Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, madencilik gibi katma değeri yüksek ve emek yoğun bir alanla ilgili yayılan yanlış bilgilerin, geçimini bu sektörden sağlayan 100 binden fazla insanın emeğini değersizleştirdiği kaydedildi.
Açıklamada, halk arasında madenlerin aranması ve çıkarılması süreçlerinde siyanür kullanıldığına dair yanlış bir kanının olduğuna işaret edilerek, altın dahil madenlerin aranması ve çıkarılması süreçlerinde doğal ortamda siyanür ya da türevi bir madde kullanılmadığı, çıkarılan kayanın içindeki altının metal olarak ayrıştırılması aşamasında ise ulusal ve uluslararası kriterlere göre kapalı tesislerde üretim yapıldığı belirtildi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığından Çevresel Etki Değerlendirmesi İzni, Tarım ve Orman Bakanlığından Orman İzni ve yerel yönetimlerden Gayrisıhhi Müessese İzni almadan madencilik işletme faaliyetlerine izin verilmediği bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
Açıklamada, Çanakkale’deki altın araması bölgesinin Kaz Dağları’nda olmadığı vurgulanarak, "Maden bölgesi Kaz Dağları’nda değil, Kaz Dağları’na yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Kirazlı Balaban Tepesi’ndedir. Orman izin sınırları dışında herhangi bir faaliyet söz konusu değildir. Ayrıca maden araması için ağaç kesimi tamamlanan alanlarda, madencilik faaliyetinden sonra sahanın rehabilitasyonunda kullanılmak üzere üst toprak sıyırma ve depolama işlemlerine başlandı." ifadeleri kullanıldı.