Ulusal Süt Konseyi (USK) kararıyla 3,5 yıl aradan sonra çiğ süt alım fiyatlarına yapılan küçük bir zam, fırsatçıların büyük zamlar yapmasına neden oldu. 1 lira 30 kuruştan 1 lira 40 kuruşa çıkarılan çiğ süt alım fiyatı oransal olarak yüzde 7,7 arttı. 3,5 yıl aradan sonra yapılan bu artış, üreticinin beklentisini kısmi olarak karşılasa da memnuniyet derecesinden uzak bir zam oranı oldu. 10 kuruşluk artışı bahane eden fırsatçılar süt ve süt ürünlerine zam yağdırmaya başladı. Marketteki raf fiyatlarına farklı oranlarla yansıyan bu durum, tüketicinin tepki göstermesine neden oldu. Hem üreticiler hem de tüketici bu durumdan sektördeki sanayiciyi ve tedarik zincirindeki fırsatçıları sorumlu tutuyor.
Süt fiyatlarına yapılan 10 kuruşluk artışın ‘zam’ olmadığını belirten Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği (TSUMB) Başkanı Genel Başkanı Tevfik Keskin; sektörde yaşanan durumu şu şekilde özetledi: “2014 yılında şöyle bir sistem vardı; Ulusal Süt Konseyi’nde açıklanan referans fiyat üreticiye ödenen fiyattı. Sanayici bu rakama artı olarak soğutma primi adı altında üreticiye işçilik ve elektrik parası ödüyordu. Fakat daha sonra ülkede yaşanan karışıklar ve akabindeki bakan değişikliklerini fırsata çevirip bize bu rakamı ödemedi. O nedenle bir nevi süt fiyatları aşağı inmiş oldu.”
2014 yılında çiğ sütün litre fiyatının bir lira 30 kuruş olduğu bilgisini paylaşan Keskin, “Şuanda sütün litre fiyatı bir lira 400 lira. Yani ortalama 3,5 yılda 10 kuruş zam gelmiş oluyor. Sanayici başta üreticiye kaybettirdi. Ama rakamlar aynı gözüktü” dedi. Üreticinin cebine giren paranın düşük olduğunu ifade eden Tevfik Keskin; “Fiyatlar önce düştü, 10 kuruşluk zamla yerine geldi. Sonrasında ise ‘süt fiyatları çok arttı’ yaygarası kopartıldı. Fiyatlar aslında hiç artmadı” eleştirisinde bulundu. Konuyla ilgili görüşlerini sorduğumuz Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) ise; açıklama yapmaktan kaçındı.
Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı Mustafa Altunbilek de; yaşanan zam oranın, sağımlık hayvan yetersizliği ve hammadde girdi fiyatları pahalılığından kaynaklandığını söyledi. Çiftçinin hayvanını kesmek zorunda kaldığına işaret eden Altunbilek; bu nedenle süt arzının yükseldiğini belirtti. Tüm bunların fiyatların yükselmesine neden olduğuna vurgu yapan Altunbilek; “Epey bir süredir süt ve süt ürünlerinde bir yükselme görüldü. Aşağı yukarı yüzde 10 civarında zam yaşandı. Şu an fiyatlarımız yüzde 10’luk zammı geçmedi. Yılbaşından sonra zamlar raflara yansıyabilir” diye konuştu. Altunbilek, uzun soluklu bir hayvancılık politikasıyla bunun önüne geçileceğini öngördüklerini kaydetti.
Hükümetin bu duruma el atmasını ve uygulanan serbest piyasa yerine yeni bir model oluşturulmasını isteyen Keskin, şu çağrıda bulundu: Tarım ve hayvancılık dünyada serbest piyasa ekonomisine bırakılmayacak kadar çok önemli bir alan. Bu alanı özel sektöre terk etmemiz gerekiyor. Devletin bu alana müdahil olmasını istediklerini anlatan Keskin, “Çünkü parası yüksek olanlar piyasayla istediği gibi oynuyorlar. Ucuza alıp pahalıya satıyorlar. Çok büyük paralar kazanabiliyorlar. Bu da üreticinin kaybetmesine neden oluyor. Yakında burada çalışacak insan bulamayacağız” dedi.