Türkiye, yerli yüksek irtifa hava savunma sistemi Siper'i ve diğer Türk yapımı orta ve kısa menzilli sistemleri içeren çok katmanlı bir ulusal hava savunma ağı olan Çelik Kubbe'yi kurmayı planlıyor. Forbes dergisinde yayınlanan makalede, bu girişimin Türkiye'nin S-400 Triumf sistemlerine olan ihtiyacını azaltabileceği ve onları Rusya'yı kızdırmadan üçüncü bir ülkeye satmayı cazip hale getirebileceği kaleme alındı. Forbes dergisi, Türkiye’nin S-400 füze sistemlerini Rusya’yı kızdırmadan Hindistan veya Pakistan gibi ülkeleri satabileceği ihtimalini ele aldı. İşte detaylar...
Bu Türkiye'yi heyecanlandıran proje, dış basında da geniş yankı buldu.
Çelik Kubbe'de, S-400'lerin olmaması dikkat çekmişti.
Projeye son dikkat çeken yayın organı Amerikan Forbes dergisi oldu.
'Pakistan alır, Hindistan alır'
'Rusya bu durumu hoş görür'
Herhangi bir ABD yaptırımıyla karşılaşmadı.
Çelik Kubbe'yi kurmayı planlıyor
'Yenisi yerine konmadan satılamaz'
Uzmanlar ise, Türkiye'yi balistik füze saldırısına karşı koruyan S-400'lerin yerine yenisi konmadan satılamayacağını aktardı. Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz, yerine yenisinin konulamayan bir sistemin gözden çıkarılamayacağını belirtti. Oğuz, "Ben olsam S-400'leri satarım. Bunu yaparsan, F-16'ları da F-35'leri de alırsın." söylemlerini, "Bunları söyleyen biri ne yazık ki ABD Kongresi'ni ve ABD yönetimini takip etmiyor demektir. S-400 denizde bir damla bile değil. Hepsinin altında yatan ana sebep, ABD'nin Türkiye'den bütün isteklerine uymasını beklemesi, başka hiçbir çözümü de kabul etmemesi. Yani 'mutlak biat' istiyor. Etmezsek de 'Süryani soykırımını tanımak' gibi aklımıza bile gelmeyecek garip bahaneler üretiyor, taleplerde bulunuyor. Taleplerinden birçoğu da doğrudan Türkiye'nin bekasını tehdit eden istekler içeriyor." ifadeleriyle değerlendirdi. ABD ile Türkiye arasında 30'a yakın anlaşmazlık noktası bulunduğuna dikkati çeken Turan Oğuz, ABD Kongresi'nde kimsenin aklına gelmeyecek çok basit konularda bile kanun taslakları bulunduğuna, en ufak bir olumsuzlukta kanuna dönüşeceğine ve Türkiye'ye yeni müeyyide olarak geri döneceğine işaret etti.
Türkiye kendi füze savunma sistemini kuracak: “Çelik Kubbe”
Çelik Kubbe Katmanlı Hava Savunma Sistemi, Türk savunma sanayii tarafından geliştiriliyor. Çelik Kubbe ile Türk savunma sanayii tarafından geliştirilen KORKUT, HİSAR-A+, GÖKDEMİR, GÖKER, GÖKBERK, HİSAR-O+ ve SİPER gibi hava savunma sistemleri birbirine entegre bir şekilde çalışabilecek. Silah sistemlerine ilaveten hedefin hassas takibini, teşhisini ve sınıflandırmasını gerçekleştiren radar ve elektro-optik sistemler de Çelik Kubbe içerisinde bir bütün halinde görev yapacak.
İçerisinde birçok hava savunma silah sistemini, radarı, elektro-optik sistemi, haberleşme modüllerini, komuta kontrol istasyonlarını ve yapay zekayı barındıran Çelik Kubbe, Türkiye’nin hava savunma alanındaki beyni olacak.
Çelik Kubbe’nin içinde hangi sistemler olacak?
Az önce de bahsettiğimiz üzere sistemde başrol Aselsan’ın. Haliyle içerdeki oyuncuların birçoğu da buradaki mühendislerin geliştirdiği platformlar olacak.
Hava savunma ağını çok kısa menzil, kısa menzil, orta menzil ve uzun menzil olarak 4 katmana ayırmak mümkün.
Bu noktada akla ilk gelen bazı sistemleri hızlıca sayalım. İlk sırada çok kısa menzil hava savunma sistemleri var. Adından da anlaşılacağı üzere oldukça yakın mesafeden gelebilecek tehditlere çözüm üretmek için kullanılıyorlar. Azami 10 kilometre etki menzili ve 5 kilometre irtifa sınırı bulunan bu ilk çeper için Türkiye’nin elinde farklı seçenekler mevcut.
ASELSAN imzalı Korkut, Gökberk, Şahin, Göker, İhtar ve SUNGUR şemsiyenin ilk kısmında akla ilk gelenler.
Gelelim 5 ila 10 kilometre arası olarak bilinen alçak irtifa katmanına… Türkiye’nin eli burada da kuvvetli. HERİKKS, C-RAM, HİSAR A+, GÖKDEMİR, GÜRZ gerektiği takdirde kullanılabilecek sistemler.
Orta sınıf tehditler için HİSAR görevde
Sıradaki katmanımız 10 ila 15 kilometre irtifayı kapsayan ve ‘orta irtifa’ olarak bilinen alan… KALKAN 1 ve KALKAN 2 ile HİSAR O+ öne çıkıyor.
KALKAN bu noktada bir nevi ‘gözcü’ rolünde. Sistem en basit haliyle mobil hava savunma radarı olarak tanımlanıyor. Hava hedeflerini hızla ve en doğru şekilde tespit ediyor. Türkiye’nin ilk milli hava savunma erken ikaz radarı olma özelliğini taşıyan sistem süreç içerisinde yeni yetenekler de kazandı.
Uzun menzilde aslan payı SİPER’in
Şemsiyenin en üst kısımlarından birinde uzun menzilli hava savunma sistemleri var. Bu alan için irtifanın 15-30 kilometre aralığında, menzilin ise 60 kilometrenin üzerinde olduğunu hatırlatalım. Burada aslan payı tamamen SİPER’e ait…
Türkiye’nin yerli ve milli imkanlarla geliştirdiği ilk uzun menzilli hava savunma sistemi olan SİPER’in bu yıl envantere girmesi bekleniyor. Açık kaynaklara yansıyan kimi bilgilere göre, ilk aşamada 100 kilometre menzilli SİPER Ürün-1 sahaya inecek. Daha sonra menzili artırılan SİPER-2’yi göreceğiz. Nihayetinde SİPER-3 ile bu alan taçlandırılacak.
Savunma sistemleri birbiriyle konuşacak
Bu sistemler Türkiye’nin çok farklı noktalarındaki radar ağlarına entegre olacak. Sadece bununla kalmayıp aynı zamanda hem radarlarla hem de birbirleriyle haberleşecek. Haliyle tüm bu süreçler tamamlandığında aslında Ankara hava savunmada uzun yıllardır hedeflediği entegrasyonu sağlamış olacak.
Sadece radarlar ya da hava savunma sistemleri üzerinden düşünmek fotoğrafın bütününü eksik bırakıyor. Ülkemizin havadan erken ihbar uçakları, GENESİS savaş yönetimi, Barış Kartalı gibi havadan ikaz ve uyarı için kullandığı gelişmiş kabiliyetleri de var. Çelik Kubbe, bu parçaların bir araya gelmesini ve birbiriyle eş zamanlı çalışabilmesini de hedefliyor.
Çelik Kubbe ne zaman devreye girecek?
"Çelik Kubbe" sisteminin devreye gireceği tarihin, yakın zaman içinde netleşmesi bekleniyor