Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) Toplantısı kararları açıklandı. 250 milyar liralık kredi hacminin oluşturulacağını belirten Başbakan, kurumlar vergisi indiriminin de tam olarak uygulanacağı müjdesini verdi. Başbakan ayrıca, önümüzdeki sene 500 bin kişiye iş temin edileceğini açıkladı.
Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) Toplantısı kararları açıklandı.
Yıldırım'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Reel sektörün desteklenmesi, istihdamın artırılması, reformların tekrar kaldığı yerden devam edilmesi ve hızlandırılması, kamuda tasarruf yapmaya devam edilmesi gibi hususlarda karar almıştık. Ve bu kararların teknik çalışmalarının tamamlanmasına müteakip bugün bu kararların bazılarını, önemli olanlarını hemen devreye girecek olanlarını kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Üretimle ihracatla uğraşan sektörün sıkıntılarını biliyoruz. Yatırım yapan ihracat yapan bütün kesimlerin yanında olmaya devam edeceğiz. Bu çerçevede, bugüne kadar aldığımız tedbirlere ilave olarak yeni bir tedbir daha almış bulunuyoruz. Birincisi, firmaların piyasada nakit ihtiyaçları var.
- Nakit sıkıntısı var. Bu sıkıntıyı rahatlatmak, işlerini genişletmelerini sağlatmak, hatta istihdamı artırmak için hazine kefaleti getirmek suretiyle, kredi garanti fonunun kefaletiyle 250 milyar liraya kadar bir kredi hacmi oluşturuyoruz.
Bu ne demektir? Piyasada KOBİ'ler büyük işletmeler ihracat işiyle uğraşanlar yani ekonomimizi ayakta tutan bütün sektörlere nakit sıkışıklığını giderecek ve işlerini düzene sokacak yeni bir kaynak oluşturuyoruz. Önemli bir kaynak. Yani bugün 40 milyar civarında sıkışıklığı olan firmaların, bunun çok çok üzerinde 250 milyar liralık yeni bir kredi hacmi getirmiş oluyoruz.
Biraz daha detay verirsek, 2017'de yapılan imalata yönelik yatırım harcamaları için, yatırıma katkı oranını, mevcudun üzerine yüzde 15 daha artırıyoruz. Kurumlar vergisi indirimini tam olarak uygulayacağız. Bu ne demek? Yani o sadece o yatırımla sınırlı değil, bütün işin içinde kullanabilecek. Gayet güzel bir iş aslında, bizde mi başlasak?
İnşaat işlerinde KDV'ye iade vereceğiz. İnşaat işlerinde yeni bir uygulama, kolaylık, ilave imkan olarak geliyor. 2017'yi konuşuyoruz, zaten bütün bu yaptığımız açıklama 2017. 2018 gelince de o zaman 2018'e de bakarız.
KDV iadelerinde şikayet var, bunları da hızlandırmamız lazım Naci bey. Burada yazmıyor ama, bu da bizim vatandaş adına talebimiz.
İstihdamı korumak artı artırmak. Yani işyerleri kapanmasın, istihdam korunacak ama artırmak için de biz bazı tedbirler alıyoruz. Bu tedbirler özel sektör işverenlerinden asgari ücret desteğinden yararlananların, bu destekten yararlanmalarına esas prim ödeme gün sayısına karşı gelecek şekilde, 2017 Ocak – Şubat – Mart, üç aylık primlerini 2017'nin Ekim – Kasım – Aralık ayına öteliyoruz. SSK primlerini ödemeyecekler, ne zaman ödeyecekler? Senenin son üç ayında ödeyecekler. Bunu da aynı şekilde ödeyecekler, ilave yük gelmeden, faiz gelmeden, faiz yok.
500 bin kişiye 2017'de özel sektörde iş temin edeceğiz.
İstihdamı arttırıcı önlemler öncelikle katma değeri yüksek sektörlerde uygulanacak.
- İhracatın artırılmasına yönelik önlemler aldık. Bir önceki yıla göre ilave ihracat yapan ayrıca desteklenecek. İhracatçıya yüzde 100 destek Exim Bank tarafından karşılanacak.
- Bilim Sanayi Bakanlığımızın KOBİ'lere yönelik desteği var. Mevcut pilançolar için ilk 12 ay geri ödemesiz 50 bin TL kredi sağlanacak. (Faruk Özlü: KOSGEB'e üye küçük işletmelere 50 bin TL vereceğiz. 15 bin KOBİ faydalanacak. 12 ay ödemesiz 3 yıl geri ödemeli olacak. Faizi biz ödeyeceğiz. 3'er aylık eşit taksitlerle ödenecek.) Bu da güzel bir şey. Küçük işletmeler için güzel olacak. Reel sektörün desteklemek için aldığımız tedbirlerin tamamı için bütçemizde yapacağımız tasarrufları kullanacağız. Mali disiplin varolmaya devam edecek. Har vurup harman savurmayacağız. Hesap kitap yapıldı. Neyin nereden yapılacağını biliyoruz. İşadamlarımız da bu konuda çok emin olabilirler. Bunun sadece tedbirleri almakla da kalmıyoruz. Birebir takip edeceğiz. Bürokratik engelleri de kaldıracağız.
Yıl boyunca hangi yapısal reformları yapacağız. 2017 yılının yapısal reformlarını planladık ve bunu takvime bağladık.Paydaşlarımızla paylaşacağız. Çalışma hayatına yönelik bir reformsa ülke geneline, vatandaşlarımızın beklentilerine dikkat edeceğiz. Bütün alanlardaki reformları gerçekleştireceğiz. Reformların esası devletin bütün alanlardaki belirleyici rolünü ekonomi ve diğer alanlardaki belirleyici rolünün sınırlandırılması ve vatandaşların rahatça hareket etmesi özeti bu. İki alan adalet ve güvenlikten vazgeçemeyiz. Bu iki alan devlette olacak ve bu alanlarda reform düşünülmeyecek. Gerekli tedbirleri alacağız. Yapılacak şeyler toplumu ilgilendiren konular.
- İki husus daha var. Birincisi geçtiğimiz günlerde bir genelge imzaladık. Buna göre kamu bankaları aralarında para toplarken yarış yapmayacak. Kamunun paraları genelde kamuda tutuluyor. Birbirileri arasında özel bankalarla yarışa giriyorlar. Bu paralar ne kadar yüksek maliyetli toplanırsa kredilendirme reel sektöre aktarılması pahalı oluyor. Yüzde 7,5'u geçmeyecek. Sizin işiniz faizcilik değil, daha çok kar etmek değil. Sizin aldığınız paraları reel sektöre üretime aktarmak. Bunu da uygulamaya soktuk. Bu da dolaylı olarak daha düşük faiz ve kaynağa ulaştığınız için verecekleri kredilerde de maliyetlerini azaltacaklar. İki bankamızda yaptık. TOBB'la beraber kaynak oluşturdular. 9,90'a indirdiler. Oradan 5 milyar dolayında ilave kaynak oluşturdular. Kamu bankalarının kullandıracakları kredilerin maliyetlerine yansımasına sebep olacak.
Piyasalarda yaşanan dalgalanmalar üzerine Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla milletimiz sorumluluk üstlendi. Milli paramıza yönelme oldu. Bunun için teşekkür ederiz. Bunun vatandaşlarımızın tek başına yapması yetmez dedik, biz de kamuda önlemler aldık. Bu önlemler nedir? Devletin döviz üzerinden sözleşmeleri olmayacak. Dış ve mecburi değilse döviz olmayacak. Yapılan tüm sözleşmelerin tümünü Türk parasına dönüştürmek. İhtiyaç fazlasını bazı kamu kuruluşları da Türk lirasına dönüştürdü. 10 milyar dolar civarında bir kaynak yerli paraya dönüştü. Döviz imkanına da bir takviye yapılmış oldu. Bu uygulama devam edecek. Önce milletten bir şey isterken kendimiz ne yapıyoruz ona bakmak lazım. Devlet olarak 2017'de muazzam bir tasarruf yılı olacak. Ciddi tasarruflar yapacağız. Önceliği olmayan, gereksiz masraflar yapılmayacak. Bunlardan kaçınacağız. Bir şey isterken vatandaştan, önce devlet olarak bizler elimizi taşın altına koymamız lazım. Kamuoyunda paylaşmak istedim. İnşallah bu aldığımız tedbirler semeresini kısa sürede verecektir. Dünyadaki dalgalanmaların etkileri ülkemiz bakımından ortadan kalkacaktır. Hayırlı uğurlu olsun.
Teşvik ve tedbirleri birbirine karıştırmayalım. 250 milyar liralık kredi hacmi oluşturuyoruz. Para var ama verilmiyor. Finans sektörü yeterli emniyet tedbiri görmek istiyor. Zora girerim diye vermiyor. Ver kardeşim teminatı biziz. Biz teminat vermek için karşılık ayırmamız lazım. 25 milyar TL. Diğer kalemlerle de bütçe içindeki kalemlerden kaydırılacak. Bunların yapılması için biz ilave borçlanma yapmayacağız. Onu yaparsan kıymeti yok ki. İlave borçlanma yapmadan karşılık ayırma bu işin püf noktasıdır. Diğerleri için de 3 yıl boyunca 15-16 milyarlık bir kaynak oluşturuyoruz. 3 yıllık 17,5 milyarlık.
Şunu bilmek lazım. Bankalarda 1 trilyon üzerinde kredi var da bu olası dalgalanmalardan olumsuz etkilenmeler olabilir diye biz devlet olarak 250 milyon liralık rezerviniz var diyoruz. Sorunlu kredilere bakarsak bizim ayırdığımız miktarın altında yüzde 3,5. 40 milyar-50 milyar bir paradan bahsediyoruz. Biz diyoruz ki gelecek zamanda da en kötü senaryoya göre hareket ediyoruz. Piyasalardaki dalgalanmalar iniş trendindeydi. Bu ufak tefek iniş çıkışlar küresel şartlardan dolayı olabiliyor. Bunlar geçici şeyler bizim tedbirlerimiz orta ve uzun vadeli. Merkez Bakamızın da eli kolu bağlı değil. Bu bizim Hükümetimizin aldığı tedbirler. Vergi olarak vatandaşa yansıması söz konusu değil. Vergi artışı yok. Vergi artışı olsa ne konuşacağız. Bir elle ver, iki elle geri al. Bizim amacımız bir sıkıntıyı gidermek. Biz veren taraf olacağız. Onlar işlerini düzeltecek zaten sonra vergilerini verecek. Harcamaları tabii kısacağız. Bu konudaki kararlılığımız, yeni bina istihdam almayacağız. Bunların önüne geçeceğiz. Bunların detayları üzerine çalışıyorlar.
Bir kere şu anda kamunun ihtiyaçları bize geliyor. Başbakanlığa geliyor. Yeni araç, bina, personel alımı. Merkezden koordine ediliyor. Öğretmen ve güvenlik görevlileri onlarla ilgili, polis jandarma korucu bunlarla ilgili belirlediğimiz bir şey var. (Naci Ağbal: 5 bin sayısını belirledik ama tamamen 60 bin personel. En çok yargı ve güvenlik personeli söz konusu.) Eldeki personelin ihtiyaç fazlalarını ihtiyaç olunan yerlere kaydıracağız.
İmalat sektörü, gerçek sektör dediğimiz KOBİ'ler de desteklenecek. Yurt dışındaki tasarrufları buraya çekme yönünde bunu tabii böyle bir çağrı var. Varlık barışı var mesela. En güzel sonucu bu. Dışarıda paranız varsa, zaten bazı ülkeler üzerine yatmak için her türlü numarayı çekiyorlar. Vatandaşlarımız gelsin emin ellerde parayı vergi de yok yatırsınlar. Elde ettileri kaynakları memleketimizde Türkiye'nin büyümesine işe aşa dönüşsün. Bu çağrıdır. Zorlayacak bir durum yok. Aynı döviz çağrısı gibi. İnşallah bunun da vatandaşlarımız arasında olumlu yankı bulacağını düşünüyoruz. Ne varsa getirin sıkıntımız var demek değil. Vatandaşımızın buradaki duyarlılığıdır. Vatandaş ne zaman ihtiyaç olduğunda durumdan en önce vazife çıkaran kesim oluyor. 15 Temmuz'da meydanlara indi. Ekonomide yine meydanlara iniyor. Bizler onların bir ferdiyiz. Allah razı olsun, iyi ki böyle aziz bir millet var.
Mehmet Şimşek: En önemli bileşeni reel sektörün krediye erişim desteği. Takibe düşen alacak oranı son derece düşük yüzde 7 ile sınırladık. Birkaç yıl içinde yılbaşına düşecek maliyet 4-4,5 milyar olur belki daha az olur. Teorik maksimum bir şey 17,5 milyar lira. Maksimum büyük olan 3 yılda. Bankalar krediyi verecek biz kefil olacağız. Hazinenin üstleneceği üst limit toplam kredinin yüzde 7'sidir. Bir kredi garanti portfoy sistemi oluşturuyoruz. Aslında bütçe kalemleri arasında kaydırarak yıllık 4,5 milyar liralık kısmı yönetmemiz mümkün.) Bütçemizin yüzde 1'ini geçmeyen bir paradan bahsediyoruz. Binde biri. En kötü duruma göre hesap yapıyoruz. İlla batacak değil, diyelim oldu. Tedbirimiz olmalı.