Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, yakın zamanda Türkiye’nin et ithal etmeyeceğini, kendisine yeteceğini söyledi.
Türkiye’de Tarım Politikaları ve Ülke Ekonomisine Katkıları Uluslararası Sempozyumu değerlendirme oturumuyla sona erdi.
Başbakanlık Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı ve Harran Üniversitesi iş birliğiyle 12-14 Nisan 2018 tarihlerinde Şanlıurfa’da Türkiye’de Tarım Politikaları ve Ülke Ekonomisine Katkıları Uluslararası Sempozyumu gerçekleştirildi. Sempozyuma katılan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, milli ekonominin temelinin ziraat olduğuna değinerek, tarımı stratejik ve iktisadî bir sektör haline getirdiklerini ve çiftçiyi de bu stratejinin tam merkezine alarak projeler belirlediklerini söyledi.
81 milyonluk ülke nüfusumuzun yanında ağırlanan misafirlerle de nüfusun 90 milyona ulaştığını belirten Fakıbaba, zaman zaman gündeme gelen et ithalatıyla ilgili de önemli açıklamalarda bulundu. “Türkiye et ithal etmeyecek ve kendine yetecek” diyen Fakıbaba, şu an et ihraç eden ülkelere bakıldığında 15 yıl öncesine kadar bizim gibi et ithalatçısı olduklarını; onlar başardılarsa bunu bizim de başarabileceğimizi kaydetti.
250 bin damızlık projesi ile hayvansal ürünler ithalatını yakın zamanda bitireceklerini söyleyen Fakıbaba, ilk olarak 26 Nisan’da Şanlıurfa’dan başlatacakları 300 damızlık koyun projesi ile orta ve uzun vadede hayvan ithal eden değil ihraç eden ülke konumuna geleceğimizi söyledi.
Bakan Fakıbaba’nın teşrifinin ardından devam eden oturumlarda toplam 40 bildiri sunularak Türkiye’de tarım çeşitli yönleri ile bilimsel olarak tartışıldı.
Bildiri sunumlarının adından gerçekleşen değerlendirme ve kapanış oturumunda Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan, Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Turan Binici, Atatürk Araştırma Merkezi Başkan Yardımcısı Dr. Nihat Büyükbaş ve Harran Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Müjde Sakar değerlendirmelerde bulundu.
Beyhan yapmış olduğu değerlendirmede, sempozyuma konu olan tarım politikaları ve ülke ekonomisine katkılarının da Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı’nın inceleme ve araştırma alanı içerisine girdiğini belirterek, sulamadan tohum ıslahına pek çok hadise ile karşı karşıya olunduğunu dile getirdi. Sempozyumda sunulan 40 adet bildiriden 26’sının tarihle ilgili ve zamanımıza ulaşan bilgi ve belgeler ışığında toparlanıp tahlil edilen bildiriler olduğunu da sözlerine ekleyen Beyhan, geçmişi geleceğe taşımak açısından bunun önemli olduğunu vurguladı. Beyhan sözlerine şöyle devam etti: “Akademi dünyası bilgi üretir, yegane işi odur. Bilgi üretir, problemleri tespit eder, bu problemlere yönelik çözüm önerilerini geliştirir. Uygulayıcılar, devlet adamları, siyasetçiler de bu bilgiden yararlanırlar. Bu bilgiler üzerine siyasetlerini inşa ederler.”
Binici, tarım politikasının sadece statik bir politika olmadığını dinamik bir yapıya da sahip olduğunu belirtti. Tarım ekonomistleri açısından alışıldık olmayan bir sempozyum gerçekleştiğini belirten Binici, tarım ekonomistlerinin, bir tarım politikası uygulandığında bunun kimi ve hangi kesimleri etkilediğini, sürecin nasıl işlendiğini ve sonuçta bundan kimlerin faydalanacağını göz önünde bulundurduklarını fakat gerçekleşen bu sempozyumla birlikte tarım politikalarına tarihsel açıdan bakıldığını ve bunun da farklı bir bakış açısı getirdiğini ifade etti.
Büyük ve bereketli bir ovaya ve en köklü ziraat fakültesine sahip ilimizde bu sempozyumun gerçekleştirmenin isabetliliğine değinerek sözlerine başlayan Dr. Nihat Büyükbaş, Atatürk Araştırma Merkezi olarak kurumsal anlamda ilk defa Şanlıurfa’da bir sempozyum gerçekleştirdiklerini belirtti. Büyükbaş, iş ve işlemlerimizde ve stratejilerimizde kullanmaya çalıştığımız bilgiyi başkaları ürettiği için yerel meselelerimize yerli bilgi arayışı içerisinde olduklarını sempozyumun bu alandaki bilgi üretimi açısından önemli olduğunu bildirdi. Türkiye’nin eğitim yoluyla pek çok şeyi başarmak üzere yola çıktığını söyleyen Büyükbaş, bugün bir dünya markası haline gelen Malatya kayısısının dönemin bir eğitim kurumunun ziraat dersleri vasıtasıyla yöreye geldiğini, eğer ziraat ve veterinerlik fakülteleri bu yönde çalışmalara öncülük edebilirlerse eğitimin amacına ulaşabileceğini de sözlerine ekledi.
Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Müjde Sakar, bildirilerini sunan değerli bilim insanlarından önemli bilgi ve değerlendirmeler aldıklarını ifade etti.
İleriye yönelik vizyon geliştirici sunumlar yapıldığını belirten Sakar, sempozyumda tarımın dünü ve bugünü ile tarımın ortaya çıkış noktası, uygulamaları, problemleri, siyasi, sosyal ve ekonomik hayattaki yeri, tarım politikalarının değişim nedenleri, tarım potansiyeli gibi önemli konulara değinildiğini belirtti.
Sempozyumda sunulan bildiriler 2018 yılı içerisinde kitaplaştırılıp e-yayın olarak Başkanlığın genel ağ sayfasından kamuoyunun istifadesine ücretsiz olarak sunulacak.
#Ahmet Eşref Fakıbaba
#ET
#Et ithlatı