Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan "Dünya Ticaret Örgütü’nde demir çelik sektörüyle ilgili oldukça yoğun çalışmalarımız var. ABD yüzde 15 ek vergi koymuştu, yüzde 25 artı yüzde 25'ten önce. İlk davamızı dün kazandık. Hayırlı uğurlu olsun" dedi.
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, ABD’nin petrol borularının sübvanse edildiği iddiasıyla Türk çelik ürünlerine uyguladığı yüzde 15 telafi edici vergiye ilişkin, Türkiye’nin Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Paneli’nde açtığı davayı dün kazandığını açıkladı.
Pekcan, Esma Sultan Yalısı’nda düzenlenen Değer Zirvesi ve Türkiye’ye Değer Katan Firmalar Ödül Töreni programına katıldı.
Pekcan burada, Tosyalı Holding İcra Kurulu Başkanı Şerif Tosyalı’ya ödülünü verirken demir-çelikte yaşanan gelişmelerle ilgili bir açıklama yaptı.
Dünya Ticaret Örgütü’nde demir-çelik sektörüyle ilgili yoğun çalışmaları bulunduğunu belirten Pekcan, “(ABD’nin petrol borularının sübvanse edildiği iddiasıyla çelik ürünlerine uyguladığı yüzde 15 telafi edici vergi) “Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Paneli’nde açılan davayı Türkiye dün kazandı, hayırlı uğurlu olsun” dedi.
Pekcan, “Daha önce Fas’a karşı yine demir-çelikle alakalı bir davamız vardı onu da kazanmıştık. Profesyonel bir ekibimiz var. Harika işler yapmaya devam edeceğiz” diye devam etti.
Zirvenin ana teması olan “Değer” kavramının derin manasını anlamanın yolunun her şeyden önce insanın değerini anlamaktan geçtiğini ifade eden Selçuk, “Geçtiğimiz gün Şeb-i Arus’un yıldönümünü hep birlikte idrak ettik. Mevlana Celalettin-i Rumi, ‘kişinin değeri nedir?’ sualine, şu hikmet dolu cevabı veriyor: ‘insanın değeri aradığı şeydir.’ İşte bu hakikatten yola çıkarak bizler de ifa ettiğimiz her görevde en ideali, en mükemmeli arıyor, hedefliyoruz.” diye konuştu.
Türkiye’de ekonomiden istihdama, sanattan spora, turizmden sosyal politikalara kadar her alanda bu arayışın yansımalarına tanık olduklarını ifade eden Selçuk, Türkiye’yi tüm mecralarda en iyi şekilde temsil eden markalarla ve Türk bayrağını gittiği her yerde şeref madalyası gibi taşıyan yetenekli Türklerle gururlandıklarını söyledi.
“Kadim unsurları üretimlerine yansıtarak farklı coğrafyalara ulaşmasına vesile oluyorlar”
Selçuk, hükümetin insanı odağa alan vizyonu sayesinde hemen her alanda istikrarlı bir gelişim süreci yaşandığını ifade ederek, şöyle konuştu:
“Hiç kuşkusuz yerli ve milli endüstri hamlesi bu sürecin en önemli unsurlarından biri oldu. Bugün savunma sanayisinden, gıdaya varıncaya dek birçok alanda yerli ve milli üretime sahibiz. Hem ülkemizin ekonomisine katkı sağlıyorlar hem de bizi biz yapan kadim unsurları üretimlerine yansıtarak farklı coğrafyalara ulaşmasına vesile oluyorlar.”
“Marifet iltifata tâbidir, müşterisiz meta zayidir”
Türkiye’nin atlattığı onca badireye rağmen büyümesini sürdürdüğünü ifade eden Selçuk, “Bizler, zirvenin isminde de zikredildiği gibi Türkiye’yi daha değerli kılacak, niteliğine daha nitelik katacak faydalı her işin destekçisi olduk, olmaya devam ediyoruz. Eskimeyen eskilerimizin de en makul biçimde ifade ettiği; ‘Marifet iltifata tâbidir, müşterisiz meta zayidir.’ Bugün, dünyadaki bütün ülkelere üretimleri ve eserleri ile birlikte, eşsiz kültürümüzü ve değerlerimizi de taşıyan markaları, kurumları ve isimleri konuşuyor olmamız da işte tam olarak bu güzel deyişin bir tezahürü niteliğinde.” değerlendirmesini yaptı.
“Türkiye’yi marka yapan Recep Tayyip Erdoğan”
Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati ise, marka oluşturmanın ekonomi için hayati önem taşıdığına dikkati çekti. Katma değerli markaların Türkiye’nin geleceğini refah içinde yaşamasını sağlayacağını söyleyen Nebati, şöyle konuştu:
“Dünyayı yöneten, dünyada her türlü bir paylaşımı haklı bir şekilde gerçekleştirecek olan değerli firmalarımız, değerli yöneticilerimiz var. Onlar marka üretmek için uzun ama zahmetli bir yola çıkıp belli bir noktaya geldiler ve bu geldikleri nokta Türkiye’nin geldiği nokta. Hiçbir şey tek başına bir anlam ifade etmez. Bütüncül bir bakış açısıyla baktığınızda önce ürettiğiniz değerler, onun yanında ürettiğiniz firmalar ve markalar fakat çok daha önemlisi bu ürettiğiniz markaların sahip olduğu coğrafyanın da bir marka haline gelmesi.
İşte bunu hak eden Türkiye, dünyanın önemli ülkelerinden bir tanesi. Türkiye’yi marka yapan da çok önemli bir ismimiz var, Recep Tayyip Erdoğan…” Başarı için heyecana gereksinim duyulduğunu anlatan Nebati, Türk girişimcilerin heyecanının başarı için öncü göstergeler olduğuna işaret etti.
Açılış konuşmalarının ardından Türkiye'ye değer katan iş insanlarına ve başta Avrupa şampiyonu paralimpik yüzücü Sümeyye Boyacı olmak üzere önemli isimlere ödülleri takdim edildi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın çelik ithalatına yüzde 25, alüminyum ithalatına ise yüzde 10 ek gümrük vergisi getirileceği açıklaması ve 'Ticaret savaşları iyidir; kolay kazanılır' sözleri gözleri ABD’ye mamul ihraç eden ülkelere çevirdi.