Kurbağa avcılığını yarım asır önce başlatan Edirneli kurbağacılar, babadan oğula geçen meslekleri, eskisi kadar kazanç sağlamasa da her sabah “Ya nasip" diyerek ava çıkıyor. Mahallelerindeki kahvehanede sabahın erken saatinde toplanıp kurbağa toplayacakları rotayı belirleyen kurbağa avcıları, daha sonra gruplara ayrılarak ellerindeki kasık çizme ve sini büyüklüğündeki kurbağa yakalayacakları kepçeyle yola koyuluyor.
Sudaki akıntıdan sağa sola kaçan kurbağaların kepçenin içine girmesiyle, kurbağa avcılarının yüzündeki gülümseme daha da artıyor. Kepçeden alınan kurbağalar avcıların bellerine astıkları toplama çantalarında biriktiriliyor. Kepçedeki küçük kurbağalar ise yeniden suya salınıyor.
Edirne Kurbağa ve Salyangoz Toplayıcıları Yardımlaşma ve Kalkınma Derneği Başkanı Şafak Demircan, babasından öğrendiği avcılığı 22 yıldır sürdürdüğünü anlattı.
Derneğin başkan yardımcısı Ali Yalçın da kırk yıla yakındır kurbağa avcılığı yaptığını son yıllarda kurbağa sayısının azalmaya başladığını söyledi. Genelde çeltik tarlalarına yakın sulama kanallarında avcılık yaptıklarını anlatan Yalçın, çeltik tarlalarına atılan ilaçların kurbağanın sayısını her geçen gün düşürmeye başladığını söyledi.
Hem kurbağanın sayısının azalması hem de aracıların sık sık fiyatlarla oynaması nedeniyle kurbağa avcılarının zor günler geçirdiklerini ifade eden Yalçın, "Yirmi sene önce bir kişi 50-60 kilo kurbağa toplarken bu şimdiler 1 kiloya düştü. Yaz günleri kilogram fiyatını aracılar düşürdükçe düşürüyor, paralarını ödeyemediğimiz için taksiciler artık bizi getirmiyor, hatır gönül arkadaşlarımız arabalarına bindirirse ava çıkabiliyoruz. Bizim emeğimizin karşılığı bu mudur?" diye konuştu.
Kurbağa avcılarından Ejder Demircan da genelde Romanların yaptıkları kurbağa avcılığında mahallelerine bir kurbağa işleme atölyesi kurulmasını istedi. Kurbağayı kendilerinin işlemesi halinde hem kadınlara da istihdam olacağını hem de aracıları ortadan kaldıracağını belirten Demircan, şunları söyledi:
"Aldığımız para neye yetsin, bir ava çıkışımız yemesi içmesi, benzini, mazotu 150 lira. 5-6 kişilik gruplarla geliyoruz ava. Tuttuğumuz ne ki ne kazanalım. Edirneli zenginlerimiz mahallemize bir atölye kursun onlar da kazansın biz de kazanalım. Aracılar emeğimizi sömürüyor, sosyal güvencemiz olmadan, yıllarca suyun içinde genç yaşta hasta olup gidiyoruz."