Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın 13 Aralık’taki “2020’ye girmeden tek haneli faizleri kamu bankalarımız piyasalarımızda başlatıyor” müjdesi iş dünyasını umutlandırdı. Ancak geçen süreye rağmen kamu bankalarının harekete geçmemesi dikkat çekti.
Merkez Bankası’nın faizleri yüzde 24'ten yüzde 12'ye düşürmesi piyasaları bir miktar hareketlendirse de bankaların kredi faizlerini düşürmede geç davranması dikkat çekiyor. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın kamu bankalarının ticari kredi faizlerini tek haneye indireceği açıklamasıyla umutlanan iş dünyası; bu olumlu adımın biran önce atılmasını ve bunun kamu bankalarıyla sınırlı kalmamasını istiyor.
KAMU BANKALARIYLA SINIRLI OLURSA YETERSİZ KALIR
Kamu bankalarının işletmelerin kredibilitesine göre finansman maliyetlerini yüzde 9 ila 11,5 arasına çekmesi halinde iç pazarın iyice hareketleneceği bunun da özel bankalara örnek olacağını belirtiliyor.
Uzmanlara göre, yeni yatırım olanakları ve güçlü büyüme trendi için özel bankaların da kredilerin yıllık maliyetlerini tek haneye indirmesi önemli. İş dünyası kamu ve özel bankaların bir arada hareket ederek finansman maliyetlerinde kredilerin tek haneye indirmesi talep ediliyor.
PİYASANIN ÖNÜNÜ AÇMAK LAZIM
Bakan Albayrak, geçtiğimiz hafta kamu bankalarının 2020’ye girmeden tek haneli faizleri başlatacağını bildirdi. Albayrak'ın “Kamu bankaları ile görüştük. Hesaplarını yapıyorlar. Kamu bankaları, kamu bilinci ile hareket ediyorsa o zaman bu iyileşmeleri hemen piyasaya yansıtması lazım. Bir gün bile geciktirmek yok” şeklindeki açıklaması iş dünyasını umutlandırdı. Albayrak, Kayseri’de iş adamlarıyla bir araya geldiği toplantıda 2019’un sonuna geldiklerinde güncel verilerin, öncü göstergelerin, ekonomideki normalleşmenin güçlü bir şekilde devam ettiğini ve artık değişim için zamanın geldiğinin ipuçlarını 2020 yılı ile verdiğini aktardı.
KUR-FAİZ VE ENFLASYON ÜÇGENİNİN İLACI
Bakan Albayrak, işletmeler için finansman maliyetinin önemine dikkat çektiği konuşmasında, “Daha bir yıl önce Türkiye’nin kur, faiz, enflasyon şeytan üçgenine, buraya sıkışıp kalacağını ve bu manada Türkiye’nin bu sarmaldan çıkamayacağını söyleyenler büyük bir hayal kırıklığına uğradılar. Enflasyonda kaydettiğimiz iyileşme ile yüzde 24’lerden başlayan, tam bir yıl önce, TÜFE’de yüzde 24-25, ÜFE’de yüzde 45’ler, eylül, ekim aylarında bunları gördük. Bir yıl geçti, eylül, ekim, kasım itibarıyla yüzde 9’lara, 10’lara geldik ve yıl sonu inşallah yüzde 12 seviyesinin altında kapayacağımız ve tüm bu çerçevede önümüzdeki yıldan itibaren tek haneli enflasyonu kalıcı hale getirip, vatandaşımızın, yöneticimizin gündeminden tekrar çift haneli yüksek enflasyonları çıkaracağımız bir döneme giriyoruz” değerlendirmesini yaptı.
İHRACAT SEFERBERLİĞİNE GÜÇLÜ DESTEK
- İş dünyası temsilcileri de Bakan Berat Albayrak’ın işaret ettiği kur-faiz ve enflasyon şeytan üçgenine kapılmadan yola devam etmek için ticarî kredi maliyetlerinin tek haneye inmesinin daha güçlü büyümeyi sağlayacağı görüşünü paylaşıyor. Yeni yatırım alanları ve olan ihracat seferberliğinin 2020’de de artarak devam edebilmesi için kamu bankalarının sağladığı ticari kredilerdeki indirimin yeterli olmayacağı, sürece özel bankaların da dahil olması gerektiğini ifade ediyor.
Üretim ve yatırım için şart
- Kamu bankalarının bugünler için var olduğunu ve bir dönem "Kamu bankalarının hepsini özelleştirelim" denildiğini anımsatan Albayrak, "Cumhurbaşkanımız karşı çıkmıştı. İyi ki de karşı çıkmış. Son 3-5 yılda yaşanan süreçte kamu bankalarının piyasa yapıcı, yerli ekonominin, reel sektörün yanında duran pozisyonu olmasaydı belki çok daha ağır sıkıntılı süreçlerden geçerdik" dedi. Berat Albayrak’ın işaret ettiği gibi Merkez Bankası’nın güçlü faiz indirimi sonrasında piyasaların ve yatırımcının önü açılmış oldu. Kamu bankalarının öncü rol üstlenmesine karşılık özel bankaların bu seferberliğe destek olmaması yüzünden ticari kredilerde birçok sektörün umut ettiği iyileşme, güçlü büyüme ve üretim artışı süreci yetersiz kalabilir.