Türkiye'nin son dönemlerde Rusya, İran, İsrail gibi ülkelerle attığı adımların yanı sıra uzun süredir stratejik işbirliği geliştirdiği Azerbaycan gibi ülkelerden de enerji konusunda destek mesajları gelmeye devam ediyor. Azerbaycan Enerji Bakanı Yardımcısı Natig Abbasov, Türkiye'den geçen Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi (TANAP) hattının önemine değinerek, “TANAP, Avrupa'nın enerji güvenliği için son derece önemli bir proje” dedi.
Enerji dünyasına yön veren çok sayıda marka ismi ağırlayan organizasyona Azerbaycan Enerji Bakan Yardımcısı Natig Abbasov, IAEE'nin Türkiye'den seçilmiş ilk başkanı olan Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu ile çok sayıda özel davetli katıldı.
Bakan Yardımcısı Abbasov, açılış oturumunda yaptığı konuşmada Azerbaycan'ın onaylanmış 2,6 trilyon metreküp doğalgaz, 2 milyar ton petrol rezervi olduğuna vurgu yaparak, günlük yaklaşık 88 milyon metreküp doğalgaz ile 120 bin ton petrol ürettiklerini söyledi.
Petrol fiyatlarında yaşanan düşüşe rağmen Güney Gaz Koridoru, TANAP ve TAP gibi yüksek maliyetli projelerde en ufak bir sıkıntı yaşamadan yollarına devam ettiklerinin altını çizen Abbasov, gelecek dönemlerde de bu projelere ilişkin adımları hızlıca atacaklarını ifade etti.
Konuşmasında TANAP'a özel olarak değinen Azerbaycan Enerji Bakanı Yardımcısı, Avrupa'nın enerji güvenliği için TANAP'ın hayati önem taşıdığına vurgu yaparak, “Türkiye'den geçen 1850 kilometrelik TANAP özellikle Avrupa'nın enerji güvenliğinin temini açısından çok önemli proje" şeklinde konuştu.
IAEE Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu da Bakü'de enerji adına çok önemli bir organizasyona imza atmanın haklı gururunu yaşadıklarını belirterek, konferansta ele alınacak tüm konuların ekonomik bakış açısıyla değerlendirileceğinin altını çizdi.
Konferansla IAEE olarak bölgeye yönelik ilk çalışmayı gerçekleştirdiklerini söyleyen Prof. Dr. Kumbaroğlu, Hazar havzasındaki enerji konularıyla ilgili çalışmaların çok yetersiz olduğunu kaydetti.
IAEE Başkanı Kumbaroğlu, dünyanın en önemli uzmanlarıyla bölgenin enerji konularını tüm perspektifleriyle müzakere edeceklerini belirterek, şöyle devam etti:
“Türkiye'de de yaşanan son olaylar göz önünde bulundurulduğunda çok önemli tarihi bir dönemden geçtiğimizi görüyoruz. Enerjide dünya çapında değişen dinamikler söz konusu. Önümüzdeki 10-15 yıl sonraki enerji kaynaklarının rotaları bugünkü anlaşmalarla şekilleniyor. Enerji politikalarının ekonomi bazlı geliştirilmesi önem taşıyor. Biz de buna katkı vermek istiyoruz.”
Hazar Denizi'ni Basra'ya açma projesi, İran ve Rus petrol ve doğalgazını Çin ve Hindistan'a taşıyarak büyük bir enerji koridoru oluşturuyor. Proje ayrıca Rusya'yı ilk kez sıcak denizlere ve Pasifik Okyanusu'na indirerek büyük bir askeri üstünlük sağlamayı amaçlıyor. İran ve Rusya hattındaki hamle ise Hazar Denizi ile Basra Körfezi arasında 1300 kilometre uzunluğunda su kanalını 7 milyar dolara 2020 yılına kadar tamamlamak. Böylece Doğu Avrupa ve Moskova'dan Hindistan ticaretinin kalbi Mumbai arasında 40 gün süren kargo taşımacılığı, 14 güne inebilecek. Bu, Rusya ve İran ise Avrupa, Hindistan ve Çin gibi büyük ithalatçılar için yeni ticari yolu alternatifi olurken, Türkiye'nin Kanal İstanbul ve TANAP, Mısır'ın Süveyş ve İsrail'in Kızıldeniz koridoru projelerine rakip olabilecek.