İTO Başkanı Şekib Avdagiç, bankaları 5 konuda hızla karar vermeye çağırdı: 1. ‘Finansal denetim kuruluşları’ hemen açıklanmalı. 2. Finansal yeniden yapılandırma kriterleri belirlenmeli. 3. Şartları uymayan şirketler için alternatif üretilmeli. 4. Vergi ve SGK borçları yeniden yapılandırılmalı. 5. Batağı önleyecek bir sistem geliştirilmeli.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, 19 Temmuz 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğ kapsamında firmaların bankalara olan borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin 5 önemli çağrıda bulundu. Temmuz ayında resmileşen düzenleme ile ortaya konulan ‘Yeni İstanbul Yaklaşımı’nın içeriğini makul bulduklarını belirten Avdagiç, ancak acilen cevabı verilmesi gereken sorular olduğunu ifade etti. Dubai’de sorularımızı cevaplandıran Avdagiç, İTO olarak “Finansal Restorasyon Planı’ olarak adlandırdıkları düzenlemeyle ilgili devletin yetkin kurumlara daha fazla güveniyor olması gerektiğini söyledi.
SADECE AĞIR ABİLERE YETKİ VERMEK OLMAZ
Avdagiç, “Sadece dünyada bilinen belli başlı denetim kuruluşlarına görev verirsek bu verimli olmaz. Türkiye’de yerli kurumlara da burada alan açmamız lazım. Nasıl ki Turquality’de Türk firmalarını değerlendirme açısından sadece bu ağır ağabeylere yetki verildiyse Türk firmalarına yetki verilmemişse aynı durumun burada tekrar etmemesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Ama genel yaklaşım itibariyle bu üçlü yapının makul ve yönetilebilir olduğunu düşünüyorum” dedi.
KAPSAMA GİRECEK RAKAM ÖNEMLİ
Düzenlemenin kapsamına girebilecek kredilerin büyüklüklerinin net olarak bilinmesinde fayda olduğunu dile getiren İTO Başkanı Avdagiç, “Bu konuyu iş dünyası olarak oldukça önemsiyoruz. Bize gelen bilgilere göre; takibe düşmüş krediler 124 milyar lira mertebesinde. İkinci gruptaki rakam spekülatif olmasın diye müsaadenizle rakam zikretmek istemiyorum. Ama takibe düşmüş rakamın üzerinde olduğunu biliyoruz” diye konuştu. Avdagiç, sürecin iyi yönetilmesinin önemine dikkat çekti.
- 5 KONU AÇIKLIĞA KAVUŞTURULMALI
- İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, firmaların bankalara olan borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin şu 5 çağrıda bulundu:
- Bir:Finansal yeniden yapılandırma kapsamına alınacak borçluların, mali durumunun tespiti ve finansal yeniden yapılandırmanın uygulanabilirliğine ilişkin değerlendirmeyi yapacak ‘finansal denetim kuruluşlarının’ seçimine ilişkin kriterleri, BDDK’nın hızlıca ortaya koyması önemli.
- İki:Yapılacak başvurular hangi kriterler doğrultusunda sıraya konulacak. Bu önceliği, sıralamayı kim, neye göre belirleyecek?
- ÇOK KÖTÜLERİ TELEF EDELİM
- Üç:Elbette yeniden yapılandırmaya uygun olamayan firmalar da olabilir. Bu firmalar için alternatif bir süreç ortaya konulacak mı? Yapılandırmaya muhatap olamayacak kadar kötü olan firmaları telef etmemeliyiz. Bunlar milli servet. Yeni bir reçete oluşturup yeni bir kültürle bu işletmelerin iş dünyasında çalışmaya devam etmesini sağlamamız lazım.
- KAMU BORÇLARI DA YAPILANDIRILMALI
- Dört:Borç yapılandırma kapsamındaki firmaların kamu borçlarının da vergi ve SGK borçları gibi yeniden yapılandırılması gerçekten çok önemli. Yoksa bir ayağı gerçekten eksik kalacaktır. İş dünyası gözüyle baktığınız zaman bankalar Basel kriterleri diye uçuyoruz kaçıyoruz ama Basel’e baktığınız zaman teminat diye bir şey hemen hemen yok. Tamamen bilanço, proje iş planınız üzerinden sizi değerlendiriyorlar.
- PİYASANIN ÜSTÜNDEN SİLİNDİR GİBİ GEÇTİ
- Zaten sıkıntılı bir süreçti. 2018 Temmuzundan itibaren bankalar kendi açılarından baktıkları zaman teminata konu olan değerlerin değeri düştü senin borcun arttı. Burada ters bir hareket oluştu. Dolayısıyla “ya kredini kapat, ya teminatını artır” baskısı piyasanın üzerinden silindir gibi geçti. Burada sadece teminat esaslı bir yapının hızlıca bankacılık sisteminin dışına çıkarılması gerekiyor. Kamu ile ilgili olası borç yapılanması; bankalar bütün varlıkların üzerine çöktüğü ve şirketlerin kıpırdama imkanı kalmadığı için yapılmalı.
- BANKALARIN MEVCUT SİSTEMİ DEĞİŞMELİ
- Beş:Bankların mevcut sistemlerini değiştirmeden yapılacak yeniden yapılandırma, bankaların yeni kredi verme imkanını sınırlayacaktır. Bu da tabii düzgün çalışan ve kredi ihtiyacı olan firmalar için sıkıntılı bir durum. Yani bu yeniden yapılandırma bankaların sağlıklı müşterilerine vereceği kredi paketini olumsuz etkilememeli. Buna bir çözüm bulunmalı. Yoksa bu, bir tarafı toparlarken diğer sağlıklı giden tarafa ciddi sıkıntılar doğuracaktır. Burada ne yapılabilir? 2001’de de bu kısmen yapıldı biliyorsunuz, bankalara yeniden yapılandırılan kredilerin belli bir yüzdesi kadar özel tertip kamu kağıdı verilebilir. 2001’de böyle bir çalışma yapıldı. Biz aözel bir çalışma yaptık, bu kağıtların çok önemli bir kısmı ödendi. Devletin de tırnak içinde bundan bir “batağı” olmadı.
REEL SEKTÖR İÇİN HAYATİ BİR KONU
Hem hükümetin hem de bankaların burada alacağı inisiyatifin gerçekten reel sektör için hayati bir konu olduğuna işaret eden Avdagç, “Bu düzenlemenin özel sektörün bilançolarını güçlendirmesi için 5 konunun hızla açıklığa kavuşmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Makul seviye bizi kesmiyor
Rotatif faizlerin yüzde 14’e düşürülmesinin önemli olduğunu vurgulayan İTO Başkanı Avdagiç, “Bu tüccar için makul bir seviye mi?” sorusuna şu cevabı verdi: Türkiye’de makul seviye, amiyane tabiriyle ‘bizi kesmiyor’. Türkiye’de finansman maliyetinin, yatırım yapılabilir bir seviyeye gelmesi lazım. Hala bu oran yatırım için cazip oranlar değil" diye konuştu.
Faizde kamu yine öncü oldu
Avdagiç, “Bankalar elini taşın altına koymadı eleştirisi” ile ilgili şunları söyledi: “Özel bankaları da tu kaka etmeyelim ama şunun altına çiziyorum. 2018 Temmuz’dan bu yana iyi ki kamu bankalarımız var. Kamu bankaları daha hızlı reaksiyon gösteriyor. Özel sektörün de burada en azından bu seviyede takılmayıp hızlıca kamunun ortaya koyduğu rakamlara yaklaşacağını ümit ediyorum."
Sanatçı fazla ücret istiyor
Şekib Avdagiç, yurt dışındaki fuarlarda Türkiye’nin farkındalığını artırmak için bazı sanatçılarla katılım için görüşmeler yaptıklarını ancak yüksek ücret talepleri nedeniyle bundan vazgeçtiklerini de anlattı. Avdagiç, şunları kaydetti: “Böyle bir fuarın maliyeti 1.1 milyon dolar. İki sanatçıyı getirmenin maliyeti ise 200 bin dolar. Bunu vermeyi göze alamıyoruz.”