, 'Tek Kuşak Tek Yol' projesi ile Pekin'i Londra'ya bağlayacak ticaret yolları için yatırım yaparken, Türkiye'de hem bu güzergah hem de bölgesinde merkez ülke olabilmek için söz konusu projelere önem veriyor. Bu nedenle, paket ekonomi çevrelerince ekonomiye güven olarak değerlendirildi.
İYİ BİR BAŞLANGIÇ
İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Göksel Aşan, söz konusu anlaşmayı Çin ile ilişkilerin kararlılıkla derinleştirileceğinin işareti olarak değerlendirdi. Ticaret ve finansal alternatiflerin artırılmasına katkı sağlayacağı yorumuna yapan Aşan, 3,6 milyar doların şimdilik son derece düşük, ancak iyi bir başlangıç olduğunu vurguladı.
TÜRKİYE’YE GÜVEN
Aşan, şöyle devam etti: "Buradan gelecek 3,6 milyar Türkiye ekonomisi için para değil. Burada mesele Türkiye'nin, Amerika ve benzerlerin engellemelerine rağmen, Çin ile ilişkilerinin geliştirileceğinin bir işaretidir ve o yüzden önemlidir. Turizme de etkisi olacak. Zaten Çinli turist sayısında artış vardı."
Paranın portföy yatırımına değil, projeye geldiğinin altını çizen Aşan, "Daha uzun dönemli işler için gelen para. Bu, Türkiye ekonomisinin geleceğine bir güven demektir. Buna biraz öyle bakmak lazım. Kısa sürede alınıp çıkılacak bir şey değil. Bu hem Türkiye ekonomisine bir güven hem de daha önce çekinceli giden işbirliğine güven" dedi.
ABD ve AB’ye bağlı değiliz
GCM Menkul Kıymetler Araştırma Uzmanı Enver Erkan da, Çin’in en büyük bankalarından ICBC’den kredi sağlanmasının ülkeye güven sağlanması açısından son derece pozitif olduğunu söyledi. Erkan, “Bu kredi ile beraber Türkiye’nin finansman sağlama konusunda Avrupa ve ABD’ye bağlı olmadığı da görülmektedir. Yakın zamanda gelebilecek diğer kredilerin de önünü açabilecek önemli bir referans. ABD’nin uygulayabileceği potansiyel yaptırımlara karşı da elini güçlendirebilecek nitelikte” diye konuştu.
Gaz depolarına 1,2 milyar dolar
Türkiye’nin yıllık doğalgaz tüketiminin yüzde 20’sini depolayabilecek Silivri ve Tuz Gölü Doğalgaz Depolama tesislerindeki kapasite artışları için, Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) ve Çin Endüstri ve Ticaret Bankası (ICBC) arasında önceki gün imzalanan mutabakat zaptı ile 15 yıl vadeli 1,2 milyar dolarlık proje kredisi sağlandı. Türkiye ve Çin arasındaki toplam 3,6 milyar dolarlık finansman paketinin 3’te 1’i doğalgaz depolama yatırımlarına ayrılacak. Destek karşılıklı işbirliğinin somut örneklerinden biri niteliğinde.