İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonunun 2019'da geçerli olacak asgari ücreti belirleme kapsamındaki ilk toplantısı yapıldı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'un açılış konuşmasıyla başlayan ilk toplantıda, Türk-İş heyetinin başkanlığını Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, TİSK heyetinin başkanlığını ise Genel Sekreter Akansel Koç yaptı. Komisyon, ikinci toplantısını 13 Aralık günü yapacak.
Doğrudan 7 milyona yakın çalışanı ilgilendiren asgari ücret görüşmeleri, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ev sahipliğinde başladı.
Bakanlığın Reşat Moralı Salonu'ndaki toplantıda, işçi tarafını Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), işveren tarafını ise Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil etti.
İkinci toplantı 13 Aralık'ta yapılacak
- Komisyon, ikinci toplantısını 13 Aralık günü yapacak.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Bakanlığının Reşat Moralı Salonu'nda düzenlenen Asgari Ücret Tespit Komisyonunun 2019'da geçerli olacak asgari ücreti belirleme kapsamındaki ilk toplantısının açılış konuşmasını yaptı.
"Çalışma hayatının temel unsurlarından biri olan asgari ücretin tespiti konusunda tüm taraflar tekliflerini, görüş ve önerilerini açıkça sunma imkanı bulacak. Bugün masanın etrafından olan herkes aynı gemide yol aldığımızın bilincinde. İşçi olmadan iş verenin, iş veren olmadan işçinin var olması mümkün değil. Bu anlayışla sürdürülen üçlü diyalog mekanizması her zaman etkin bir şekilde işlemiştir ve işlemeye de devam edecek."
Ücretin en temel anlamıyla emeğin karşılığı olduğunu ifade eden Selçuk, "Asgari ücret çalışma hayatının ücret politikalarının da en alt sınırını ortaya koymakta. Bu yönüyle tüm çabamız, hepimizin ortak hedefi tüm sosyal tarafların görüşlerini ve taleplerini göz önünde bulundurarak işçi ve iş verenlerimizle birlikte sürdürülebilir kalkınmayı tesis edecek şekilde bu alt sınırı daha ideal bir noktaya getirebilmek" diye konuştu.
Selçuk, bu yıl içerisinde yaşanan spekülatif ataklarla ekonomiye dair olumsuz bir havanın oluşturulmaya çalışıldığına işaret ederek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde hükümetin sergilediği dik duruş ile aldığı önlemlerin kararlılıkla hayata geçirilmesi sonucunda, bu olumsuz havanın dağıldığının görüldüğünü söyledi.
"Her zaman çözümü sağlayan taraf olduk"
Bakan Selçuk, 2019 yılında da işçiler ve iş verenler başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin desteğiyle birlikte daha güçlü ekonomik görünüme kavuşulacağına inandığına değinerek, şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın da dile getirdiği gibi 2019'da en önemli önceliklerimizden biri istihdamı artırmak olacak. Bu çerçevede 2019'da istihdamı koruyacak ve daha da artıracak en önemli eylemlerden biri asgari ücretin hem hem çalışanlar hem de işverenler için ekonomik konjonktürle uyumla bir şekilde ve verimliliğe de katkı verecek bir şekilde tespit edilmesi olacak. Üretimde verimliliğin artırılması, çalışma barışının sürdürülmesi de kuşkusuz bu sosyal diyaloğun güçlendirilmesine bağlı."
Bakanlık olarak temel görevlerinden birinin hem işçi hem de iş veren tarafından bakabilmek olduğunu vurgulayan Selçuk, "Ancak bu bakış açısıyla makul çözümlerin hayata geçirilmesi için gereken her türlü çaba ve gayreti ortaya koyabileceğimize inanıyorum. 16 yıl boyunca işçi ve işverenlerimizin haklarını gözeterek bu mevcut komisyon marifetiyle her zaman çözümü sağlayan taraf olduk. Bu anlamda işçilerimiz de iş verenlerimiz de müsterih olsunlar. Son derece demokratik ve şeffaf ortamda yürütülen komisyon toplantılarıyla işçi ve işverenlerimizin haklarını koruyup, ülkemizin kalkınmasına katkı sunacak bir sonucu ulaşacağımıza inanıyorum" dedi.
Selçuk, asgari ücretin önemli bir sosyal politika aracı olarak çalışanlara belirli bir ücret düzeyinde ödeme yapılmasını sağlayan bir uygulama olduğunun altını çizerek, "Elbette işçi ve iş verenler belirlenecek asgari ücretin üzerinde bir ücreti belirleme imkanına da sahip. Bu konuda uygulama geliştiren firmalarımız da var. En büyük temennimiz bu tür uygulamaların daha yaygın hale gelmesi yönünde." değerlendirmesinde bulundu.
"Tüm ülke ekonomisine de yön verecek"
Bekar ve çocuksuz bir işçi için mevcut asgari ücret net bin 603 lira 12 kuruş olduğunu anımsatan Selçuk, şöyle devam etti:
"Asgari ücretlilerin vergi dilimi nedeniyle meydana gelen düşüşü 7103 sayılı konunla önledik. Asgari geçim indirimine ayrıca ilave yaparak bu durumu düzelttik ve kalıcı hale getirdik. AK Parti'nin iktidara gelmeden önceki son asgari ücret 2002 temmuz ayına aitti. O dönemde 184 lira düzeyinde olan net asgari ücreti 2018'in ocak ayı itibarıyla bin 603 lira 12 kuruşa yükselttik. Bu demek oluyor ki net asgari ücreti nominal düzeyde yüzde 770, reel olarak ise yüzde 102,6 arttığını görmekteyiz. Asgari ücret özünde bir sosyal koruma ücreti olmasına rağmen, ihbar ve kıdem tazminatı, prim, vergi ve idari para cezaları, işsizlik ödeneği, evde bakım ücreti ve asgari geçim indirimi gibi pek çok kalemi de etkilemekte. Dolayısıyla komisyonumuzun bu ay tespit edeceği asgari ücret, istihdama, üretim-tüketim dengesine, yatırımlara, rekabete yani bir bütün olarak tüm ülke ekonomisine de yön verecek."
"Asgari ücretin çalışma barışına olumlu katkıda bulunacak, ülkemizin koşullarına, işçilerimizin ve iş verenlerimizin taleplerine uygun bir seviyede tespit edilmesini temenni ediyorum." ifadesini kullanan Selçuk, sözlerini "Komisyon boyunca çalışanlarımızın, işverenlerimizin, tüm sosyal taraflarımızın ve devletimizin hassasiyetlerinin gözetileceğine canı gönülde inanıyorum. Bu çalışmalar sonunda bir araya geleceğimiz son toplantımızda tüm kesimlerin uzlaştığı ve memnun olduğu bir rakamı açıklayacağımızı da umuyorum" diye tamamladı.
Mevcut asgari ücret net bin 603 lira
Asgari ücret, halen bekar bir işçi için brüt 2 bin 29 lira 50 kuruş, vergiler ve kesintiler düştüğünde net bin 603 lira 12 kuruş olarak uygulanıyor. Apartman görevlileri için ise normal işçilerden farklı olarak gelir ve damga vergileri kesilmediğinden net bin 725 lira 8 kuruş olarak hesaplanıyor.
Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 2 bin 384 lira 66 kuruş. Bunun 2 bin 29 lira 50 kuruşunu brüt asgari ücret, 314 lira 57 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 40 lira 59 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor.
Toplantı başladı
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ev sahipliğinde gerçekleşecek toplantıda, işçi tarafını İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), işveren tarafını ise İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil edecek.
Hükümeti ise Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk temsil ediyor. Toplantıdan önce Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay da açıklamalarda bulundu.
Bir ilk olacak
Önceki senelerden farklı olarak bu yıl gözler komisyonda ilk kez yer alacak asgari ücretli çalışanda olacak. Kamuoyunun merak ettiği bu kişinin, Yalova Üniversitesinde güvenlik görevlisi olarak çalışan Güvenlik-İş Sendikası üyesi kadın işçi olacağı öğrenildi.
2019 asgari ücret ne kadar olacak
Halen net bin 603 lira olan asgari ücret, 2019 yılında artış oranının yüzde 20'lere çıkması halinde bin 923 liraya, yüzde 25 yapılırsa 2 bin 3 liraya çıkacak.
Yasa gereği 5'er işçi, işveren ve devlet temsilcisi olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, bugün ilk toplantısının ardından işçi ve işverenin ev sahipliğinde de ayrı ayrı toplanacak. 2019 yılında geçerli olacak asgari ücretin açıklanmasının beklendiği dördüncü ve son toplantı ise yine Bakanlıkta yapılacak.
Mevzuat gereği, Bakanlığın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp, oy çokluğuyla karar veriyor.
Asgari ücret zammı, enflasyon oranı dikkate alınarak yapılıyor. Enflasyon, eylül ayında tüketici fiyatlarında yüzde 6,30 artarken, yıllık bazda yüzde 24,52'ye ulaşmıştı.
- Enflasyon oranı dikkate alındığında asgari ücret zammının ortalama yüzde 20 olması halinde zam oranları şöyle;
- Net asgari ücret: 1.920 TL
- Brüt asgari ücret: 2.400 TL
"İşletmelerin ekonomik durumları da göz önünde bulundurulsun"
İşverenler olarak geçmiş enflasyon yerine hedef enflasyonun dikkate alınmasını istedikleri dile getiren Koç, şunları kaydetti:
"Geçmişte yaşamak yerine hedefleri önümüze koymalıyız. İşverenlerimizin maliyeti, ekim ayından itibaren asgari ücret desteğinin kalkmasıyla yüzde 5 arttı. 2019 yılı için bu desteğin artırılarak yeniden uygulanmasını talep ediyoruz. Bununla birlikte toplu iş sözleşmesi uygulanan işyerleri için SGK işveren teşviklerinin artırılarak sürdürülmesini istiyoruz."
"Dört kişilik aile dikkate alınarak belirlenmeli"
Son dönemde ekonomide yaşanan gelişmelere bağlı olarak asgari ücretli çalışanların geçim sıkıntısının ciddi boyutlara ulaştığını ifade eden Irgat, "Yeni asgari ücrette bu yıl gerçekleşen enflasyon oranı dikkate alınmalı. Bunun yanına ülkenin büyümesi ve gelişmesi de göz önünde bulundurularak refah payı da eklenmeli" dedi.
Irgat, bu yıl ilk kez asgari ücretle geçinen bir işçinin Türk-İş heyetinde yer alarak komisyona katılacağını anımsatarak, bu işçinin komisyonda asgari ücretle geçinmenin zorluklarını anlatacağını söyledi.
"Asgari ücret, en büyük toplu sözleşme sürecidir"
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, asgari ücretin belirlenme sürecinin, devletin toplumla yaptığı en büyük toplumsal sözleşme ve en büyük toplu sözleşme süreci olduğunu söyledi.
Çerkezoğlu, KESK Ordu Şubeler Platformunca bir otelde düzenlenen, "Ekonomik Krizin Faturasını Emekçiler Ödemeyecek" başlıklı panelde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin çok ciddi biçimde derinleşen ekonomik krizin içinde olduğunu savundu.
Kriz dönemlerinin, karar ve tercih anı olduğunu belirten Çerkezoğlu, bu dönemlerde işçiyi, emekliyi, kadını, genci, halkı koruyacak ve daha bölüşümcü, sosyal, adaletli politikalar uygulamanın mümkün olacağını vurguladı.
Çerkezoğlu, asgari ücretin Türkiye'de sadece asgari ücretle çalışanların değil, kamu çalışanından emeklisine kadar, işsizlik ödeneklerinden pek çok sosyal hakka kadar her şeyin hesaplanmasında temel ölçüt olduğunun altını çizerek, "Asgari ücretin yükseltilmesi, tüm ücretleri, toplu sözleşmeli iş yerlerimiz de dahil olmak üzere otomatik arttırır. Asgari ücretin belirlenmesi süreci bize göre devletin toplumla yaptığı en büyük toplumsal sözleşmedir, en büyük toplu sözleşme sürecidir" dedi.