Daha önce duyurduğu takvimin aksine her fırsatta Türkiye’yi kötü göstermeye çalışan ABD merkezli kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, ekonomideki hızlı toparlanma karşısında sessizliği büründü. Önceki gün Türkiye ili ilgili değerlendirme yapması beklenen Moody’s’in değerlendirme yapmaması, taraflı davrandığının son göstergesi oldu.
Önceki gece değerlendirme yapması beklenen Moody's Türkiye'nin kredi notu ve görünümüne ilişkin güncelleme yapmadı. Kredi derecelendirme kuruluşundan yapılan açıklamada, Türkiye'nin kredi notu ve görünümüne ilişkin güncelleme yapılmadığı bildirildi. Takvimde hakkında değerlendirilme yapılması için 6 Aralık olarak tarih verilen ülkelerden sadece Namibya için güncellemenin yapıldığı belirtilen açıklamada Moody's'in, Beyaz Rusya, Faroe Adaları, Gabon ve Türkiye'nin kredi notu ve görünümüne ilişkin güncelleme yapmadığı bildirildi.
Moody's, halihazırda Türkiye'nin kredi notunu "B1", kredi notu görünümünü ise "negatif" olarak değerlendiriyor. Moody’s son olarak 17 Ekim 2019’da yaptığı açıklamada; ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye'ye yaptırım talimatı vermesinin Türkiye'nin riskini arttıracağını savunmuştu. Moody’s “İki ülkenin ikili ticaret ilişkileri göreceli ılımlı olsa da bu yaptırımlar ve kongreden daha fazla zarar verici tedbir potansiyelinin yatırımcı ve iş hissiyatı üzerindeki muhtemel etkileri ve Türkiye’nin halihazırda yükselen dış güvenlik açığı riskleri nedeniyle Türkiye için ekonomik riskleri artırmaktadır. Genel olarak, jeopolitik riskler Türkiye’nin kredi profilinde ani bir bozulma için muhtemel bir tetikleyici olmaya devam edecektir” görüşünü ileri sürmüştü.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Japan Credit Rating Agency (JCR), Türkiye'nin "BBB-" olan kredi notunu teyit etti, not görünümünü "negatif"te bıraktı. Türkiye'de enflasyon oranının yüzde 25 seviyelerine kadar yükselmesine rağmen, döviz kuru ve finansal piyasaların politika faizindeki hızlı artış, ABD ile ilişkilerdeki iyileşme ve kamu altyapı harcamalarındaki azalmanın ardından istikrar kazandığı belirtilen açıklamada, “Bu gelişmelerle Türk makamları, Uluslararası Para Fonu (IMF) da dahil olmak üzere dış desteğe bağlı kalmadan enflasyonu kendi başlarına durdurmayı başarabildi” ifadelerine yer verildi.