Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Atatürk Havalimanı'nda Hakan Çelik ile Hafta Sonu programına konuk oldu.
"Çok teşekkür ediyorum, aslında Millet Bahçemizin küçüğüne hoş geldiniz diyorum. Tüm dünyada pandemiyle birlikte bozulan bir tedarik zinciri var. Üretimde, gıdada, hammaddede... Dünyanın en gelişmiş ülkeleri dahi tarihinde yaşamadıkları enflasyon oranlarını yaşıyorlar. Bir enerji krizi söz konusu. Tüm bunların tedarik zincirini bozduğunu görüyoruz. Her türlü desteği aslında vatandaşımıza gösterdik. Bundan sonra da aynı anlayışla çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Biz sahada milletimizin bu noktadaki sorunlarını dinleyen bir iktidarız. Bizim farkımız bu. Konuttaki artış, gerçekten enflasyonun üzerinde oldu dediklerinde hemen 1 hafta içinde Sayın Cumhurbaşkanımız talimatları veriyor ve çalışmalar yürütülüyor.
Konut ihtiyacı olan vatandaşlarımız için yeni bir paket açıklandı. Bu çalışmayı biz yine sürdürüyoruz. Vatandaşlarımızın konut alabilmelerine imkan sağlayacak çalışmaları birlikte yürütüyoruz. Girdide, hammaddede, geliştiricilere destek olabilecek çalışmaları yapıyoruz. Son 20 yılda Sayın Cumhurbaşkanımız vatandaşlarımız ev sahibi olsun diye bir çalışma başlattılar. 2002 yılından bugüne 1 milyon 137 bin konut üretmişiz ve üretmeye de devam ediyoruz. İnşallah ağustos ayında da sanayi tesisleri kuracağız. Orta ölçekli işletmeci kardeşlerimiz illerde gelen talebe göre belirlediğimiz alanlarda sanayi sitesi kuracağız. Kura yöntemiyle çok az peşinatlarla 15-20 yıllık vadelerle olacak. İlk kez bu programda söylüyorum, ağustos ayında Sayın Cumhurbaşkanımız bu projeyi vatandaşlarımıza sunacaklar.
Ankara'da Gölbaşı'nda çıkacağız. Gölü tamamen temizledik, yürüyüş yollarımız var. Bir millet bahçesi de orada yapıyoruz. Konutlarımızı zaten her ilde yapacağız, ciddi bir rakam da açıklayacağız. Kiranın da altında taksitle ev sahibi yapacağız. Temel şart evi olmayan ve şehit ailelerimize destek olabilmek... Bu arsaları konut yapmak için satışa çıkaracağız. Dikey yapı olmayacak. İstanbul'da da Çatalca tarafında olsun, Tuzla taraflarında olsun alanlarımız var. Orada da güzel bir sosyal konut projesi yapacağız.
Türkiye'de alt gelir grubuna da, orta gelir grubuna da hitap eden konutlarımız var. Bugün evinizin kira değeri, rayiç değerinin 20 yıllık değeri olabilir maksimum. Kanun bunu tarif ediyor. Kiracınıza açıklanan yıllık TÜFE ortalamasının üzerinde zam yapamazsınız. Bir de güncelleme konusuna gelirsek, her yıl TÜFE ortalamasının dışında bir güncelleme yapamazsınız. 5 yılda bir de sizin kira bedeliniz düşük kaldıysa ev sahibi vatandaş bu sözleşmesini yenileyebilir. Bu duruma uymayan kira sözleşmeleri aslında kanuna uymayan, bazı fırsatçılar var. Bu kanuna uymuyor, net. Kiracılarımız bu durumu mahkemelere taşıyabilirler. Böyle bir durum söz konusuysa bize de bildirsinler. Bizler bunun takibini yapıyoruz. Her türlü hukuki süreci başlatırız. Kanun ortada. Biz istiyoruz ki vatandaşımız bu noktada, destek olalım, çözüm bulmak adına 4 bakanlık bir çalışma yürütüyoruz. Aslında işin özeti ev sahibini de huzursuz etmeyecek, kiracımızı da mutlu edecek TÜFE rakamlarının altında bir düzenlemeyi çalışıyoruz. 10-15 gün içinde de Sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacaktır. Bu çalışmayı yapıp vatandaşımıza destek olmaya devam edeceğiz.
Kamu müteahhitleriyle ilgili 2 düzenleme yaptık. 1 ay önce tasfiye ve ilave fiyat farkı verilmesine ilişkin bir düzenleme yapıldı. Hem ilave süre uzatımı hem de ilave fiyat farkı alabiliyorlar. Biz yakın süreci takip ediyoruz. Biz hiçbir girişimcimizin mağdur olmasını istemeyiz. Sürece ilişkin farklı bir durum söz konusu olursa desteklerimiz devam eder.
Atık ithalatı ülkemizde çevre kanununa göre yapılır. Atık ithalatı yapacak firmalar bakanlığımıza başvurur ve çevre konunu çerçevesinde doğaya zarar vermeyecek şekilde bu kurumlara akreditasyon verilir. Sürekli kontrol edilen bir alandır. Çevre kanununa uymayan, bu noktada açıkçası çevreye zarar verecek hiçbir ithalatı getiremez. Buradaki amaç nedir; iklim değişiyor diyoruz. Dünyaya hepimiz sahip çıkmamız gerekir diyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız yarın 2053 vizyonumuzu açıklayacak, hedefleri belirleyecek. Yeşil kalkınma diyoruz, döngüsel ekonomi diyoruz. Bu ağaçlarımızı, metalleri, demiri, her şeyi yeniden dönüştürmek zorundayız. Bu noktada biz son yıllarda giderek gelişen bir altyapıya sahibiz. Karışık atık getiremezsiniz. 2021'de 12 milyon 700 bin ton metal gelmiş. Müteahhitler malzemeler konusunda sıkıntı çekiyor diyorsunuz. Bu maddeler eritilmiş ve yeniden kullanılmış. Geri dönüşümü olmayan bir şey gelemez, yasak. Geri dönüştürülebilenler getiriliyor ki buna bir sınır koyduk. 685 bin ton plastik gelmiş. Bu plastikler bahçe sulamalarında kullandığımız dönüştürülmüş plastikler.
Biz projeye başlamada önce gölün kıyısına kadar araçların park ettiği görüntüleri de gösterdik. Kıyıdaki çöpleri, barakaları gösterdik. Sizler, Sayın Emine Erdoğan hanımefendi bizim sevincimize ortak oldunuz. Gelinen süreçte biz projenin büyük bir kısmını tamamladık. Salda Gölü'nün kıyısına artık araçlar gelmiyor. 2 kilometre ileride araçlarını park ediyor vatandaşlarımız. NASA'daki görüntülere benzeyen kumsalımızı, gölümüzü koruyoruz. Daha öncesinde atık su bırakılıyordu. Beyaz adalar kısmına girmeyi yasakladık. Halk plajı olan kısımda da tamamen ahşap, oradaki yerel halkımızın, vatandaşlarımız için yer yaptık. Ürünlerini vatandaşlarımıza satıyorlar, biz bu projeyi yapmaktan çok mutluyuz. 85 milyon vatandaşımıza sesleniyorum; gitsinler Salda Gölü'nü görsünler. Biz 44 kilometre göl yüzeyi vardı, Sayın Cumhurbaşkanımızın kararıyla 7 kat artırdık.
Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi bu projeyi himayeleri altına aldılar. Sıfır atık anlayışının yaygınlaşmasını sağlıyoruz. Çok önemli bir proje ama maalesef bunu söylemek istiyorum; akla, hayale, hukuka, insanlığa sığmayacak ithamlarla da karşı karşıya kalıyor. Sahte gündemlerle bizim dünyada ödül almış projemize ilişkin iftiralarla, söylemlerle... Biz depozito sistemini hayata geçiriyoruz. Çevre ve doğa temizliğini yapabilmek, süreçleri takip edebilmek için çevre ajansımızı kurduk. Çevre ajansı yönetmeliklerle kurulan sanki Emine Erdoğan hanımefendinin şirketiymiş gibi bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Bir insan hakkı var burada. TBMM onayıyla kurulmuş, kanunla oluşturulmuş, çevreye ilişkin yapacakları net bir şekilde belirlenmiş...
Atatürk Havalimanı'nda 2 pist var biri kuzey, güney yönündeki diğeri de doğu-batı yönündeki pist. Kuzey-güney yönündeki piste biz bir millet bahçesi yapıyoruz. 1 pist kalacak, afet dönemlerinde hizmet verecek. Atatürk Havalimanı kapanmıyor, hizmet vermeye devam edecek.
Terminallerin hepsi kalacak. Terminal binası olarak kalmayacak, bu çerçevede mimarlarımızla bu binaları restore ederek içindeki düzenlemeleri yaparak fuar alanına çevireceğiz, müzeler yapacağız. Robotik alanlar oluşturacağız. Burada kullanabilecek ne varsa bu projeyi projelendirdik. Hangarlar da kalacak. Burada kullanabilecek her türlü değer kullanılarak, konut imarına açılmadan, gökdelenler olmayacak."